Bayraksız Finalin Mütevazı Şampiyonu

by Gökhan Uzun

Bilmeyenler için özetlemek gerekirse İstanbul Cup(resmi adıyla TEB BNP Paribas Tennis Championship İstanbul), WTA’nın(Women’s Tennis Association) 250 puanlık toprak kort turnuvalarından birisidir. 2005 yılından beri düzenlenen bu turnuvada önemli isimler yarışmış ve bazıları ise ilk şampiyonluklarını burada kazanmıştır.  2011-2013 yıllarında ise WTA sene sonu finalleri İstanbul’da düzenlendiği için turnuvaya bu süre zarfında ara verilmiştir. 2016 yılında ise Çağla Büyükakçay, kariyerinin tur seviyesindeki teklerdeki ilk ve tek şampiyonluğunu Danka Kovinic’i yenerek bu turnuvada kazanmıştır. TTF İstanbul Tenis Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı turnuva, pandemiden itibaren ilk defa seyircili olarak 18-24 Nisan tarihleri arasında düzenlendi.

2016 yılı tekler şampiyonu Çağla Büyükakçay

Turnuvaya geçmeden önce turnuvada gördüğüm bazı eksikliklerden bahsetmek istiyorum. Mutlaka bazı şeyler organizasyon tecrübesi ve maddi imkanlar ölçüsünde gelişecektir ama 15’incisi düzenlenen bir organizasyon için beklentileri bir miktar yukarıda tutmanın daha faydalı olacağını düşünüyorum. Öncelikle turnuva tanıtımı noktasında sosyal medya kullanımının çok daha etkili olması gerektiğini söyleyebiliriz. Elemeler boyunca ve turnuvanın ilk günlerindeki hava şartları ile tanıtım eksikliği birleştiğinde tribünlerde ciddi boşluklar görüldü. Turnuvanın son üç gününde ise güzel havanın ve hafta bitiminin de etkisi ile tribünler seyirci ile buluşabildi. Ayrıca çok ciddi bir sorun olarak oyun esnasında, hatta puan dahi oynanıyorken içeri seyircilerin alınması sonucu oyuncular sık sık durmak zorunda kaldı ve tepkilerini yüksek sesle belirtmekten kaçınmadılar. Bu noktada ciddi bir koordinasyon eksikliği olduğu göze çarptı. Neyse ki final maçlarında bu aksaklığın yaşanmadığını söyleyebiliriz. Seyircilerin hem yönlendirilmesi hem de bilgilendirilmesi adına görsel ve işitsel yönergelerin çok faydalı olacağını düşünüyorum. Böylece ilk defa bir tenis maçı izlemeye gelen veya organizasyonda görev alan insanların da adaptasyonunun daha rahat olacağı kanısındayım. Aksaklıklara rağmen gönüllüler ve organizasyon profesyonellerinin gerçekten ciddi emek sarf ettiğini düşünüyor ve çabaları için teşekkür ediyorum.

Tekler final maçında Merkez Korttan bir görüntü

Bir çift lafım da kupa tasarımına olacak. Kendi adıma eski tasarımın daha zarif ve güzel olduğu kanısındayım. Sosyal medyada -özellikle yabancı seyircilerin- kupa hakkındaki negatif yorumların fazlalığı beni bu notu düşmeye sevk etti. Bu noktada belki bu kadar hacimli bir ödülden ziyade daha minimal, şık ve estetik bir tasarım düşünülebilir.

Şampiyonluk Kupası

Turnuvaya katılacak isimler belli olduğunda heyecanlanmamak elde değildi çünkü Stuttgart’ta eşzamanlı olarak 500 puanlık bir turnuvanın oynanacağı göz önüne alınırsa katılımcı listesinin hayli iyi olduğunu söyleyebiliriz. Her ne kadar C. Garcia, Kostyuk, Osorio, Tauson, Sasnovich ve Siniakova gibi isimlerin çekilmesiyle beraber kadro bir miktar zayıflasa da iyi oyuncuları burada izleme şansına eriştik. Özellikle Copa Colsanitas’ta karşılaşan İpek Öz – Camila Osorio eşleşmesini tekrar görebilmek amacıyla umutlanmıştık. Soğuk ve yağmurlu bir havada başlayan turnuvada 32 oyuncu zafere ulaşmak için ter döktüler ve bu zorlu turnuvanın tekler şampiyonu elemelerden gelerek, finalde turnuvanın 3 numaralı seri başı olan Veronika Kudermetova’yı 6-3 ve 6-1’lik setlerle yenen Anastasia Potapova oldu.

Wimbeldon’ın Rus ve Belaruslu raketlere uyguladığı turnuvadan men cezasına nazire yaparcasına bayrakları olmadan mücadele eden iki Rus raketin final maçı 1 saat 23 dakika sürdü. Potapova, arka çizgideki agresif oyununu orta mesafeli vuruşlardaki başarısıyla birleştirince dominant bir zafer kazandı. Bu zaferle beraber kariyerindeki ilk şampiyonluğu alan Potapova, aynı zamanda 2022 yılında ilk defa şampiyonluk yaşayan birinci oyuncu oldu. Eski gençler 1 numarası olan ve 2016 yılında Junior seviyesinde Wimbledon kazanan Potapova, 2018 yılında 2 adet final oynamış fakat ikisinde de sahadan mağlup ayrılmıştı. 2020’de bileğinden bir operasyon geçiren Potapova, turnuva başında 122. sıraya kadar gerilemişti. Bu şampiyonlukla beraber tekrardan yükselişe geçen Rus oyuncu sıralamada 78. sıraya kadar yükseldi. Bu seneki yükselişi ile sıralamada ilk defa ilk 25’e giren ve bu turnuvada geçen senenin çiftler şampiyonlarından birisi olan Kudermetova ise oynadığı 5 finalin sadece 1’ini kazanabildi. Bilindiği üzere Kudermetova – Mertens ikilisi 2021 yılının çiftler şampiyonları idiler.

Tekler şampiyonu Anastasia Potapova ve köpeği

Turnuvanın çiftler tarafında ise ilk iki seri başları Elise Mertens/Veronika Kudermetova (Dünya çiftler sıralamasında da güncel olarak 3 ve 4 numara) ikilisi ve Caty McNally/Alison Van Uytvanck ikilisinin çekilmesi ile birinci seri başları konumuna yükselen Marie Bouzkova/Sara Sorribes Tormo ikilisi finalde Natalia Dzalamidze/Kamilla Rakhimova ikilisini (maalesef bu ikili de bayraksız yarıştılar) 6-3 ve 6-4 ‘lük setlerle yenerek turnuva boyunca set vermeden şampiyon oldular. İki oyuncunun da ayrı ayrı çiftlerde 3. şampiyonluğu olurken, birlikte ilk zaferlerine imza atmış oldular. Dzalamidze ve Rakhimova ikilisi ise birlikte 3. finallerine çıkmış oldular. Bu finallerden sadece 2021 Linz’i kazanabildiler.

Sırasıyla Sara Sorribes Tormo ve Marie Bouzkova kupalarıyla

Milli raketlerimizin performansını inceleyecek olursak, elemelerde Ayla Aksu Wang Qiang’a 6-0 ve 6-2, Zeynep Sönmez Ana Bogdan’a 6-2, 6-1 ve Berfu Cengiz ise ilk eleme turunda Yuan Yue’yi 6-1, 6-0 ile geçmesine rağmen Ana Bogdan’a 7-5 ve 6-3’lük setlerle kaybederek ana tabloya kalma şansını kaçırdılar. Wild Card(davetiye) ile ana tabloya katılan tenisçilerimizden İpek Öz; ilk tur maçında Arantxa Rus’a 6-3 6-1, Pemra Özgen ise Julia Grabher’e 7-5 ve 6-2’lik setlerle veda etti. Çiftler maçlarında ise Bouzkova/Tormo ikilisi önce Ayla Aksu/Zeynep Sönmez ikilisini 6-0 ve 6-3, sonra da Berfu Cengiz/İpek Öz ikilisini 7-5 7-5 geçtiler. Açıkça söylemek gerekir ki çiftler şampiyonlarını en çok zorlayanlar İpek ve Berfu idi ve maalesef küçük anlarla maçı kaybettik. Yoğun maç takvimi ve değişken iklim-coğrafya koşullarının oyuncularımızı etkilediğini söyleyebiliriz. Önümüzde iyi bir kadın oyuncu jenerasyonumuz var, bunu yakından görme şansımız oldu. Şahsen kısa ve orta vadede toprak kortta başarılı olacak bir gruba sahip olduğumuzu düşünüyorum.

Milli Tenisçilerimiz İpek Öz ve Berfu Cengiz

Her turnuva şampiyonlar çıkardığı gibi sürprizler de çıkartır. Elemelerden gelerek şampiyonluğa ulaşan Potapova’nın hakkını verdiğimize göre, turnuvada göze çarpan başka bir oyuncudan da bahsetmek istiyorum. Sanırım turnuvayı yakından takip edenler benimle hemfikir olacaklardır ki bahsettiğim isim Julia Grabher’den başkası değil. Güncel sıralamayla 155. sırada bulunan Avusturyalı raket, etkili forehand’i ve sert oyunuyla göze çarptı. Elemelerde Tikhonova ve Rakhiomva’yı yenen Grabher, ana tablo mücadelelerinde milli tenisçimiz Pemra Özgen ve Jil Teichmann’ı geçti ve 2021 yılının şampiyonu Sorana Cirstea’ya elendi. Toprak sezonunda dikkate değer bir isim olmasını ümit ediyoruz. Kendisini destekleyen küçük bir seyirci grubu ise tribünlerde sempatiyi toplamayı başardı.

Julia Grabher forehand vurmak üzere

İyisiyle kötüsüyle çok güzel bir turnuvayı geride bıraktık. Yukarıda aksaklıkları belirtsem de hafta sonu tenis severler için çok keyifli bir turnuva olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle yeni ve ilk unvanını burada kazanan bir şampiyona sahip olmak ileride turnuvanın tanıtımı için de çok önemli. Umarım seneye daha fazla sponsor desteğiyle daha da üst kalite oyuncuların geldiği çok daha iyi bir turnuva deneyimi yaşayabiliriz. Seremonide insanların ısrarla şampiyondan imza ve fotoğraf istemesi, tenise olan ilginin kolaylıkla arttırılabileceğini bize gösteriyor. Tabii bayraksız şampiyonumuzun da mütevazı bir tavırla kimseyi es geçmeden, istekleri tek tek yerine getirmesi takdire şayan olaylardan biriydi. 2023 turnuvasında daha dolu tribünler ve çok daha keyifli bir turnuva olması dileğiyle…

Kaynaklar : 1, 2, 3, 4, 5

You may also like

Leave a Comment