30 + 1

Kuruluşundan bugüne binlerce oyuncunun ter döktüğü bir ligde, herhangi bir forma numarası ile özdeşleşmek her aileye nasip olmayan bir durum. Dell Curry’nin bundan 35 sene önce sırtına giydiği 30 numaralı forma, iki kez MVP olan büyük oğlu Stephen sayesinde Curry ailesini çağrıştıran bir unsur haline geldi. Babası ve abisinin aksine ligde kalıcı bir yer edinmek için çok fazla takım değiştiren Seth Curry, bu geleneği her takımında yaşatamasa da farklı bir yöntemle geleneğe bağlılığını sürdürüyor. 31 numaralı formasıyla Philadelphia 76ers’ın başarılı sezonunda önemli bir faktör olan guard, hem forma numarasına hem de sahada yaptıklarıyla ailesinin mirasına eklemeler yapmaya devam ediyor.

En değerli oyuncu, NBA şampiyonu, All-Star, en iyi altıncı adam, tarihin en iyi şutörü. Curry ailesinin ödüller ve ünvanlar konusundaki geniş hazinesinin sadece bir kısmı. Ailenin babası Dell Curry, beş farklı takımda toplam 16 sezon forma giydiği NBA’de, sürekli adaylardan biri olarak gösterildiği Yılın Altıncı Adamı ödülünü 1994 yılında kazandı. Babasından gelen şut yeteneklerini, disiplinli çalışması ile süper star seviyesine taşıyan evin en büyük çocuğu Stephen Curry ise basketbolun oynanış biçimini değiştirecek kadar büyük etki yaratıp neredeyse kazanmadığı ödül bırakmadı. Bu başarıların gölgesinde kariyer inşa etmeye çalışan Seth Curry, istediği gibi başlayamamış ve katıldığı 2013 NBA Draftı’nda hiçbir takım tarafından seçilmemişti. 2020-2021 sezonunda Philadelphia 76ers’ın Doğu Konferansı lideri olmasında kritik önem arz eden, ilk beşin vazgeçilmez isimlerinden biri olan 31 numaralı oyuncu ise Seth Curry’den başkası değil. Seth Curry’nin yıllar içinde verdiği kendini kanıtlama mücadelesi ve gelişimi ilham veren türden.

2013 NBA Draftı’nda seçilememesi ile ilk hayal kırıklığına uğrayan Seth Curry, iki ay içinde abisinin yıldızı olduğu Golden State Warriors ile garanti olmayan kontrat imzalayıp ligde tutunmayı umuyordu. Sezon öncesinde oynadığı altı hazırlık maçından sonra sezonun başlamasına beş gün kala serbest bırakıldı. İkinci kez hayal kırıklığı yaşayan Seth’in kolayca vazgeçmek karakterinde mevcut değildi. Zayıf fiziği ve kısa boyu sebebiyle sürekli hor görülmüş ve yapamazsın denilmişti. Seth, kendisinden şüphe duyanları yanıltmak için çalışmaya ve ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı. Şansını bu sefer de Golden State Warriors’ın D-League (günümüzde G-League) takımı olan Santa Cruz Warriors ile deneyen Seth, sezon içerisinde önce Memphis Grizzlies daha sonra Cleveland Cavaliers formalarını birer kere giyerek ilk NBA maçlarına çıkmış ama iki takımda da kendisine yer edinmeyi başaramamıştı. Santa Cruz Warriors ile sezonu 19.8 sayı ortalaması ile tamamladıktan sonra Steph’in MVP ve şampiyon olduğu 2014-2015 sezonunda da istediği şansı bulamayan ve 10 günlük Phoenix Suns macerasında sadece iki maça çıkabilen Seth Curry, sezonu D-League takımlarından Erie Bay Hawks’ta 23.8 sayı ortalaması ile tamamlıyordu. Kariyerinin ilk iki yılında üç farklı takımda dört NBA maçına çıktıktan sonra, alacağı iki senelik kontrat teklifini (2. yılı oyuncu opsiyonlu) 2015 NBA Yaz Ligi’nde göstereceği performansa borçluydu.

Las Vegas’ta düzenlenen NBA Yaz Ligi’nde New Orleans Pelicans forması giyen Seth Curry, 24.3 sayı ortalaması ile ligin en skorer oyuncusu olup en değerli beşe seçildi. Bu performansı Sacramento Kings’in dikkatini çekti ve 2015-2016 sezonunda sıkıntılı olan guard rotasyonlarına Seth Curry ile sözleşme imzalayarak takviye yapmaya karar verdiler. Seth sonunda beklediği şansı elde etmişti. Artık ligde iki adet 30 numaralı Curry vardı. Genç Curry’nin yapması gereken yıllardır girmek için canını dişine taktığı ligde kalıcı olmak için kendini kanıtlamaya devam etmesiydi. 2015-2016 sezonunda Kings ile 42 maçta forma şansı bulan Curry’nin, sezon sonunda Kings’in play-off potasının dışında kalmasıyla Mart ve Nisan ayında dakikaları arttı ve şans verildiğinde ne kadar verimli olabileceğini tüm lige gösterdi. Bu esnada Steph ikinci kez MVP olmuş hem de bunu oylamaya katılanların oybirliğiyle alan tarihteki ilk isim olmuştu.  Sezon sonunda oyuncu opsiyonunu kullanarak Sacramento’dan ayrılma kararı alan Curry hem dakikalarını hem gelirini arttırmak adına Dallas Mavericks’in teklifini kabul etti.

Dallas Mavericks 2016-2017 sezonunda kariyerinin son dönemlerini yaşayan Dirk Nowitzki etrafında kurulan kısa rotasyonunda sıkıntılar yaşayan bir takımdı. Seth Curry gibi ligde kalıcılığı hala soru işareti olan bir oyuncu için daha uygun bir ortam olamazdı. Rick Carlisle tarafından sık sık ilk beşte değerlendirilen ve 29 dakika ortalama bulan Seth çift haneli sayı ortalamalarına erişti. Çok iddialı girmediği sezonda Dallas play-offları kaçırmış olsa da Seth Curry yükselişini hızla sürdürmüştü. Seth bir kez daha Nisan ayından sonrasını göremedi ve Steph’in üçüncü finalinde ikinci şampiyonluğunu kazanmasına şahit oldu. Seth 2017-2018 sezonunu sol tibia kemiğindeki sakatlık nedeniyle hiç maç oynamadan tamamlarken Steph tekrar NBA şampiyonu oluyordu. Bir sene sonra sahalara dönecek olan Seth, 2018-2019 sezonu için Damian Lillard ve CJ McCollum gibi üst düzey iki guardın bulunduğu Portland Trail Blazers ile kontrat imzalamıştı.

Seth Curry, Portland’da 30 numaralı aile mirasına da veda etmek durumundaydı çünkü bu forma numarası takım tarafından Bob Gross ve Terry Porter anısına emekli edilmişti. Seth 31 numarayı tercih ederek sezona giriş yapmıştı. Portland ile sözleşmeye imza atarken sürelerinin azalacağının farkında olan Seth dünyaya kazanan bir takımın parçası olabileceğini göstermek istiyordu. Keza Portland kariyerinde beklenildiği üzere süreleri azalmış fakat sahaya çıktığı anda beliren şut tehdidi ile alan yerleşiminde takım arkadaşlıklarına kolaylık sağlamıştı. Karşısında %45 ile üçlük atan bir rol oyuncusu gören rakip savunmaların dikkatini çekmeyi başaran Curry sonunda kazanan bir takımın parçası olmuş ve konferans üçüncüsü olan takımıyla play-offlara gitmeye hak kazanmıştı. İlk turda Oklohama City Thunder’ı serinin beşinci maçında Damian Lillard’ın Paul George üzerinden attığı ikonik üçlükle 4-1 eleyen Oregon temsilcisi, ikinci turda çok çekişmeli geçen seri sonunda Denver Nuggets’ı 4-3 ile geçmeyi başarmıştı. Seth bu iki seride takıma dış şutlarıyla katkı vermeye devam ederken 16 sayı attığı Denver serisinin dördüncü maçının kaybedilmesine engel olamamıştı.  2018-2019 sezonu Batı Konferans Finalleri’nde Portland, Golden State Warriors ile eşleşmişti. Seth senelerdir gıpta ederek izlediği Steph ile ilk playoff tecrübesinde karşı karşıya gelme fırsatı elde ederken, gururlu ebeveynleri Dell ve Sonya Curry, bir yüzü Portland diğer yüzü Golden State olacak şekilde hazırlanmış özel formalar ile tribünde yerini alıyordu. Serinin ilk maçı dışında çekişme üst düzeyde olsa da Stephen Curry ve Golden State 4-0 ile finallere yükselmiş ama NBA şampiyonluğunu Toronto Raptors’a kaptırmıştı. Seth Curry ise sonunda kalıcı olduğunun ispatı olan ilk uzun süreli kontratını eski takımı Dallas ile imzalamıştı.

Seth Curry’nin yokluğunda Dallas’ta bir çok değişiklik olmuştu. Luka Doncic draft edilmiş, Kristaps Porzingis takıma eklenmiş ve şehrin en büyük sporcularından Dirk Nowitzki kariyerini sonlandırmıştı. Oyunda önemi günden güne artan üçlükler konusunda hiç de fena olmayan Seth Curry, eski koçu Rick Carlisle için güvenilir bir seçenek olarak belirmiş ve dört senelik kontratla tekrar 30 numaralı Dallas formasına dönmüştü. Luka Doncic önderliğinde NBA tarihinin en iyi hücum ratingine sahip takım olan Dallas’ta Seth 12.4 sayı ortalama ile oynamıştı. Pandemi nedeniyle bubble ortamında devam eden sezonun sonunda play-offlarda oldukça yüksek yüzde ile takımına katkı sağlayan Seth, %67.9 efektif şut yüzdesi ile 12.8 sayı ortalama yakalamış fakat takımının Clippers’a elenmesine engel olamamıştı. Sezon sonunda Seth Curry’nin “Evliya Çelebi” olma özelliği bir kez daha devam ediyordu ama tek bir farkla bu sefer kararı kendisi değil takım yönetimi vermişti. Savunmayı sertleştirip hücumdan feragat etmeyi göze alan Dallas yönetimi Josh Richardson ve 2. Tur draft hakkı karşılığında kendisini Philadelphia 76ers’a takaslamıştı.

Bubble ortamında felaket bir playoff oynayan 76ers,  Celtics’e 4-0 süpürüldükten sonra köklü değişikliklere gitme kararı almıştı. Koç Brett Brown takımdan ayrılmış yerine Seth’in kayınbabası olan Doc Rivers getirilmiş, basketbol operasyonlarının başına Daryl Morey gelmiş ve takımda köklü değişiklikler olmuştu. Şutör katkısı alamayan takımdan Al Horford, Josh Richardson gönderilmiş, takıma Danny Green ve Seth Curry eklemeleri yapılmıştı. Seth Curry açısından bu takas aile mirası olan 30 numaraya bir kez daha veda anlamına geliyordu ve bunun sebebi hepimizin yakından tanıdığı Furkan Korkmaz’ın 30 numarayı giyiyor olmasıydı. Seth bir kez daha 31 numaralı formayı yönelerek 30’dan fazla uzaklaşmadı. Joel Embiid’e gelecek ikili sıkıştırmalar sonrası oluşan ceza şutlarını değerlendirmesiyle benim gibi pek çok Sixers taraftarının kalbini kısa sürede kazanmayı başardı. Sixers konferans birincisi olup Washington ile eşleşirken Seth, bu serinin beşinci maçında 30 sayı atarak playoff kariyer rekorunu kırmış ve takımını konferans yarı finaline taşımıştı. Seth Curry’nin oldukça iyi katkı verdiği Atlanta Hawks serisinin dördüncü maçı öncesi Stephen Curry, kardeşinin iyi performansını överken biraz da abartarak sezon sonunda Finaller MVP’si olacağı öngörmüştü. Sixers adına sezon beklenildiği gibi bitmedi lakin Seth’in performansının, Dell ve Steph başta olmak üzere tüm Curry ailesine keyif verdiği kesin.

Seth Curry konferans yarı finalleri serisinde Atlanta Hawks karşısında  %61.36 şut yüzdesi ve 21 sayı ortalama ile takımının hücum anlamında belki de en etkili ismi olmayı başarsa da, 76ers yedi maçlık seri sonunda playofflardan elendi.  Joel Embiid, Tobias Harris gibi isimlerin olduğu takımda son topta tercih edilecek kadar güven veriyor. Seth Adham Curry draft edilemeyen, lige girmek için iki sene D-League’de oynayan ve sürekli takım değiştirmek durumunda kalan bir oyuncu olmaktan şampiyonluk adayı takımın kritik anlarda güvendiği oyuncu olmayı başardı. Her zaman “Stephen’ın kardeşi” veya “Dell’in oğlu” olarak gölgede kalan Seth Curry azmiyle ve disiplini ile bu etiketlerden kurtulmayı başardı. Aileyle özdeşleşen 30 numaraya eklediği +1’i, ailede bulunmayan nadir ödüllerden biri olan Finaller MVP’sini önümüzdeki sezonlarda ekleyebilir mi? Bu oldukça düşük bir ihtimal olsa da Seth Curry’nin gelişimi düşünürsek onun aleyhine bahis yapmanın çok mantıklı bir tercih olmadığını söyleyebiliriz.

Kaynaklar: 1, 2, 3