Formula 1, dışarıdan bakan pek çok insan için araçların bir pist etrafında dönüp durduğu bir organizasyondan ibarettir. Ancak bu şaşalı dünyanın içerisinde girdiğinizde sizi spora bağlayan pek çok faktör olduğunu ilk andan itibaren gözlemleyebilirsiniz. 71 yıldır motor sporlarının zirvesi olan ve milyonlarca takipçiye ulaşan F1, bu takipçileriyle farklı unsurlarla bağ kurabilmeyi başarmıştır. Sporun en önemli değerleri olan pilotlar, yıllar içerisinde yarışlarda kullandıkları araçlar ve kasklarla tarihteki yerlerini almış ve bizlerin akıllarında silinemez hatıralar bırakmıştır. Kimi zaman geçmişten bir kask tasarımını görmek gözümüzün önüne pek çok farklı ikonik anı getirirken, pilotların kullandıkları araçların tasarımları ise başarılarıyla ve kariyerleriyle adeta özdeşleşmiştir.
Ayrton Senna – McLaren, Michael Schumacher – Ferrari ve Fernando Alonso – Renault birlikteliklerini düşündüğümüzde, kafamızda canlanan şeylerin başında araçların ölümsüzleşmiş tasarımları gelir. 2021 Rusya Grand Prix’inde kariyerinin 100. Grand Prix zaferini elde ederek tekrarlanması güç bir rekora ulaşan yedi kez dünya şampiyonu Lewis Hamilton için de bu durum geçerlidir. Tarihin en çok şampiyon olan (Michael Schumacher ile birlikte), en çok yarış kazanan ve en çok pol pozisyonu sahibi olan pilotu emekli olduğunda; hafızamızda bu başarılara eşlik eden kask ve araç tasarımları da kaçınılmaz olarak yer edinecektir. Lewis Hamilton’ın 2007 yılında başladığı ve 15 yıldır başarıyla sürdürdüğü F1 kariyerinde ona eşlik eden en iyi beş kask ve araç tasarımına birlikte göz atalım.
Not: Bu sıralama tamamen estetik kaygılarla yapılmıştır, performans ve başarı kriterleri göz önünde bulundurulmamıştır.
KASK TASARIMLARI
#5 – 2015 Malezya GP Özel Tasarımı
Değerlendirmeye tek bir yarış için özel olarak tasarlanan bir kask ile başlayalım. Bir önceki sezonun şampiyonu Lewis Hamilton, 2015 sezonunun ikinci yarışı olan Malezya GP’sine bir önceki sezon burada kazandığı galibiyeti ve Mercedes takımının isim sponsoru Petronas’ın ev sahibi yarışını onurlandırmak adına her zamankinden farklı bir tasarımla geldi. Petronas’ın neredeyse adıyla özdeşleşmiş mavi renginin hakim olduğu bu tasarım bir diğer sponsor Monster Energy’nin yeşil renginden oluşan ve Britanyalı pilotun iki şampiyonluğunu temsil eden iki yıldız detayıyla tamamlanarak oldukça şık bir görüntü ortaya çıkarmıştı. Ancak ne yazık ki FIA’nın 2015 sezonu başında koyduğu bir kural olan tüm pilotların sezon boyunca tek bir tasarım kullanma zorunluluğu nedeniyle piste bu kask ile çıkamadı. Bu durum belki de yıllar içerisinde tasarımı daha özel bir hale getirdi.
#4 – 2019 Monaco GP Özel Tasarımı
Niki Lauda’nın F1 tarihinde filmlere de konu olan çok önemli bir yeri var ancak üç şampiyonluğu ve 25 GP zaferi olan Avusturyalı ismin Lewis Hamilton ve Mercedes takımı için çok daha özel bir konumda olduğu yadsınamaz. Tıpkı Michael Schumacher’in Ferrari’ye geçiş dönemindeki büyük etkisi gibi, Lewis Hamilton’ın McLaren’den ayrılarak Mercedes projesine ikna edilmesi konusunda da en önemli pay şüphesiz kendisinindi. Yıllar içerisinde akıl hocalığına ve çok iyi bir dostluğa evrilen bu ilişki, Hamilton’ın sözleriyle yedi kez dünya şampiyonluğuna giden yolculuğun temel taşıydı. Lauda’nın 20 Mayıs 2019 tarihinde aramızdan ayrılmasından sonraki ilk yarış hafta sonu olan Monaco GP’sinde kendisini onurlandırmak isteyen Hamilton, Lauda’nın yarıştığı dönem kullandığı ve kendisiyle özdeşleşerek efsane olmuş kask tasarımına selam çaktı. Polden başladığı yarışı kazanan Hamilton’ın yarış sonunda ise ne kadar duygu dolu olduğu gözlerden kaçmamıştı.
#3 – 2018 Abu Dhabi GP Özel Tasarımı
2018 sezonu şampiyonluğunu Meksika GP’de ilan ederek toplam şampiyonluk sayısını beşe çıkaran Hamilton, sezonun son yarışı olan Abu Dhabi GP’de bu şampiyonluğu kutlamak amacıyla özel bir kask tasarımı ile yarıştı. Bir önceki sezon dördüncü şampiyonluğunu Abu Dhabi’de altın sarısı kaskıyla kutlayan Britanyalı pilot, 2018 şampiyonluğu için de başarı ve gücün sembolü altın rengini tercih etmişti. Detay renk olarak koyu bir kırmızının kullanıldığı tasarımda, Hamilton’ın beşinci şampiyonluğunu temsil eden beş adet yıldız da yerini aldı.
#2 – 2008 Sezonu Tasarımı (2007-2012)
Lewis Hamilton isminin F1 sahnesinde olmasının ve milyonlarca insanın günümüzde kendisini tanımasının belki de en büyük sebebi, 1 Mayıs 1994 tarihli San Marino GP’sindeki talihsiz kaza sonucu aramızdan ayrılan ve bu sporun en büyük efsanelerinden olan Brezilyalı pilot Ayrton Senna’dır. Lewis küçük bir çocukken onu go-karta başlatan ve devamında serüvenini F1’e kadar uzatan tutkunun kaynağında, Hamilton’un inanılmaz Senna sevgisi ve hayranlığı vardı. Öyle ki ona olan saygısını alt serilerden itibaren kariyerinin ilk dönemi boyunca kullandığı kask tasarımıyla gösterdi. Senna’nın ikonikleşen sarı ana rengi üzerine yeşil, lacivert ve kırmızı detaylardan oluşan kask tasarımının modern bir yorumu olarak ifade edebileceğimiz bu tasarım, Lewis Hamilton tarafından 2007-2012 yılları arasında kullanıldı. Mercedes’teki ilk iki sezonu olan 2013 ve 2014’te de aynı renkler ve modifiye edilmiş bir dizayn ile kullanılmaya devam edildi. Kariyerinin ilk şampiyonluğuna ulaştığı 2008 yılında kullanılan versiyon ise içlerinde en özeli olarak göze çarpıyor.
#1 – 2021 Sezonu Tasarımı
Kariyerinin 2013 yılı ve sonrasındaki kısmında dizayn olarak çok benzer kasklarla yarışan Hamilton, renk olarak çoğunlukla kırmızı-sarı kombinasyonunu tercih etmişti. Ancak 2020 yılında önemli bir değişikliğe giderek asaletin sembolü olan mor rengini kullanmaya karar verdi, ona siyah detaylar eşlik etti. 2021 yılında ise bu kez aynı renkleri mat olarak kullanan Hamilton, bir önceki sezondan çok daha iyi bir tasarımla karşımıza çıkmış oldu. Son dönemde morun kendisiyle çok özdeşleşmesi, kaskın görüldüğü anda akıllara tamamen Lewis’i getirmesi ve yedi kez dünya şampiyonluğunun nişanesi olan yedi yıldızı barındırmasıyla 2021 sezonu kaskına kariyerinin en göz alıcı tasarımı denebilir.
ARAÇ TASARIMLARI
#5 – Mercedes AMG F1 W09 EQ Power+ (2018)
Araç tasarımı değerlendirmemize Mercedes’in 2018 sezonunda kullandığı W09 ile başlıyoruz. Pilotların güvenliklerini artırmak amacıyla ilk kez 2018 senesinde araçlarda yer alan ‘halo’ tanıtıldığı dönemde, pek çok F1 sever bunun çok kötü bir ekleme olacağını ve araçların görsel açıdan berbat görüneceğini düşünüyordu. Ancak sonraki senelerde Charles Leclerc, Romain Grosjean ve son olarak Lewis Hamilton’ın hayatını kurtarmasıyla aslında ne kadar doğru bir karar olduğunu hep birlikte görmüş olduk. Buna ek olarak takımlar bu yeni parçayı aracın geri kalanıyla uyumlu gözükecek şekilde tasarlama konusunda oldukça başarılıydı ve bu takımların başında da “gümüş oklar” geliyordu. Klasikleşen gümüş renkteki tasarıma eşlik eden ‘Petronas mavisi‘ dalgalar oldukça cezbedici bir görüntü ortaya çıkarırken, kokpite doğru uygulanan siyah renk geçişi tamamen siyah olan halo ile bir bütünlük sağlamıştı. Hamilton W09 ile 11 pol pozisyonu ve 11 yarış galibiyeti alarak en yakın rakibi Sebastian Vettel’in 88 puan önünde beşinci pilotlar şampiyonluğuna ulaşırken, Mercedes de takımlar şampiyonasında Ferrari’nin 84 puan önünde üst üste beşinci şampiyonluğunu kazandı.
#4 – McLaren MP4/23 (2008)
McLaren 1997’de West ile sponsorluk anlaşması imzaladığında, İngiltere merkezli takım için bir devir kapanmış ve başka bir devir başlamıştı. Marlboro ile uzun yıllardır süregelen iş birliği aracın tasarımına tamamen sirayet etmiş ve özellikle Ayrton Senna’nın takımda olduğu dönemki başarılarla birlikte kırmızı-beyaz tasarımıyla adeta F1 tarihinin en ikonik araçlarından biri haline gelmişti. West ile bu renk düzeni tamamen terk edildi ve Mika Hakkinen – Michael Schumacher çekişmesinin en yoğun olduğu dönemde hepimizin akıllarında yer ettiği üzere gümüş (Mercedes) ve siyah (West) ağırlıklı bir tasarıma geçildi. Takım 2000’li yılların ikinci yarısına kadar aynı renk düzeninde devam etti ancak sonrasında yeni isim sponsoru Vodafone’un etkisiyle siyah renk yerini kırmızıya bıraktı. 2008 yılında pistlere çıkan McLaren MP4/23 de bu gümüş – kırmızı birlikteliğinin en şık örneklerinden biriydi. Yedi pol pozisyonu ve beş galibiyetle en yakın rakibi Felipe Massa’nın yalnızca bir puan önünde, Interlagos’da gerçekleştirilen sezonun son yarışının son turunda kazandığı ilk şampiyonlukta kullandığı araç olmasıyla birlikte Lewis Hamilton için de çok özel bir yerde olduğu tartışılmaz. MP4/23 her ne kadar pilotlar şampiyonluğunu getirse de takımlar şampiyonasında McLaren, Ferrari’nin 21 puan gerisinde sezonu ikinci sırada tamamlayabildi.
#3 – Mercedes-AMG F1 W11 EQ Performance (2020)
2020 senesinde tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi sebebiyle mart ayında yapılması planlanan Avustralya GP’si iptal edildi ve bir bekleme sürecine girildi. Tüm takımlar gibi Mercedes de sezon öncesinde aracını tanıtmış ve klasikleşen gümüş renkli tasarımını bir önceki seneye göre küçük değişikliklerle güncelleyerek kamuoyunun beğenisine sunmuştu. Mayıs ayında ise tüm dünyayı kasıp kavuran başka bir gündem ortaya çıktı: Black Lives Matter Hareketi. ABD’nin Minneapolis kentinde George Floyd’un bir polis tarafından boğazına basılarak öldürülmesiyle birlikte başlayan gösteriler, ayrımcılığa uğrayan tüm kesimlerin sesi olarak tüm dünyaya yayıldı ve gelmiş geçmiş en büyük toplumsal hareketlerden biri olarak tarihteki yerini aldı. Kariyeri boyunca bir ‘beyaz’ sporu olan F1 içerisindeki tek siyah paydaş olan Hamilton, farkındalık yaratma ve aksiyon alma konusunda hep öncülük ederken BLM hareketiyle birlikte bunu çok daha fazla gözler önüne serdi. Yarış öncesi seremonilerde diz çökerek ve her fırsatta verdiği röportajlarda bu konuya dikkat çekerek farkındalık yaratan Hamilton’a takımı Mercedes’ten de büyük bir destek geldi. Öyle ki sezon öncesi gümüş rengiyle tanıtılan 2020 aracı W11’i tamamen siyah renk düzenine geçirerek hem pilotlarının hem de BLM hareketinin yanında olduklarını güçlü bir şekilde gösterdiler. İçerdiği anlamın yanı sıra salt tasarım olarak da oldukça ilgi çekici olan siyah rengi aracın yanlarında bulunan ‘Petronas mavisi’ birer dalga ve arka kısma doğru ilerleyen gümüş renkli Mercedes yıldızları tamamlıyordu. Niki Lauda’yı da unutmayan takım, yıldızlardan birini ve takla barını kırmızı yaparak merhum Avusturyalı’nın efsaneleşmiş kırmızı şapkasına gönderme yapmıştı. Hamilton W11 ile 10 pol pozisyonu ve 11 galibiyet alarak takım arkadaşı Valtteri Bottas’ın 124 puan önünde yedinci pilotlar şampiyonluğuna ulaşırken, Mercedes de Red Bull’u 254 puan geride bırakarak üst üste yedinci takımlar şampiyonluğunu elde etti.
#2 – McLaren MP4/22 (2007)
Vodafone – McLaren birlikteliğinin ilk ürünü olan MP4/22, pek çok yönden halefi MP4/23’e benzerlik gösterse de gerek sidepod gerekse ön jant tasarımıyla bir adım öne çıkıyor. Günümüzde giderek uzayan araç boylarına her ne kadar alıştığımızı düşünsek de, Hamilton’ın F1 kariyerinde kullandığı ilk aracı incelediğimizde o dönemki araçların daha küçük boyutlarla daha şık durduğunu düşünmemek elde değil. O sezon son dünya şampiyonu Fernando Alonso’yla takım arkadaşı olan Hamilton, motor sporlarının en üst seviyesindeki ilk senesinde altı pol pozisyonu ve dört yarış galibiyeti aldı. Pilotlar şampiyonluğunu son yarışta ve sadece bir puan farkla Ferrari’nin Fin pilotu Kimi Raikkönen’e kaptıran genç Britanyalı, aynı puanı aldığı çifte dünya şampiyonu takım arkadaşını geride bırakarak (daha fazla ikinci olduğu için) sezonu ikinci sırada tamamladı. Normal şartlarda McLaren bu sonuçlarla sezonu takımlar şampiyonu olarak bitirecekti ancak Temmuz ayında ortaya çıkan Ferrari’den teknik bilgi sızdırma iddiaları sonucunda; ‘Spygate’ olarak bilinen F1 tarihinin en büyük casusluk skandalına karışınca şampiyonadaki tüm puanları silindi. Sezonu puansız son sırada tamamlayan İngiliz takımı gelirlerden de hiçbir pay alamadı.
#1 – Mercedes AMG F1 W10 EQ Power+ (2019)
Listenin zirvesinde Mercedes’in 2019 yılında yarattığı sanat eseri W10 var. İlk bakışta kendisine hayran bırakan araç, yanlarda kullanılan neon denilebilecek Petronas mavisi bir dalga ile oldukça dikkat çekiyor. Bir önceki seneden farklı olarak tamamen gümüş renginden oluşan halo’ya aracın arkasına doğru uzanan siyah gradyan geçiş eşlik ediyor. O sezon ilk kez kullanılan ve aracın motor kapağını tamamen kaplayan Mercedes yıldızlarıyla da harika bir dokunuş yapıldığı rahatlıkla söylenebilir. Lewis Hamilton’ın beş pol pozisyonu ve 11 galibiyetle takım arkadaşı Valtteri Bottas’ın 87 puan farkla önünde şampiyon olduğu W10, takımlar şampiyonasında da Mercedes’e 235 puan farkla Ferrari’nin önünde üst üste altıncı şampiyonluğunu getirerek Ferrari’ye ait olan üst üste en çok şampiyonluk rekoruna (1999-2004) ortak olmasını sağladı.