Eduardo Galeano, “Futbolun öyküsü, zevkten zorunluluğa uzanan hüzünlü bir öyküdür.” der. Sanıyoruz ki; Galeano 1998’de değil de 2021’de bu cümleyi sarf etseydi günümüz koşullarında yalnızca futbolun değil tüm spor dallarının öyküsünün zevkten zorunluluğa dönmeye başladığını bize aktarırdı. Sahip olduğu duruluğu her geçen gün daha da bulandırılan bu spor dünyasında; spor sevdalısı bir grup genç bir araya gelip geçmiş, bugün ve gelecek üzerine mutfağımızda bir şeyler pişirmeye çalışmaktayız.
Malumunuz insanlık için yeni ve korkutucu bir deneyim olan Covid-19 pandemisi, bizim özelimizde olumsuz yönlerden sıyrılıp olumlu bakmaya, yüz yüze hiç görüşmediğimiz insanlarla “Zoom” çağında fikir üretmeye ve spor dünyasında karşı çıktığımız kararlar üzerine bahanelerde kaybolmaktansa üretim sürecine girmeye çalıştığımız bir devinime dönüştü. İnsanlar birer “Oblomov”a dönüşürken, zor ama umutlu bir yol için gayret göstererek farklı şehirlerin farklı evlerinden farklı sesler bir araya gelip size duygu, düşünce ve fikir aktarımı için yola çıkmaya hazır.
Güzelliği her geçen gün tartışılsa da hayatının büyük bir bölümünü spora ayıran bu yolcular olarak; duvarlarında poster, dillerinde beste olmuş sporcuları ve onların icra ettikleri sporları üstündeki tozlardan arındırarak sizinle buluşturmanın inancına sahibiz.
Biz, Volante Dergi’de Alberto Manguel’in “Kelimeler Şehri” isimli kitabında dediği gibi; kelimelerin kendi hikayelerini bulacağına dair şüphe taşımıyoruz.
Aylar önce ekilen fikir tohumları bizi buraya getirdi. Geldik, buradayız!