Lewis Hamilton 1oo yarış galibiyetine sahip ve istatistiksel olarak Formula 1 tarihinin en iyi pilotu. Doğal olarak özel hayatı ve çevresindeki insanlar da her zaman merak konusu oldu. Ancak kariyeri boyunca hem özel hayatında onunla olan hem de başarılarında ona yardımcı olan iki kişi ön plana çıkıyor: Angela Cullen ve Anthony Hamilton.
Angela Cullen
Lewis Hamilton’ın son beş yılda çekilmiş fotoğraflarına bakarsanız birçok fotoğrafta yanında veya arkasında sarı saçlı bir kadın göreceksiniz. Kendisi Formula 1’i takip edenlerin yakından tanıdığı biri, Angela Cullen. 2015 yılında Hamilton’ın fizyoterapisti olarak yanında çalışmaya başladı. Hamilton’ın tabiriyle “kendisinin başına gelen en iyi şeylerden biri” Angela.
Angela, Yeni Zelanda’da doğdu. 46 yaşında, evli ve üç çocuk annesi. Her zaman sporun bütün dallarına ilgisi olduğunu söyleyen Angela, fizyoterapistlik kariyeri boyunca da hep sporla iç içe oldu. 2000-2006 yılları arasında İngiliz Olimpik Takımı’nı olimpiyatlara hazırlayan ekipte yer aldı. Daha sonra ise Yeni Zelanda’ya döndü ve fizyoterapistlik kariyerine devam etti. 2016 sezonunun başında ise Hamilton ile çalışmaya başladı.
Hamilton, “Angela ile tanışmadan önce çalıştığı her fizyoterapist ile farklı problemler yaşadığını, her zaman bir noktada sıkıntı olduğunu” söylüyor. Ancak Angela ile çalışmaya başladıktan sonra Hamilton için her şey değişti. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendini daha rahat hissettiğini, Angela’nın hep pozitif olduğunu ve bunun kendisi için çok önemli olduğunu dile getiriyor. Aslında Hamilton’ın kariyerine de baktığımızda Angela hayatına girdikten sonra kariyerinde başarıların arttığını görüyoruz. Angela ile çalışmaya başladığı sezondan itibaren beş sezonda dört şampiyonluğu bulunuyor. Tabii ki bu sezonlarda takımı ve kendi sürüş kabiliyeti en önemli pay sahipleri. Ancak Angela’nın da Hamilton’ın başarılarında rolü çok büyük. Hamilton da bunu yedinci şampiyonluğundan sonra Angela için “Başarılarımın esas sahibi.” diyerek dile getiriyor.
Angela ve Hamilton’ın yarış haftalarında neredeyse her dakikaları beraber geçiyor. Fakat ikili, Formula 1 dışında da çok yakınlar. Beraber birçok aktivite yapıyorlar. Angela sosyal medyasında aile hayatı hakkında çok fazla görsel paylaşmıyor ancak Lewis ile fotoğraflarını sık sık paylaşıyor. Hatta birbirlerine ne kadar bağlı olduklarını gösteren beraber yaptırdıkları “Loyalty” (bağlılık, sadakat) yazan dövmelere sahipler. Angela Hamilton’ın fizyoterapisti ve asistanı olarak yanında çalışmaya başladı fakat şu an bu unvanlardan çok daha fazlası.
Anthony Hamilton
Lewis ve babası Anthony Hamilton, Lewis’in çocukluğundan itibaren hep özel bir ilişkiye sahip oldular. Bu ilişki inişli çıkışlı olsa da beraber birçok zorluğun üstesinden geldiler.
Anthony Hamilton, 1956 yılında İngiltere’de doğdu. Lewis’in annesi Carmen ile Lewis iki yaşındayken ayrıldılar. O dönemde Anthony, Lewis’in hassas bir çocuk olduğunun farkındaydı. Annesiyle kalmasının onun için daha doğru olacağını düşünüyordu. Ancak Carmen, eşiyle beraber Londra’ya taşınınca Lewis babasıyla beraber kalmaya başladı.
Şu an istatistiksel olarak tarihin en başarılı Formula 1 pilotunun bu spora başlamasını sağlayan kişi Anthony Hamilton. Anthony, Lewis’ e altınca yaş günü hediyesi olarak uzaktan kumandalı araba almıştı ve Lewis’in arabalara ilgisi ilk böyle başladı. Bir sonraki sene yedinci yaş günü hediyesi olarak ona ilk go-kart arabasını aldı. Lewis Hamilton’ın Formula 1 pilotu olma yolculuğu böyle başladı.
Eğer bir Formula 1 pilotu olmak istiyorsanız çocukluktan itibaren çok zorlu bir süreç sizi bekliyor. Çok çalışmanız ve büyük bir maddi desteğe ihtiyacınız var. Ancak bu zorlu süreci sadece sadece siz değil aileniz de yaşayacak. Lewis Hamilton’ın babası Anthony Hamilton da Lewis’in Formula 1 pilotu olması için çok zorluklar çekti. Anthony oğlunun kartingde yeteneğini gördükten sonra IT yönetici olarak çalıştığı işini bıraktı. Lewis’e daha fazla vakit ayırmak için müteahhitlik yapmaya başladı. Tabii ki Anthony’nin maaşı çok fazla olmayan tek bir işle karting giderlerini karşılaması mümkün değildi. Lewis konuk olduğu David Letterman’ın şovunda babasının o dönemde yaptığı fedakarlıklarla ilgili şöyle diyor: “Babam iş için sabah saat 5:30’da uyanıp trenle Londra’ya gider ve akşam sekizde eve dönerdi. İşten döndükten sonra da gece bire kadar arabayla ilgileniyordu. Bir ara aynı anda üç işte çalışıyordu ve evi bile birçok kez ipotek ettirmişti.” Anthony arabayla ilgileniyor ve Lewis’i yarışlara götürüyordu. Yarışlarda ona mentorlük yapıyordu. Nerelerde geç fren yapması gerektiğini, nasıl sürmesi gerektiğini söylüyordu. Anthony her yarışta Lewis’in yanındaydı.
Tabii ki her zaman ilişkileri müthiş değildi. Anthony 2010 yılına kadar Lewis’in menajerliğini yapmıştı. 2010 yılında Lewis profesyonel anlamdaki ilişkilerini sonlandırmak istedi. Lewis o dönemde babasının ilgilenmesi gereken başka işler olduğu için artık babasının menajeri olmasını istemediğini söylemişti. Ancak babası o dönemle ilgili olarak bu durumun çok kalbini kırdığını ve şok olduğunu dile getiriyor. Baba ve oğul bu olaydan sonra iki yıla yakın bir süre neredeyse hiç görüşmediler. Daha sonra ikili yavaş yavaş tekrar iletişim kurmaya başladı. Anthony, “Dürüstçe söyleyebilirim ki ikimiz de bu olaydan sonra daha iyi insanlar olduk. Bir aşamada olması gerekiyordu. Biri diğerine ‘Seni terk ediyorum’ demek zorunda kalacaktı.” diyor.
Şu anda Anthony ve Lewis’in arası eskisine göre çok daha iyi. Lewis sosyal medya hesabından Şubat 2020’de babasıyla uzun bir aradan sonra beraber vakit geçirdiklerini belirttiği bir fotoğraf paylaştı. Anthony, Lewis’in bazı yarışlarını izlemek için pistlere gidiyor ve takım garajında bulunuyor. Artık ilişkileri menajer ve pilot değil, baba ve oğul ilişkisi. Aslında bütün bu süreci ve babasıyla ilişkisini Lewis Hamilton şu sözleriyle en güzel şekilde özetliyor: “Babam ve benim kolay bir ilişkimiz yok.”