Kazanan Şovmen: Magic Johnson

by Ata Rıza Çiçek

70’lerin sonunda NBA’in durumu çok iyi değildi. Reytingler düşüktü, takımların birçok finansal sorunu vardı. Lig için umutlar çok azdı. 1979 yazında ise bu durumu tamamen değiştirecek oyunculardan biri lige giriş yapmaya hazırlanıyordu. 2.06 metre uzunluğunda, sürekli gülen ve basketbol tanrılarının ona verdiği yeteneği sonuna kadar kullanan bir adam: Ervin “Magic” Johnson!

Johnson Ailesi

Herkes NBA’i değiştirdiği için Michael Jordan’a teşekkür etmek istiyor ancak, Magic Johnson geldiğinde oyunun değiştiği yer orasıydı. -Michael Jordan

Ervin’in yeteneği henüz lige dahi girmeden keşfedildi. O yetenekleri sayesinde “Magic” lakabını da almıştı. Bir guard için fazla uzun görülüyordu ama onun için bu engel değildi. Topla adeta dans ediyordu. Süratliydi. Los Angeles ihtişamının yeni yüzü olması için ideal adaydı. Bu yüzden de Lakers yönetimi (Jerry West hariç), 79 Draft seçimlerinde ilk sırayı elde ettiğinde Michigan’lı bu çocuğu alırken tereddüt etmedi.

Şampiyon Olmak İçin Doğdu

80’li yılları “Showtime” Lakers ile domine etmeden önce Magic şampiyon olmaya başlamıştı. 1977 yılında Everett High School ile geçirdiği son senede yeteneklerini ve liderliğini fazlasıyla göstermeyi başardı. Everett sezonu 27–1 derece ile bitirirken Magic, 28.8 sayı ve 16.8 ribaunt ortalamaları ile bitirdi. Bölgesel şampiyonluğu da kazanarak üniversite yolunu tuttu. Ervin evini çok seviyordu ve ayrılamaya niyeti yoktu. UCLA gibi yüksek seviye yerlerden teklif alsa o Michigan State’ı tercih etti. İlk senesinde 17.0 sayı, 7.9 ribaund ve 7.4 asist istatistikleri tutturdu. Fakat Michigan, Elite Eight aşamasında kaybetti.

1979 yılında kolejdeki son senesi ise bir hikayenin bitişini gösterirken, bir diğerinin ise başlangıcı oldu. Michigan State bir kez daha NCAA Finallerine yükseldi. Bu sefer daha da ileriye giderek şampiyonluk maçına kadar yükseldi. Tarihin en çok izlenen kolej basketbolu finalinde Michigan, Indiana State’i mağlup edip şampiyon olurken Ervin’in amatör kariyeri de şampiyonlukla bitmiş oldu. Profesyonel hikayesini şekillendirecek bir adam ile rekabeti de bu maçta başlamış oldu.

Her yıl birbirimizi yenmeye çalışıyorduk. İnsanlar bizi karşılaştırmaya devam etti. Sahip olduğu şeyi istedim, bu yüzden onu tanımak istemedim çünkü muhtemelen ondan hoşlanacağımı biliyordum ve sonra avantajımı kaybedecektim. -Larry Bird

Larry Bird ve Ervin “Magic” Johnson

Magic vs Bird

Lakers olmadan Celtics, Celtics olmadan Lakers olmaz. Tıpkı Magic olmadan Bird, Bird olmadan Magic olmayacağı gibi. Hikayeleri birbirinden ayrılmaz, elbette bir yerde çakışırdı. Magic ve Bird için de durum böyle oldu. NCAA finaline gelmeden önce, önemli bir kesim Larry Bird’ün daha iyi oyuncu olduğunu düşünüyordu. Larry Bird bunu kanıtlayarak MVP ödülünü de kazandı. Fakat final vakti geldiğinde Magic daha üstün performans gösterdi. Hem şampiyonluğu kazandı hem de Bird’ü mağlup ederek herkese mesaj verdi.

1979 Draft seçimlerinde birlikte katıldıklarında Magic birinci sıradan seçilerek yine önde kalmıştı. Fakat burada bambaşka bir hikaye vardı. Aslında Magic’in seçilmesi de bir şanstı. Lakers, New Orlenas’ın draft hakkını almıştı. New Orleans ve Chicago en kötü dereceyi paylaşıyorlardı. Bu yüzden ilk sıra seçimi için adaylardı. İlk sıradan seçecek takımı yazı tura belirleyecekti. O hava atışının sonucu NBA tarihini değiştirecekti. Belki de o an kimse bunun farkında değildi. Atışı Lakers kazandı ve Magic’i seçti. Lakers’ın en büyük rakibi Boston Celtics de Magic’in en büyük rakibi Larry Bird’ü seçti ve hikaye başladı.

Reklam Yüzleri

NBA’de tek bir maça dahi çıkmamış iki adamın rekabeti daha şimdiden konuşulmaya başlandı. NBA’in tam da ihtiyacı buydu. Wilt Chamberlain ve Bill Russell ayakkabılarını asmıştı. Kareem ve Dr. J hala ligin en iyileriydi fakat yalnızlardı. Bunun yanında yaşlanıyorlardı. Ligin marka değerlerine, insanın ilgisini çekecek oyuculara ve rekabetlere fazlasıyla ihtiyacı vardı. Magic ve Bird bunun için doğru isimlerdi.

Birlikte yer aldıkları Converse reklamı

1980’de çaylak Magic Johnson, son maçında pivot rolü üstlendiği NBA finallerinde şampiyon ve MVP olarak rekabetteki ilk darbeyi vurdu. Normal sezonda Larry Bird ile yakın bir performans göstermişti. Fakat Larry, “Yılın Çaylağı” ödülünü oylamada fark atarak eve götürdü. 80 şampiyonluğu bu yüzden Magic için ayrı değerliydi.

Sonraki sezon Lakers bu sefer finale ulaşamadı. Rekabette ikinci darbeyi vurma şansını kaçırdı. Diğer tarafta finale gelen Bird ve Celtics şampiyon olarak durumu eşitledi. 82’de Magic bir kez daha MVP olarak şampiyon oldu ve 83’te bir final daha oynadı. Fakat bu sefer mutlu sona ulaşamadı.

79 yazında lige girdiler. İkisi için beklentiler büyüktü. Magic Johnson dört sezona üç final ve iki şampiyonluk sığdırmayı başarmıştı. Larry Bird de tek finalinde şampiyonluğa uzanmayı başarmıştı. Fakat basketbol tanrıları bize bu ikili arasında bir final serisi izletmemişti. Ta ki 1983-1984 sezonuna kadar…

Yolların Birleştiği Zaman

84’de ise bu sefer Bird ve Magic finalde kesişti. Lakers daha önce yedi kez finallerde Celtics ile karşılaşmış ve hepsini kaybetmişti. Tarih bu eşleşmede de tekerrür etti. Celtics, Lakers karşısında 8’de 8 yaptı ve Larry Bird MVP ödülünü eve götürdü. Larry sadece yüzük sayısını eşitlemekle kalmadı, üstüne ezeli rakibini yenerek MVP oldu.

1985 ise rövanş vaktiydi. Lakers ve Celtics dokuzuncu kez finalde eşleşti. Lakers ve Magic için bu seri bir şampiyonluktan fazlasıydı. Yapılmayanı yapmak, Celtics lanetini bitirmek ve Bird’ü bu sefer basketbolun en önemli yerinde yenmekti. Altı yılda çıkılan beşinci finalde üçüncü kez mağlup olmayı kimse istemiyordu. Serinin ilk maçını Celtics’in 148-114 kazanması korkulan senaryonun başlangıcı gibi gözükmüştü. Fakat Lakers işleri terse çevirmeyi başardı. Sonra oynanan beş maçın dördünü kazanarak şampiyon oldu ve şeytanın bacağını kırdı.

1986’da ise Lakers, Houston’a takılınca iki takım finalde buluşamadı. Celtics bir kez daha mutlu sona ulaşırken, Larry Bird yine MVP ödülünü kazandı. Bir yıllık aranın ardında 87 yılında bir kez daha Lakers-Celtics finali izledik. Magic önderliğindeki Lakers yine Bird ile arkadaşlarını 4-2 mağlup etti. Sonraki yıl Pistons karşısında back-to-back yaparak sekiz sezona beş şampiyonluk sığdırdılar.

Yaşlanan kadrolar, Bad Boys Pistons’ın yükselişi ve majestelerinin sahne almaya başlaması ile bu rekabette düşüş ve bitiş dönemine girdi. Bird ve Celtics 87 sonrası final göremezken, Magic ve Lakers 1989 ve 1991 yıllarında finale çıksalar da mutlu sona ulaşamadılar. Magic ve Bird’ün yükselttiği ligi şaha kaldırmak ise Chicago’da 23 numara giyen bir kazanma delisinin görevi olacaktı.

Basın toplantısı

Hastalık

Magic’in kariyeri kısa sürdü fakat dolu doluydu. Ayrıca, kariyeri kadar kariyerinin bitişi de unutulmazdı. HIV o dönemin en çok korkulan hastalıklarından biriydi. Magic 91 yazında basın toplantısı düzenleyip hastalığa yakalandığında herkesi şok etti. Hastalıkla birlikte gelen emeklilik kararı da adeta baştan aşağı dökülen kaynar su etkisi yarattı. Magic neyse ki o dönem hastalığı atlattı ve yaşamını sürdürdü. HIV konusunda simge isimlerden birine dönüştü.

Ölümle karşı karşıya olduğumu sanıyordum. Uyuyamadım. Sadece düşünüyordum, (Cookie) kollarımda son kez mi olacak? -Ervin “Magic” Johnson

Magic hastalığa yakalandığı dönemde HIV “eşcinsel” hastalığı olarak biliniyordu. Bu yüzden medya, onun hakkında eşcinsel olduğu iddialarını ortaya attı. Magic bu iddiaları kesinlikle kabul etmezken hastalığı nereden kaptığını bilmiyordu. Ona göre birçok partneri olması yüzünden hastalığı kapmıştı. Magic sahada hareketli olduğu kadar özel hayatında da hareketliydi. Los Angeles’ın ihtişamı, play-boy evlerinde geçen akşamlar ve Forum Club’da geçirdiği vakitlerde birçok partneri olmuştu. Bu hızlı yaşam ise belki de onun kariyerini yavaşlatıp bitirmişti. Ervin draft olduğu gün Magic olmuştu. Showtime dönemini başlatan hareketti. Bu basın toplantısı ise dönemi bitiren olay oldu. O gün Magic ayakkabıyı astı ve yerini Ervin’e bıraktı. Ervin’in hastalığını açıkladığı duyurusu ise tarihin en ikonik açıklamalardan biri oldu.

Ayakkabılar Askıda Kalmaz

Ervin hastalık sonrası emekli olduktan sonra basketboldan kopmadı. Magic ayakkabıları asmıştı fakat yeniden giymek için can atıyordu. Onu izleyenler de geri dönmesini çok istiyordu. Ervin’in belki eli kolu bağlıydı ama hayranlarının değildi. Hayranlar sayesinde maça dahi çıkmadığı sezonda All-Star seçildi. Oynamasına karşı olanlar olsa da Magic ayakkabıları askılıktan aldı. Magic, Batı ekibini galibiyete taşırken MVP ödülünü de eve götürdü.

92 Olimpiyatları yaklaşırken ise ABD Milli Takımı tarihi bir proje ile yola çıkmaya karar vermişti. Michael Jordan önderliğinde “Rüya Takım” kurdular. Magic ve ezeli rakibi ebedi dostu Larry de bu takımın parçası oldu. Rakipsiz Amerika oyuncuları, şov yaparak altın madalyaya ulaştılar.  Sekiz maçta alınan sekiz galibiyet ve ortalama 43.8 sayı farkla kazanılan maçlarla adeta gövde gösterisi yaptılar. Magic büyük istatistikler yapamadı. Fakat hem diz sakatlığı hem de HIV hastalığına rağmen sahada kalıp oynamasıyla önemli bir ilham kaynağı olmayı başardı. Seyirciler de onu ayakta alkışlayarak desteklerini ve sevgisini gösterdi. Magic bir kez daha ayakkabıyı astı.

Rüya takım

Son Deneme

95 yılında Lakers’a kısa bir süreliğine koç olarak geri döndü. Başarılı olduğu söylenemez ki sezon daha bitmeden istifa edeceğini açıkladı. Fakat Magic’in parkeden uzaklaşmaya da niyeti yoktu. 92 sezonunda plansız şekilde emekli olmuştu. İçinde hala oynama isteği vardı. 95 yazında çok yoğun antrenmanlar yapmaya başladı. Hastalığın ve yılların getirdiği kondisyon düşüşünü kapatmak için antrenman üstüne antrenman yaptı ve tarih 29 Ocak 1996’yı gösterdiğinde Magic bir kez daha Lakers forması ile parkeye çıktı.

Saha ve saha dışında sıkıntılar olsa da Magic’e göre başarılı bir geri dönüş olmuştu. Uzun forvet olarak oynadığı bu dönemde iyi maçlar çıkarmıştı. Lakers onun olduğu maçlarda 22-10 derece yakalayıp toplamda 53 galibiyet ile konferans dördüncüsü olmuştu. Play-off’da rakip son şampiyon ve sezonu da şampiyon bitirecek Houston olmuştu. Hakeem arkadaşları Lakers’ı devirerek eve gönderdi. Sezon sonu Magic bu sefer istediği şekilde ayakkabılarını astı.

Miras

Ervin, bir guard için fazla uzun denilerek girdiği ligden tarihin en iyi 10 hatta kimisine göre en iyi ilk beş oyuncusundan biri olarak çıktı. En unutulmaz olimpiyat takımında oynadı. HIV hastalığının en önemli figürlerinden birisi haline geldi. Hastalığın farkındalığı ve tedavisi için önemli çalışmalar yaptı. All-Star, şampiyon, MVP elde ettiği lakaplardan bazıları oldu. Ona en çok yakışan ve hakkını verdiği ise Magic oldu. Başarılarla dolu kariyerine başarısız bir “GM” dönemi ekledi fakat mirasını çok da gölgelemedi.

Ervin “Magic” Johnson, NBA tarihinin en önemli isimlerinden biri olarak tarihe adını silinmeyecek şekilde kazıdı.

Kaynakça: 1, 2, 3, 4

You may also like

Leave a Comment