George Best futbol kültürü içerisinde oyunu, popülerliği ve hızlı yaşam tarzıyla adından oldukça söz ettirmiş bir kişilik. Hayatının her evresini dolu dolu yaşamış ve uyumsuz bir karaktere sahip olan Best; futbolun, alkolün ve şöhretin yanı sıra film ve belgesellere de konu olmuş ve hatta kendisi bile kamera karşısına geçmiştir. Futbol tarihinin en ikonik ve en yetenekli oyuncularından biri olan George Best’i, ölümünün 16. yılında, kendisini beyaz perdede gördüğümüz yapımlarla anıyoruz.
Best(2000)
Yönetmenliğini Mary McGuckian’in yaptığı, Best’in kendisini John Lynch’in oynadığı dram biyografi türündeki filmde; futbol efsanesi George Best’in Manchester United kariyerinin zirvesinden yavaş yavaş inişini, bir zamanlar göz alıcı yaşam tarzı ve yakışıklılığı nedeniyle beşinci Beatle olarak adlandırılışını konu etmektedir.[1]
George Best: All By Himself (2016)
Spor belgeseli türünde adlandırılan bu filmde, bir yıldızın yükselişini ve düşüşünü görmekteyiz. George Best’in arşivlerde yer alan buluntularla beraber çekilmiş olan bu belgeselin yönetmenliğini Daniel Gordon yapmıştır. George Best’in ölümünden 11 yıl sonra çekilmiş olan bu belgesel, Kuzey İrlanda’dan başlayan yolculuğunda nasıl ikonlaştığını ve neler yaşadığını anlatmaktadır. [2]
Football As Never Before(1971)
Bu filmde, futbolcu George Best’i 12 Eylül 1970’de Coventry City’ye karşı oynanan 90 dakikalık bir maçta görmekteyiz. Filmde herhangi bir soundtrack ve ardı ardına gelen röportajlar olmamakla beraber, sadece Best’in en iyi yaptığı şeyi izliyoruz; futbol oynayışını. [3]
This Boy’s Story (1992)
1968’de geçen ve George Best’in kendisini oynadığı dram türündeki bu filmde, iki erkek çocuğu olan bir kadın kocasını terk eder ve İngiltere’nin kuzey batısına taşınır. Ardından, kardeşlerden en büyüğü, küçük kardeşini de yanına alarak George Best’i izlemek için gizlice Liverpool’a gider. [4]
Bonus: Trainspotting 2 (2017)
Trainspotting filminde verilmiş olan George Best referansı belki de o filmde görülmeye değer bir hissiyata sahipti. Benim de çok sevdiğim bir film olan Trainspotting, sahip olduğu kültür itibarıyla futbola dair referanslarıyla dikkat çekmekteydi. Filmin ikincisinde, yine göstermek istedikleri bir futbol referansı taşıyordu. Bu referansın baş rolü ise George Best’ti. Filmdeki sahneden bahsedecek olursam; filmin ana karakterleri retro formalarını üzerine geçirmiş, içki içmekte ve formalardan görüleceği üzere bir futbol temasının işleneceğini göstermişlerdir. Bulundukları mekanda, televizyonda George Best golleri gösterilmekte ve iki karakter de langırt oynamaktadır. Renton karakterinin üzerindeki forma George Best’in Manchester United’da giymiş olduğu 7 numaralı formadır. Diğer karakter Sick Boy’un giydiği forma ise George Best’in Hibernian’da giymiş olduğu yeşil beyaz renkte formadır. [5],[6]
Renton langırtta gol attıkça, televizyonda aynı anda George Best de gol atmaktadır. Ardından karakterler, alkolün etkisiyle eğlenip şakalaşırken ekrana George Best gelmektedir. En sonunda iki karakter de George Best’in gol sevincini evin içinde yağmurun altında futbol sahasındaki gibi çimlerin üzerinde canlandırmaya başlar ve burada filmin görsel efektlerini başarıyla ortaya koyduğu bir mizansen ortaya çıkar: Bulundukları ev, hiçbir seyircinin olmadığı bir futbol sahasının tam ortasındadır. Bu bağlamda film, başarılı bir görsel efekt çalışmasıyla evreninde geçen kültüre bağlı işlediği futbol temasıyla George Best’ten bahsedilen bir sahneyi izleyiciye aktarmak istemiştir. Benim de çok sevdiğim bir sahne olan bu görüntülerde, George Best’in anısının hâlen yaşatıldığı görülmektedir.