Genç yaşına rağmen gösterdiği performansla şimdiden Türk voleybol tarihinde yerini alan Ebrar Karakurt, dünya voleybolunun en büyük yıldızlarından biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Kariyerine birçok başarıyı sığdıran Ebrar, bitmek bilmeyen enerjisi, kazanma hırsı ve kaliteli oyunuyla katıldığı her turnuvada adından söz ettiriyor.
A Milli Kadın Voleybol Takımı’mızın efsane isimlerinden Neslihan Demir’den bayrağı devralan Ebrar Karakurt ile 2021 Avrupa Şampiyonası öncesi bir araya geldik.
Bu yaz Türk voleybol tarihi açısından önemli başarılara imza attınız. Önce Milletler Ligi’nde üçüncülük daha sonra 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda olimpiyat beşinciliği elde ettiniz. Şimdi de Avrupa Şampiyonası var. Önümüzdeki turnuva için milli takımın hedefi nedir?
Öncelikle biz takvimi çok yoğun bir sporla meşgulüz. Her zaman başarı da olsa başarısızlık da olsa o anı sıfırlayıp bir sonraki turnuvaya bakmamız gerekiyor, bunun da bilincinde olan sporcularız. 2019 Avrupa Şampiyonası’nı ikincilikle tamamladık ve 2021’de de hedefimiz final oynayıp Sırbistan’da kupayı kaldırmak. Umarım gerçekleştirebiliriz.
Senin de söylediğin gibi, uzun ve zorlu geçen sezon içerisinde yaz döneminde önce olimpiyatlar ardından Avrupa Şampiyonası oynayacaksınız. Bu tempo hakkında düşüncen nedir? Avrupa Şampiyonası için kendi formunu nasıl değerlendiriyorsun?
Az önce de bahsettiğim gibi, zor bir tempoda oynuyoruz. Mental ve fiziksel olarak çok zorlandığımız zamanlar oluyor ama bu formayı temsil etmek dünyanın en paha biçilemez hissi benim için. Kendi performansımla ilgili, her zaman yaptığım gibi, takıma verebildiğimin en iyisini vermeye çalışacağım. Umarım gerçekten güzel katkılar veririm ve güzel başarılar elde ederiz.
tvf.org.tr/
2019 yılında ülkemizde düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda şampiyonluğu son anda kaybettik. Bu, takım için bir motivasyon kaynağı oluyor mu?
Finali kaybettiğimizde bizim için ilk günlerde çok büyük bir yara olmuştu aslında. Çünkü Türk halkının önünde o kupayı kaldırmak istiyorduk, İstiklal Marşı’mızı söyletmek istiyorduk. Turnuvanın Ankara’da olması da bizim için güzel, duygusal bir atmosferdi. Kesinlikle o turnuvadan çok şey çıkardığımızı düşünüyorum, olimpiyatlarda olduğu gibi. Motivasyon demeyelim de oraya bu sefer şampiyon olmak için gidiyoruz diyelim. Bunu başarabilecek güçte olduğumuzun bilincinde ve farkındayız.
Milli takım genç ve tecrübeli oyuncuların bir karması. Yavaş yavaş kurulan iskelet, milli takıma uzun süre hizmet verecek birçok oyuncuyu barındırıyor. Sence bu, Avrupa Şampiyonası ve 2024 Paris Olimpiyatları’na geçiş sürecini nasıl etkileyecek?
Dediğin gibi, çok karma bir takımız. Tecrübeli oyuncularımız var, çok genç oyuncularımız var ve bu şampiyonada aramıza daha da genç oyuncular katıldı. Ben de o gençlerin içerisindeyim. Biz gençlerin takıma gerçekten güzel bir enerji verdiğini düşünüyorum çünkü bu da bizim geleneklerimizden biri. Tecrübeli oyuncularla birlikle 2018-19 yıllarından bu zamana çok güzel bir uyum yakaladık. Bu uyumun devam edeceğini yaptığımız antrenmanlarda da görebiliyorum, umarım devam eder. Bu güzel atmosferde, ortamda gayet mutluyuz. Türk halkının bizi desteklemesini istiyoruz. Umarım daha güzel başarılara yelken açarız.
Aynı zamanda başarılarınızla Türk kadınının gücünü bir kez daha ortaya koydunuz. Türkiye’de kadın olmak açısından da bu başarılarınızın bir temsiliyetini olduğunu düşünüyor musunuz?
Kesinlikle, bizim amaçlarımızdan biri de Türk kadınının neler yapabileceğini tüm dünyaya göstermek ve Türk kadınına örnek olabilecek davranışlar sergilemek. Onlar bizi görüp bir nebzede olsa bizim başardıklarımızla gururlanıp “Bunu ben de yapabilirim” diyorlarsa bizim için çok büyük bir mutluluk. Türk kadını her şeyi başarabilir, biz de bunun ispatı olacağız inşallah.
“Gençlerimizi heyecanlandırıyorsunuz, onlara çok güzel örnek oluyorsunuz.” gibi tepkiler alıyorsunuz. Bu konuda neler söylersin?
Onlar bize çok güzel tepkiler veriyor bence, desteklerini çok iyi yansıtıyorlar. Biz de onlara örnek olmaya çalışıyoruz. Bir yol açıyoruz, onların o yoldan gelmesini istiyoruz. Umarım bunu başarabilirler, bunu başaracak bir sürü Türk genci olduğunu biliyorum.
Reuters / Carlos Garcia Rawlins
Dışarıdan bakıldığı zaman turnuva veya organizasyon fark etmeksizin Guidetti’nin maç esnasında farklı arayışlara girebildiğini görüyoruz. Bu duruma hazırlıklı oluyor musunuz?
Kesinlikle hazırız. Biz takım olarak birlikte oynadığımızda bir şeyler başarabilen bir takımız. O yüzden yedekte olan herkes, sahada olan herkes yüzde yüzünü vermek için her zaman hazır oluyor.
Verdiğiniz bir röportajda Guidetti’nin size normalden uzun süren antrenmanlar yaptırdığını, görevlilerin gelip sizi süre konusunda uyardığını söylemiştiniz. Bunların üstüne bir de yoğun bir turnuva takvimi eklendi. Bu şartlarda, işine bu kadar aşık bir koç ile çalışmak nasıl bir durum?
Güzel bir durum aslında. Bizim neler yapabileceğimizi biliyor, bizi bu yüzden her zaman ittiriyor, zorluyor. Biz de sahada elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, bazen oluyor bazen olmuyor. Antrenmanlarımız uzun geçiyor ama burada bulunduğumuz ortam, atmosfer çok keyifli. Takımda herkes birbiriyle çok uyumlu, birbirine karşı çok güler yüzlü. Biz de zorlu antrenmanlarda birbirimizi yükseltmeye çalışıyoruz. Bunu da çok iyi başardığımızı düşünüyorum.
Son olarak seni yeni sezonda İtalya’da Novara formasıyla izleyeceğiz. Dünyanın en iyi liglerinden biri olan İtalya Ligi’nde yeni bir macera… Kariyerinde yeni bir bölüm açılıyor, yeni takımınla ilgili neler söylemek istersin?
Çok heyecanlıyım. Novara, yıllarca kendini dünya statüsünde kanıtlamış bir kulüp. Böylesine büyük bir kulübe gitmek benim için çok büyük bir gurur. Orada Türk halkını temsil edeceğim, bu da benim için ayrı bir heyecan. Umarım orada hedeflediğimiz her şeyi başarabiliriz. Oyuncularını tanıyorum, orada da çok güzel bir atmosfer olacağını düşünüyorum. Umarım beklediğim gibi olur, güzel şeyler başarırız.
