Beşiktaş Icrypex, geçtiğimiz sezon harika bir yapılanmayı Bandırma’dan devralarak kurduğu genç kadroyla önemli başarılara imza attı. Bu projenin ilk sezonunda çok iyi bir yükseliş gösterip sezonu BSL yarı finali oynayarak tamamladılar. Bu sezon ise Basketbol Şampiyonlar Ligi ve Basketbol Süper Ligi gibi iki zorlu kulvarda mücadele edecek olan Beşiktaş Icrypex’in genç yıldızlarından Hakan Sayılı ile Bandırma’daki basketbol serüvenini, siyah beyazlı ekibi ve gelecek hedeflerini konuştuk.
Spora jimnastikle başladın, fiziksel açıdan çok farklı tipte sporcuların olduğu bu sporlar arası geçiş nasıl oldu? Basketbola ilgin ne zaman başladı? Profesyonelliğe geçiş sürecini bize anlatır mısın?
Spora jimnastik ile başladım. O sıralarda da yaşıtlarıma göre ciddi bir boy farkım vardı. Okulda beden derslerinde basketbola yeteneğim olduğunu fark ettim. Sonrasında şansımı denemeye karar verdim ve spor okuluna yazıldım. Kısa süre içerisinde kendimden iki-üç yaş büyükler ile oynamaya başladım. İzmir’de geçen bir altyapı serüvenim oldu sonrasında Banvit’e transfer oldum ve profesyonel basketbol hayatım başladı. Banvit’te üç sene oynadıktan sonra kulübün de kapanması ile Beşiktaş’a geldim.
2018-19 yılında BGL’de şampiyonluk yaşayan Banvit kadrosunun önemli oyuncularından biriydin. O sene play-off mücadelelerinde Türk Telekom’a karşı 31 sayı/12 ribaundluk double double performansın gibi birçok kez adından söz ettirdin. BGL’de yer almak sana neler kattı, genç oyunculara ne gibi katkılar sağlıyor?
Banvit’te oynadığım dönemde Balıkesir’de fazla maç yapma fırsatı bulamıyorduk. Ne kadar ağır ve tempolu idmanlar ile bu açığı kapatmaya çalışsak da maç tecrübesinin yerini tutmuyordu. Bir sezonda 40’tan fazla maç oynadık. Basketbol Gençler Ligi bizim için çok büyük bir avantaj oldu ve bu lig sayesinde, biz oyuncular olarak, rekabetçi ve kaliteli maçlar yaparak kendimizi bir üst seviyeye hazırlama fırsatı bulduk.
Bandırma’dan sonra Beşiktaş gibi Türkiye’deki en iyi kulüplerden birine geldin. Daha büyük hedefler, daha büyük bir taraftar grubu… Senin için geçtiğimiz sezonun genel hikayesini anlatır mısın?
Beşiktaş, Türkiye’nin en büyük kulüplerinden biri. Böylesine büyük bir camianın parçası olmaktan gurur duyuyorum. Geçen sene sezona kötü başlasak da çok iyi bir ivme yakaladık ve Basketbol Süper Ligi’nde yarı final oynadık. Pandemi sebebiyle taraftarımızla olamasak da onların desteğini her zaman arkamızda hissettik. Benim de BSL’deki ilk senemdi. Geçen sene önemli tecrübeler edindim. Bu yıl için de aynı özveriyle devam edersek iyi işler başarabileceğimize inanıyorum.
Beşiktaş’ta ulaşmak istediğin rol için neler söylemek istersin?
Geçen sene Basketbol Süper Ligi’ndeki ilk senemdi. Adaptasyon süreci ve rotasyon darlığı sebebiyle istediğim süreleri alamamıştım. Bu sene hem fiziksel hem mental olarak çok daha hazır durumdayım. Bu sene için daha fazla süre ve sorumluluk alıp takımıma olabildiğince katkı sağlamak istiyorum.
Ömer Uğurata, Ayberk Alen, Ali Yıldırım ve daha birçok değerli antrenörün ardından Ahmet Kandemir gibi bir isimle çalışma şansına sahipsin. Ahmet Kandemir’in takıma gelişi ile verdiği katkı azımsanamayacak seviyede. 20-21 yaşında biri olarak Ahmet Hoca’nın tedrisatında olmak nasıl hissettiriyor? Senin oyun tarzınıza dair püf noktalar üzerine ne gibi yorumlar yapıyor?
Ahmet abi oyunun ofansif yönünden çok savunma tarafına odaklanıyor. Savunmada her oyuncunun maksimum eforunu sarf etmesini istiyor. Ben de savunma üzerine bu birkaç sene içerisinde büyük ilerleme kaydettim. Geçen seneden edindiğim tecrübeler ile bu sene benden ne istediğini, neler yapmam gerektiğini daha iyi biliyorum. Saha içerisinde yapabileceklerimin farkında ve benden her zaman daha iyisini yapmamı istiyor.
Beşiktaş geçtiğimiz sene alışagelmiş kadroların aksine genç bir takım oluşturdu. Banvit’teki takım arkadaşlarının birkaçıyla şu an Beşiktaş kadrosundasın. Bildiğin takım arkadaşlarınla devam etmenin bireysel olarak gelişiminize olumlu katkı sağladığını düşünüyor musun?
Evet, düşünüyorum. Öncelikle saha dışındaki dostluğumuzun saha içine yansıması ve aramızdaki ilişki ve iletişimin oyunumuza büyük katkısı oluyor. Birbirimizin neler yapabileceğini çok iyi biliyoruz. Aynı zamanda kendimizi geliştirmek adına her antrenman rekabete girip kendimizi geliştiriyor, her gün bir adım daha ileri gidiyoruz ve tabii ki oynadığımız basketboldan keyif alıyoruz.
Birlikte oldukları ekipten Alperen NBA’de, Şehmus ise bu sezon EuroLeague’de forma giyecek. Geçtiğimiz sene bütün ekip, şans verilirse ne kadar verimli olabileceğini gösterdi. Beşiktaş veya başka bir takımın uzun vadede genç oyuncu yetiştirme anlamında Bandırma’nın misyonunu devam ettirebileceğini düşünüyor musun?
Evet, düşünüyorum. Sadece biz değil Bandırma altyapısından da birçok oyuncu kardeşimiz bizimle buraya geldiler. Bu organizasyonun devam etmesi hem bizler hem Türk basketbolu için çok önemliydi. Beşiktaş bu proje ile doğru ve örnek bir iş yaptı. Geçen sene de bunun sonucunu gördük ve Türk gençleri olarak şans verildiği zaman neler yapabileceğimizi herkese gösterdik. Umarım bu sistem uzun yıllar aynı şekilde devam eder.
2012 yılında Beşiktaş Türkiye basketbolunun zirvesindeydi. O takımın parçalarından Mehmet Yağmur hala Beşiktaş’ın kadrosunda yer alıyor. Mehmet Yağmur için ‘takımın abisi’ diyebilir miyiz? Onunla diyalogunuz nasıl, size yardımcı oluyor mu?
Kesinlikle. Takım olarak Mehmet abi ile çok iyi bir ilişkimiz var. Mehmet abi, bu ligin en tecrübeli oyuncularından birisi. Yanlış bilmiyorsam bu sezon BSL’deki 19. senesi olacak. Bu yaşadığı tecrübeleri ve deneyimlerini bizlere aktarma konusunda çok önemli bir detay. Olumsuz bir durumda veya hata yaptığımızda bizleri uyarıyor doğrusunu gösteriyor, anlatıyor ve öğretiyor. Ayrıca çok enerjik bir insan. Mehmet Abi ile saha dışında da kendi yaşıtımız gibi şakalaşıp eğlenebiliyoruz. Mehmet abinin takımımızdaki yeri bizim için çok değerli.
Şimdi yeni bir sezon, yeni hedefler var önünüzde. Beşiktaş’ın en önemli oyuncularından Alperen Şengün takımdan ayrılıp NBA’in yolunu tutmasına rağmen yaz dönemi boyunca takımın kadrosuna yerli, yabancı takviyeler yapıldı. Bu sezon ülkemizi Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde temsil edeceksiniz. Yeni sezon için takım olarak hedefleriniz neler?
Geçen sezon çok iyi işler başardık. Bu sezon da devamını getirmek istiyoruz. Takıma beş yeni yabancı oyuncu eklendi. Bazıları aramıza geç katıldı. Alışma süreci bazen uzun olabiliyor. Bunun için de zamana ihtiyacımız var. Bu sene de geçen seneki gibi her takımı yenebilecek potansiyelimizin olduğunu düşünüyorum.
Kısıtlamaların kalkmasından sonra bu sene taraftarımızın da desteğini arkamıza alacağız. Bu bize ekstra enerji verecek. Her maçımızı kazanmaya çıkıp, ligi en iyi yerlerde bitirmek istiyoruz.
İzmir gibi bir basketbol şehrinde büyümek elbette seni pozitif anlamda etkilemiştir. İzmir, EuroLeague’de ülkemizi temsil etmiş Türk oyunculardan biri olan Hüseyin Beşok’u çıkaran bir şehir. Senin de bahsettiğin üzere EuroLeague oyuncusu olmak gibi benzer hedeflerin var. Uzun ve kısa vadedeki hedeflerin neler?
Öncelikle şu an adım adım ilerlemeyi daha doğru ve gerçekçi buluyorum. Hedeflerim arasında ilk olarak bu sene BSL’de daha fazla süre ve sorumluluk almak var. Potansiyelimin farkındayım. Bu sene oyunumu bir üst seviyeye taşımak istiyorum. Daha sonra da üst seviyede kalıcı olup A Milli Takım formasını giymek ve ilerde iyi bir EuroLeague oyuncusu olmak hedeflerim arasında.
EuroLeague demişken… Kendine yakın gördüğün, oyun tarzını örnek aldığın bir oyuncu var mı?
Kendi pozisyonumdaki oyuncuları izleyip neyi iyi yaptıklarına bakıyorum. Bu özellikleri kendime nasıl uyarlayabilirim diye düşünüyorum ve çalışıyorum. Euroleague’de takip ettiğim oyunculardan Vladimir Lucic, Toko Shengelia, Will Clyburn ve Victor Claver’ı söyleyebilirim.
Günümüzde rap müzik ile basketbol iç içe. Birçok sanatçı basketbolcuların isimlerini kullanarak şarkılar yazıyor. Senin müzik ile ilgin nasıl? Totem olarak maçlardan önce dinlediğin şarkılar var mı?
Müzik ile aram iyidir. Müzik dinlemek kafamı boşaltma ve rahatlamamda bana yardımcı oluyor. Özellikle maçlardan önce dinlediğim favori müziklerim de beni ciddi anlamda motive ediyor.
Son olarak; NBA’den gelmiş geçmiş hangi dört oyuncuyla sahada yer almak isterdin?
Bu soruda ben olmayayım. Jordan – Kobe – Durant – Lebron – Shaq diyebilirim.