Kanye West, son yılların en tartışmalı isimlerinden birisi, yaptığı müziğin dışında devamlı gündem maddesi oluyor. Başkanlık seçimlerine katılması, evliliği, stadyumda yatıp kalkması… Liste böyle uzar gider. İnsanların ona karşı bakışı neredeyse her hareketinde değişir hale geldi. Önceden onu sevip şimdi ondan haz etmeyen insanlar var. Hatta Kanye, “I Love Kanye” isimli parçasında onların sesi bile oldu:
…Yeni Kanye’den nefret ediyorum, düşük mod Kanye,
Her zaman kaba Kanye, haberlerdeki mankafa Kanye…
Fakat tabii ki buraya Kanye’den bahsetmeye gelmedim. Onun gibi yaptığı asıl iş dışında konuşulan, zamanında çok sevilen fakat şu sıralar kafamızı karıştıran bir isim için buradayım: Kyrie Irving

(Görsel Basketball Forever Podcast’e aittir)
Eski Kyrie
Kyrie Irving bir zamanlar herkesin göz bebeğiydi. Basketbol kortunda göz kamaştıran bir isimdi. Reklam filmi için kılığına girdiği “Uncle Drew” karakteri ile saha dışında da sempati kazanmış, hatta karakterin filmi bile çekilmişti. Cleveland’ın yeni umuduydu. Lebron James şehre geri dönüp Cavs’i daha rekabetçi bir takım haline getirince daha üst seviyede kendini gösterme şansı oldu. Zaten büyük bir yetenekti. Şimdi büyük yerlerde bunu gösterecekti ve kimseyi yanıltmadı. Tarihin en özel şampiyonluklarından birinde başrollerden biri oldu. Yetmedi, şampiyonluk şutunu atarak imzasını silinmeyecek şekilde tarih kitaplarına ekledi. Tüm bunlar beş yıl öncede kaldı.
2021 yılının Kasım ayındayız. O günden bugüne çok şey yaşandı. En son Kyrie Irving’in oynadığı basketbolu ne zaman konuştuk hatırlamıyorum. Bu sadece saha dışında yaşadıklarından dolayı değil. Kyrie artık basketbol oynamıyor. 2020–2021 sezonunu sakatlıkla bitirdi ve aşı olmamasıyla birlikte yeni sezonda sakat olmasa da maça çıkmıyor.
İki Alfa Aynı Yerde Olamaz
Her şeyin başladığı ana dönmek istiyorum. 2016’daki unutulmaz şampiyonluğun ardından, 2017 finallerini kaybettikten sonra Lebron’un Kyrie’ye söylediği şey açıktı:“Geri döneceğiz.” Fakat Kyrie’nin planları farklıydı. Lebron dönmeden önce Cavs’deki ‘alfa’ oydu. Lebron dönüşü sonrası çoğu kişi onu Robin olarak görüyordu. Kyrie ise böyle düşünmüyordu. O Robin olamazdı. Tıpkı çizgi romanlardaki ilk Robin-Dick Grayson’ın yaptığı gibi bu rolü bıraktı. Ayrılmak istediğini söyledi ve Boston Celtics’in yolunu tuttu.
Önemli iki potansiyele sahip iki çaylak (Brown-Tatum), veteran uzun Al Horford, yükselen yıldız Gordan Hayward ve liderlik edecek Kyrie ile bu takım şampiyon olmayı hedefliyordu. Böyle bir takımın kağıt üstünde başarılı olması gerekiyordu. Boston’ı zaferle dolu günlere geri getirmeleri gerekiyordu….
Sezonun ilk maçında Gordan Hayward talihsiz şekilde sezonu kapattı. Normal sezon yine de iyi geçildi. Bir dönem 16 maçlık galibiyet serisi yakalandı. Fakat mart ayında Kyrie sakatlandı ve sezonu kapattı. Buna rağmen takım iki genç yıldız Jaylen Brown ve Jayson Tatum sayesinde Konferans Finaline kadar geldi. Lebron James ve Cavs ile eşleştiler. Kyrie’nin belki de hayali buydu. Lebron’u devirerek finale çıkmak, Boston’ı yıllar sonra NBA Finaline götürmek, lider olabileceğini kanıtlamak. Fırsat oradaydı ama o her şeyi saha kenarından izlemek zorundaydı. Brown ve Tatum, Lebron ile arkadaşlarına zor anlar yaşatsa da yedi maç sonunda boyun eğdiler.

Ayrılık sonrası ilk karşılaşma
Yıldız Savaşları
Yeni sezon için ümitler yüksekti. Kyrie ve Hayward dönüyordu. Genç yıldızlar geçen sene yaptıkları çıkış sonrası performans olarak yükselmişti. Horford ayrılsa da kadro fazla güç kaybetmemişti. Ne yanlış gidebilirdi ki…
Daha sezon başlamadan Kyrie eline topu dahi almadan gündem oldu. Dünyanın düz olduğunu iddia ederek sosyal medyayı çılgına çevirdi. Bilirsiniz bir kez sosyal medyanın eline düştüğünüzde kurtulmak çok zordur. Kyrie’nin de başına bu geldi. Dalga geçen de destekleyen de vardı. Fakat buradaki sorun Kyrie’nin saha içinden ziyade saha dışı ile gündem konusu olmaya başlamasıydı. Bunun üstüne Celtics ile sözleşme yenileyeceğini açık açık söylemesi (bunu yapmadı) sezon başlamadan ikinci gündem oldu. Gençlerin yükselen performansı ile Kyrie’nin nasıl uyumlu kalacağı da üçüncü madde oldu.
Yani bir yıllık süreçte Kyrie’nin sahadaki oyunu artık daha gölgede bir konuma gelmişti. Cavs’den ayrılışı, sakatlık, düz dünya, sözleşme ve uyum derken Kyrie artık performansı ile öne çıkmıyordu. Bu doğal olarak takım performansına da yansıdı. Kavgalar, uyumsuzluk ve atışmalarla geçen 2018–2019 sezonu hayal kırıklığı ile bitti. Yarı finalde Milwaukee Bucks tarafından süpürüldükten sonra Kyrie için yeni bir hikaye yazma vakti geldi.

İki yakın dost Brooklyn Nets çatısı altında buluştu
Ustanı Kaybetmek
Kevin Durant ile birlikte Brooklyn Nets’e imza atan Kyrie, bir kez daha serbest oyuncu döneminin en çok konuşulan isimlerinden biri oldu. Kevin Durant’in sakatlığı nedeniyle oynayamayacağı geçiş sezonuna Kyrie liderlik edecekti. Performans olarak alıştığımız ve sevdiğimiz Kyrie’ydi. İlk maçında 50 sayı attı ve etkili istatistikler ortaya koydu. Fakat bu durum sakatlık nedeniyle kısa sürdü.
26 maç kaçırdıktan sonra geri dönen Kyrie, yine etkili performanslar göstermeye devam etti. Fakat 26 Ocak 2020 günü hepimizi yasa boğan o haberi aldı: Kobe Bryant ve kızı Gianna Bryant’ın ölüm haberini. Abisi, hocası olarak gördüğü ve çok sevdiği Kobe Bryant’ı kaybetti… Onun ölümünden sonra çıktığı ilk maçta, adeta onu onurlandırarak Detroit potasına 45 sayı bıraktı.
Onunla neredeyse her şeyi sorabildiğim bir mentorluk ilişkim vardı. Ne kadar gergin ya da korkmuş olursam olayım, gün içinde ve dışında neler olduğuyla ilgili bu tür sorularla ona yaklaşması kolaydı.
Kyrie bir maç sonra Bulls potasına 54 sayı bırakarak muazzam bir performans sergiledi fakat omuz sakatlığı peşini bırakmıyordu. Ameliyat olarak sezonu kapattı.
Covid-19 ve İç Dünyası
Kyrie sezonu kapattıktan kısa bir süre sonra Covid-19 tüm dünyayı sarmaya başladı ve NBA kapandı. Birkaç aylık aranın ardından NBA “Bubble” ile geri dönse de Kyrie sakatlığı nedeniyle dönmedi ve bir sonraki sezonu bekledi.
Fakat medya ile arasındaki soğuk savaş devam ediyordu. Kyrie, sezon öncesi yapılan medya gününde muhabirlerle konuşmak yerine hazır cevaplar verdi. Hazırlık maçlarından sonra muhabirlere konuşmadı ve şu mesajı yayınladı:
Bu sezon hedefim, saha içi ve saha dışındaki çalışmalarımın kendi adına konuşmasına izin vermek.
Tamamen medyaya konuşmamak biraz abartı olsa da Kyrie’nin saha içine odaklandığını görmek güzel bir şeydi. Fakat NBA bu hareketi beğenmedi ve 25 bin dolar ceza verdi. Bunu gören Kyrie tabii ki cevapsız bırakmadı. Malcom X’den alıntı yaparak medyaya “piyonlar” dedi ve konuşmayı reddetti.
Sezon içerisinde ise performansı ile dediğini yaptı. Nets gayet iyi bir sezon geçirerek Konferans ikincisi oldu. Kendisi 50–40–90 kulübüne* girdi. Fakat medya, yine onun performansı dışında gündem yapacak konular buldu. Kendisi de bu konuda geri kalmadı. TD Garden’da oynanacak Celtics maçı öncesi tütsü yakması çok konuşuldu. Nisan ayında Müslüman olduğunu ve oruç tuttuğunu açıklaması ile saha içi performansı zaman zaman yine göz ardı edildi. Play-off döneminde Celtics logosuna basarak özellikle sosyal medyada olay çıkarttı.
Kenarda Oturan Adam
Günümüze geldiğimizde ise artık hepimiz durumu biliyoruz. Yeni aşı kısıtlamalarıyla birlikte Kyrie maçlara çıkamıyor ve aşı olmayı reddediyor. Nets onu tüm gereklilikleri yerine getirene kadar takıma katmıyor ve kenarda tutuyor. Kyrie bir aşı karşıtı değil. Aşı olmamasına gerekçe olarak özgürlüğünü gösteriyor:
Bu Nets ile ilgili değil, organizasyonla ilgili değil, NBA ile ilgili değil, siyasetle ilgili değil. Bu sadece yapmak istediklerimin özgürlüğüyle ilgili.
Bir çözüm var mı? Şu anlık gözükmüyor. New York’a seçilen yeni belediye başkanı, Covid-19 düzenlemelerini değiştirmeyeceğini söylediği için Kyrie’nin takım ile ilgili durumu değişmedi. Takas edilmesi durumunda emekli olacağı iddia edildiği için bu çözüm de yakın gözükmüyor. En yakın ihtimal All-Star oylamasında seçilmesi ve tek geceliğine basketbola dönmesi gibi gözüküyor…
Konuşulmayan Taraf
Tüm bu yazıda olan her şeyin sonunda Kyrie Irving kafası karışık, sorunlu ve rahat vermeyen bir isim gibi duruyor. Medya ile kavga eden, takım arkadaşlarıyla problem yaşayan kötü biri gözüküyor. Peki Kyrie’nin konuşulmayan yönü nasıl ?
George Floyd’un ailesine ev aldı ve tüm masraflarını karşıladı. Lincoln Üniversitesinde okuyan dokuz öğrenciye burs sağladı. 200’ün üzerinde çocuğa yılbaşı hediyesi gönderdi. Covid-19’dan etkilenen aileler için 323 bin dolar bağışladı. WNBA oyuncularına 1.5 milyon dolar yardımda bulundu.
Tüm bunları yapan biri gerçekten kötü biri mi? Gerçekten medyanın önümüze serdiği kadar nefret edilmesi gereken biri mi? Yoksa gereksiz nefret edilen farklı bir insan mı?
Evet, Kyrie Irving’in geçmişte yaptıkları ve açıklamaları tartışılacak şeylerdi. Şu an basketbol oynamaması da tartışılacak bir durum. Ben Kyrie Irving’i yeniden basketbol oynarken görmek istiyorum. Fakat bunu zorla yapmasını istemiyorum. Oynamama nedeni sizi ikna etmeyebilir ama tüm bunlardan dolayı medyada düşman ilan edilmesi ne kadar doğru? İnandığı şeyleri savunan ve insanlara düzenli yardım eden biri, özellikle son dönemde aşı olmadığı için medyanın bir numaralı düşmanı olmayı hak ediyor mu? Kyrie Irving gerçekten basketbola ihanet mi etti? Covid-19 yüzünden işini kaybeden veya zor durumda kalan insanların sesini duyurmaya mı çalışıyor yoksa sıradan bir aşı karşıtı mı? Ona inanıp inanmak aslında tüm mesele bu. Seçim sizin…
*50–40–90 Kulübü: Bir sezonda bir NBA oyuncusunun %50 şut-%40 üç sayı-%90 serbest atış yüzdeleri tutturması ile girmeyi başardığı grup.