Premier Lig’de Yeni Sezona Ön Bakış

İngiltere Premier Lig’de 2021/2022 sezonunun başlamasına günler kaldı. Geçtiğimiz iki sezonda şampiyonluk yarışının çekişmeden uzak geçtiği ‘dünyanın en iyi ligi’nde bu transfer dönemi nispeten sessiz geçse de, takımlar yaptıkları az ama öz hamlelerle önümüzdeki sezonun heyecanlı geçeceğine dair umutlarımızı arttırdı. Grealish, Sancho, Varane ve belki de siz bu yazıyı okurken açıklanacak olan Lukaku transferleri; zirvede rekabeti arttırarak yarışın son haftalara kadar sürdüğü bir senaryo vadediyor.

Manchester City

Son şampiyon Manchester City, Sergio Agüero’nun ayrılışıyla birlikte oluşan boşluğu henüz dolduramazken kadrosunu ligin son dönemdeki en büyük yıldızlarından olan Jack Grealish ile güçlendirdi. Harry Kane’e ilgisi de bilinen City için bu transfer zor gözükse de geçtiğimiz sezon forvetsiz oynamaya alışan Pep Guardiola için bu önemli bir sorun olmayacaktır. Keza Jack Grealish’in takıma katılması da orta saha ve kanatlarda geniş bir havuzu bulunan takım için farklı kombinasyonları beraberinde getirebilir.

Kanatlarında Phil Foden, Raheem Sterling, Riyad Mahrez gibi oyuncular bulunan Guardiola’nın; Grealish’i orta sahada sahte 8 rolünde kullanmayı hedeflediğini düşünüyorum. Bu denklemde hem İlkay Gündoğan’ın geçen sezonki performansının ardından kolayca göz ardı edilemeyecek olması hem de Grealish ve Kevin De Bruyne’nin getireceği yumuşaklık Guardiola’yı farklı planlar yapmaya itecektir. Geçtiğimiz sezon zaman zaman De Bruyne’yi gördüğümüz sahte 9 rolünde yeniden görmemiz sürpriz olmayabilir ya da bazı maçlarda olduğu gibi birkaç oyuncunun sürekli değiştiği bir hücum hattı görebiliriz. Tabii ki yine de bu kadar çeşitli seçeneğin olduğu bir ortamda Pep Guardiola için doğru seçimleri yapmak pek kolay olmayabilir ve geçtiğimiz sezonun başında yaşadığı sorunu tekrar yaşaması da ihtimaller dahilinde.

Savunmada ise geçtiğimiz sezon müthiş istatistiklere imza atan City için bu bölgede de herhangi bir sorun gözükmüyor. Pep Guardiola yönetiminde son dört sezonun üçünde mutlu sona ulaşan Manchester’ın mavi tarafı, bu sezona da ligin en büyük favorisi olarak girse de işlerinin çok rahat olmayacağı neredeyse kesin gibi.

Manchester United

Manchester şehrinin kırmızı tarafı ise uzun yıllardır uzak kaldığı şampiyonluk için sezona çok daha iddialı durumda başlıyor. Jadon Sancho ve Raphael Varane transferleriyle artık kronikleşmiş boşluklarını dolduran Manchester United, zaten halihazırda hiç de fena olmayan kadrosuyla şampiyonluk için mücadele edebilecek kapasitede.

Tabii ki ManU’nun şampiyon olabilmesi için birkaç anahtar noktadan bahsedebiliriz. Orta sahada yıllardır nasıl performans göstereceği kestirilemeyen ve Euro 2020’de hayranlıkla izlediğimiz Paul Pogba’nın, ‘canının istemesi’ halinde takımını ne seviyeye çıkarabileceğini hepimiz biliyoruz. Bununla birlikte ben bu satırları yazarken henüz bir forvet transferi yapmayan United’ın, o bölgede sahip olduğu Edinson Cavani’nin artık ilerleyen yaşıyla neler yapacağı ve Anthony Martial’in de zaman zaman yükselen zaman zaman hayaletleşen performansı da soru işaretlerini beraberinde getiriyor.

Ole Gunnar Solskjaer’in elinde artık başarılı olması gereken bir kadro var. Savunmada Varane – Harry Maguire uyumu ile sorunu çözmeyi planlayan Norveçli teknik direktör, özellikle hedef maç planlarında kullandığı hıza dayalı oyununu Sancho ile birlikte çok daha üst düzeye çıkarabilir. Son olarak 2012/2013 sezonunda şampiyon olan kırmızılar için o günden sonra hedef hiç bu kadar belirgin olmamıştı ve artık çok daha iddialılar.

Chelsea

Son Şampiyonlar Ligi şampiyonu Chelsea, bir geçiş olarak gördüğü geçen sezonda Thomas Tuchel’in takımın başına gelmesinin ardından yakaladığı ivmeyle hem Şampiyonlar Ligi’ni kazandı hem de ligde oldukça başarılı performans göstererek 2021/2022 için taraftarına umut verdi. Elinde Kai Havertz, Mason Mount, Christian Pulusic gibi yüksek potansiyelli genç oyuncular bulunan Alman teknik direktör; N’golo Kante, Jorginho, Cesar Azpilicueta ve Thiago Silva gibi isimlerle sağlam bir yapı kurmuş durumda.

Geçtiğimiz sezon en büyük sorunu Timo Werner’in düşük bitiriciliğiyle yaşayan maviler, bu sorunu Romelu Lukaku ile çözmek üzere. Inter’de harika bir sezon geçiren ve takımının uzun yıllar sonra Serie A’yı kazanmasında büyük rol oynayan Lukaku, takımın kendisini sokacağı pozisyonlardaki yüksek bitirme potansiyelinin yanı sıra top taşıma ve arkadaşlarına duvar olma kabiliyetiyle de hemen hemen her yönden kusursuz bir oyuncu konumunda.

Chelsea için transfer döneminin kalan kısmında bir stoper takviyesi de gerekli olabilir. Thiago Silva’nın artan yaşıyla birlikte daha fazla sakatlanması ve yine üçlü savunmada sağ stoper olarak oynayan Azpilicueta’nın da zaman zaman kanat bek rolünde oynamasıyla oraya üst düzey bir stoper alınması gerektiğini düşünüyorum. Her ne kadar Tuchel’in gelişinin ardından savunmada da güven veren bir takım olsa da bu ihtiyaç zaruri olabilir.

Hem eldeki oyuncu kalitesi hem de takımın sahada taktiksel olarak gösterdikleriyle birlikte Chelsea, bu sezon ligde favoriler arasında yer alıyor. Ocak ayında göreve gelen Thomas Tuchel’in kısa sürede gösterdiklerinin ardından ilk tam sezonunda yapacakları merak konusu olsa da yarattığı heyecanın üst düzeyde olduğu kesin.

Liverpool

Geçen sezonun belki de en büyük hayal kırıklığı olan Liverpool ise sakin bir transfer dönemi geçirdi. Kadrosunu Leipzig’den Ibrahima Konate ile güçlendiren kırmızılar, önemli oyuncularından Georginio Wijnaldum’un PSG’ye gitmesine engel olamadı.

Geçtiğimiz sezon sakatlıkların yanı sıra oyuncu performansı ve takım uyumu konusunda da ciddi sorun yaşayan Jurgen Klopp’un bu problemleri çözüp çözemeyeceği kilit bir nokta olacak. Büyük umutlarla takıma katılan Thiago Alcantara’nın gösterdiği kötü performans, sistemin en önemli parçalarından olan Roberto Firmino ve Trent-Alexander Arnold’ın önceki dönemlerine nazaran çok etkisiz kalması gibi etmenler son şampiyonun zirve yarışından uzak kalmasına yol açmıştı. Liverpool’un bu sezon şampiyonluk mücadelesi verebilmesi için bu oyunculardan alacağı performansın yanında Mohamed Salah ve Sadio Mane gibi takımın sürükleyici oyuncularını rahat ettirmesi de hayati olacak. Aynı zamanda takımın belki de son yıllardaki en önemli orta saha oyuncusu olan Wijnaldum’un yerini henüz dolduramamaları da Liverpool için negatif bir unsur.

Son 3-4 yılın getirdiği taktiksel akışkanlık ve birbirine alışkın oyuncuların olması sebebiyle her ne olursa olsun Liverpool göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir takım hüviyetinde. Fakat yine de Manchester City, Manchester United ve Chelsea’nin gerek yaptıkları transferler gerekse son durumlarına bakacak olursak Liverpool’un önünde olacağını söyleyebiliriz.

Arsenal

Yıllardır ligin üst sıralarından uzak kalan Arsenal, bu transfer dönemini de genç oyuncuları kadrosuna katarak geçirdi. Savunmasında kronikleşen sorunu Ben White ile çözmeyi hedefleyen topçular; bu oyuncu için Brighton’a 58 milyon euro ödedi. Bununla birlikte Nuno Tavares, Albert Sambi Lokonga ve Mika Biereth Arsenal’ın kadrosuna kattığı genç isimler oldu.

Her ne kadar böylesine genç oyuncuları kadroya katmak heyecan verici olsa da Arsenal taraftarının yıllardır istediği büyük yıldız transferi bu sene de gelmedi ve kulüp her geçen yıl büyük 6 iddiasından uzaklaşıyor. Bununla birlikte takımın hemen hemen hiçbir mevkide taraftarı tatmin edecek bir oyuncusu olmaması ve eldeki oyunculardan ne performans alınacağını kestirememesi Arsenal için yine sıkıntılı bir sezonun geçeceğini düşündürüyor. Takımın bu sezon da önceki sezonlarda olduğu gibi zaman zaman vasat, zaman zamansa iyi performans göstereceği beklenebilir ve topçular için en gerçekçi hedef yine Avrupa Ligi mücadelesi olacaktır.

Tottenham

Büyük 6 içerisinde teknik direktör değiştiren tek takım olan Tottenham’da, Jose Mourinho yerine Nuno Espirito Santo göreve getirildi. Geçtiğimiz sezona çok iyi girmesine karşın ligi ancak 7. sırada tamamlayabilen Tottenham; Toby Alderweireld ve Erik Lamela gibi kulüpte uzun yıllardır yer alan önemli isimlerle yollarını ayırırken kadrosunu da Pierluigi Gollini, Bryan Gil ve Cristian Romero ile güçlendirdi.

Öte yandan Harry Kane’in takımdan ayrılmak isteği ve Manchester City’nin kendisine olan ilgisi kulübü daha da zor duruma sokma potansiyeline sahip. Takımın yıllardır en önemli oyuncusu olan Kane’in olası bir ayrılığı hem kulübü taraftar karşısında çok daha sıkıntılı bir hale sokabilir hem de Tottenham’ın mevcut durumu Kane’in yerini doldurmayı imkansız hale getirebilir.

Mauricio Pochettino sonrası yeniden iyi bir yapı kurması gereken kulüpte, Nuno Espirito Santo tercihinin ne kadar doğru olduğu sorgulansa da Portekizli teknik direktörün ulaşacağı olası bir başarı için de zamana ihtiyacı olduğu aşikar ve önümüzdeki sezonun onlar için bir geçiş dönemi olarak geçmesini bekleyebiliriz.

Aston Villa

Premier Lig’de nispeten sessiz geçen transfer döneminde bu sessizliği bozan yegane takımlardan biri Aston Villa oldu. Jack Grealish’i Manchester City’e gönderen bordo mavililer kadrosunu; Emiliano Buendia, Ashley Young, Leon Bailey ve Danny Ings gibi isimlerle güçlendirdi.

Buendia’nın Grealish’in yerini doldurup dolduramayacağı henüz bilinmese de 24 yaşındaki oyuncunun sahip olduğu kumaş bu tercihin en büyük sebeplerinden birisi. Öte yandan ligin en iyi forvetlerinden olan Danny Ings de halihazırda Ollie Watkins’e de sahip olan Villa için büyük bir güç olacaktır.

Leicester City

Geçtiğimiz iki sezon Şampiyonlar Ligi’ni kıl payı kaçıran Leicester, kadrosunu büyük ölçüde korurken Christian Fuchs ve Wes Morgan gibi takımın ‘emektar’ isimleriyle yollarını ayırdı. Red Bull Salzburg’un büyük potansiyelli forveti Patson Daka, geçen sezonu şampiyon tamamlayan Lille’den Boubakary Soumaré ve ligin tecrübeli oyuncularından Ryan Bertrand’ı kadrosuna katan Leicester, yıllardır sürdürdüğü istikrarla Şampiyonlar Ligi yarışı için mücadele edebilir.

2020/2021 sezonunu Fa Cup şampiyonluğu ile tamamlayan Leicester, bu sezona da Community Shield’da Manchester City’i mağlup ederek başladı ve bu ivmelerini sezona yansıtmaları kendileri için büyük önem teşkil ediyor.

Everton

James Rodriguez, Allan ve Abdoulaye Doucoure gibi önemli transferlerle girdiği sezonu 10. sırada tamamlayıp hayal kırıklığı yaşayan Everton, Real Madrid’in başına geçen Carlo Ancelotti yerine Rafael Benitez’i getirdi. 2021 yazında kadrosunu Andros Townsend, Asmir Begovic ve Demarai Gray gibi daha çok rotasyon hamleleriyle geçiren Everton’da sağlam bir temele oturan takım kadrosunun korunduğunu söyleyebiliriz.

Geçtiğimiz sezon özellikle James Rodriguez ve Allan’ın yaşadığı sakatlıklar sonrasında oyun ritmini yakalamakta zorluk çeken Everton’da sezonun iyi geçmesi adına en kilit faktörlerden biri bu iki oyuncunun sağlık durumu olacak. Arsenal ve Tottenham’ın da yaşadığı sıkıntıları düşündüğümüzde kadronun kalitesine yakışır bir oyun oynanması halinde Everton’ı tablonun üst tarafına biraz daha yakın bir konumda bulabiliriz.

Sonuç olarak baktığımızda son iki sezonda şampiyonluk yarışının sert geçmediği Premier Lig’de bu sezon şampiyonluk adaylarının sayısı artmış durumda ve bunun da büyük bir heyecan getireceği kesin. Bununla birlikte daha önce West Ham ve Leeds United’ın yaptığı gibi bir sürpriz takım çıkması da her zaman ihtimaller dahilinde olacaktır.