Ateşten Kalbe, Akıldan Dumana: Euro 2020 D Grubu

by Mehmet Enes Köse

Volante ekibi olarak EURO 2020 öncesinde grupların ve gruplarda mücadele eden takımların değerlendirilmesi maratonunda sırada D Grubu var. 1872 yılında futbol tarihindeki ilk resmi uluslararası mücadelenin tarafları olan İngiltere ve İskoçya’nın da kaderin bir cilvesiyle bu grupta buluşması futbolseverleri ayrıca bir meraka ve heyecana yöneltmiş durumda. Tarihin ve rekabetin yansımalarıyla da süslenecek D Grubu’nun takımlar özelinde detaylı incelemesi sizlerle.

İngiltere

British Crime film türünün en iyi örneklerinden biri olan ve yazımın başlığı olarak da kullanmayı uygun gördüğüm 1998 yapımı Ateşten Kalbe Akıldan Dumana [1] filminde geçen “Tecrübelerime göre, fırsat ayağına gelmişse kullanmak en iyisidir.” repliğini bu turnuva özelinde İngiltere milli takımı için bir motto olarak düşünebiliriz. İngiltere Milli Takımı’nın hem yakaladığı jenerasyonun sahada birbirleriyle oynuyor olmaktan aldığı keyif ve sahaya yansıttıkları oyun kalitesi hem de bu oyuncu grubunun teknik direktör Gareth Southgate ile yakaladığı uyum onları turnuvanın doğal favorilerinden biri haline getiriyor. 2018 Dünya Kupası’na bu beklentilerle başlamasalar da uzun bir süre sonra gelen üst düzey turnuva performansı onları yarı finale kadar taşımıştı. Yarı finaldeyse Hırvatistan’a karşı uzatmalarda Mandzukic’in attığı golle gelen üzücü mağlubiyete rağmen o turnuvanın en çok akılda kalan takımlarından biri olmayı başarmışlardı. Baddiel, Skinner & Lightning Seeds ortak yapımı Three Lions, yani daha çok bilinen ve slogan olarak da hafızalara kazınan Football’s Coming Home şarkısını duymayı ve İngiliz taraftarların tutkulu desteğini turnuva boyunca görebilmeyi çok isterdik ancak pandemi şartları sebebiyle bu durumdan maalesef mahrum kalacağız. Ancak yine de İngiltere’nin sahip olduğu kadro ve bu kadronun vadettiği oyun biz futbolseverlerin turnuva boyunca gönlünde yine farklı bir yere sahip olacaktır diye düşünüyorum.

Kadrosunda sezonu oldukça formda bir şekilde geçiren Harry Kane, Phil Foden, Raheem Sterling, Mason Mount, Declan Rice, Ben Chilwell ve daha birçok ismi barındıran İngiltere’nin büyük sürprizlerle karşılaşmadıkça D Grubu’nda liderlik için şansı oldukça yüksek. Southgate’in kalede Jordan Pickford mı yoksa Manchester United’da özellikle sezonun ikinci yarısında gösterdiği performansla De Gea’yı da yavaş yavaş yedek kulübesine yollayan Dean Henderson’ı mı tercih edeceği hâlâ soru işareti olarak görünse de tandemde John Stones – Harry Maguire ikilisinin uyumu ve yarattığı güven de Southgate’in elini güçlendiren kozlardan biri. Euro 2020 Eleme gruplarında çıktığı 8 maçtan 7 galibiyet 1 mağlubiyet gibi etkileyici bir sonuçla turnuvaya direkt katılım hakkı elde eden İngiltere’nin elemelerde aldığı tek mağlubiyetin gruptaki rakibi Çekler’e karşı olması da ilginç bir detay olarak öne çıkıyor. Grupta ilk maçını Hırvatistan’a karşı oynayacak olan İngilizlerin 2018’in rövanşını alıp alamayacağı ve ikinci maçında İskoçya ile tarihi rekabetin 114. randevusunun nasıl sonuçlanacağı ise İngiltere özelinde cevabı merakla beklenen iki soru olarak öne çıkıyor.

What will England's Euro 2020 squad look like? | JOE.co.uk

Hırvatistan

Katıldıkları çoğu turnuvada Dalmaçya [2] kıyılarından gelen sıcak hava dalgası gibi içimizi ısıtan performanslara imza atmayı başarabilen Hırvatistan’ın bu turnuvaya da son Dünya Kupası finalisti apoletiyle geldiğini unutmamak lazım. O turnuvada İngiltere’yi yarı finalde saf dışı bıraktıktan sonra düzenlenen ilk büyük şampiyonada aynı grupta yer alıp bir de ilk maçı onlarla oynayacak olmalarıysa futbolun içerisinde sevdiğimiz rastlantılardan birini daha bizlere sunuyor olacak. Tabii Dalmaçya kıyıları demişken ünlü dizi Game of Thrones’ta “Kings Landing” sahnelerinin çekildiği etkileyici şehir Dubrovnik’in dizinin sonlarına doğru kontrolünü yitirmiş bir güç karşısında gazaba uğrayıp efektlerle de olsa yıkılması gibi Hırvatistan milli takımının da turnuva özelinde kurduğu hayallerinin kısa bir solukta yıkılıp yıkılmayacağını izleyerek göreceğiz.

Bu ihtimali dillendirmemin başlıca sebebi ise Zlatko Dalic yönetimindeki Hırvatistan’ın turnuvaya formunun zirvesinde gelmiyor olması. 2020 yılının Eylül ve Kasım ayları arasında sıkışık bir fikstürde oynanan UEFA Uluslar Ligi A Klasmanı’nda çıktıkları 6 maçta 5 mağlubiyet alan Hırvatlar, Dünya Kupası Elemeleri’nde ise gruptaki direkt rakiplerinden sayılabilecek Slovenya’ya mağlup olarak kötü bir başlangıç yaptı. Turnuvaya gelirken oynadığı iki hazırlık maçında ise Ermenistan ile 1-1 berabere kalıp Belçika’ya 1-0 mağlup olarak iyi sınavlar vermediler. Tabii ki göz önünde olan bu kötü gidişatın turnuva performansına direkt bir yansıması olacağını varsaymak çok da doğru olmaz. Ama Hırvatistan’ın grupta karşılaşacağı rakiplerinin de dişli ekipler olduğunu düşünürsek gruptan çıkarken zorlanmamak adına performanslarını bir seviye daha yukarıya taşımaya ihtiyaçları olabilir.

Modric and Rakitic Drop Out of Croatia Squad Ahead of Portugal and France Matches

Çekya

3 Temmuz 2016 tarihinde aldıkları resmi kararla ülkelerinin uluslararası alanda isim kullanımının “Czechia” yani Çekya olarak değiştirildiğini açıklayan Çekler, yaptıkları bu değişikliğin dünya genelinde tam olarak kabul görmemesi ve alışılamamasının derin üzüntüsünü veya kızgınlığını yaşıyor olabilirler.  Ancak yine de uzun yıllar sonra turnuvalarda boy gösterebilen ve oldukça potansiyelli oyunculara sahip olan bir milli takımları olduğu için mutlu olmalılar. İşin şakası bir yana, İngiltere’nin de bulunduğu Euro 2020 Elemeleri A Grubu’nda 2.sırayı alarak turnuvaya direkt katılım hakkı elden eden Çeklerin çok da göz ardı edilmemesi gereken bir ekip olduğunu düşünüyorum.

Açıklanan turnuva kadrosunda Alex Kral, Vladimir Coufal, Thomas Soucek ve Patrick Schick gibi etkili isimlerin yanı sıra Adam Hlozek gibi bir “wonderkid” bulunduran Çekya’nın Jaroslav Silhavy yönetiminde EURO 2016’yla birlikte değişen turnuva formatında gruptan çıkabilmek için azımsanmayacak bir şansı olabilir. Daha önce izlediğimiz diğer Çekya milli takımları gibi mücadeleci oyun tarzını kadroda bulunan oyuncuların fiziksel avantajlarıyla da harmanlayarak sahaya bir oyun anlayışı yansıtmak isteyen Çeklerin gol yollarında yaşayacakları muhtemel sorunlar ise başını oldukça ağrıtabilir. Tarihlerinde EURO 1996’da final, EURO 2004’te yarı final, EURO 2012’de ise çeyrek final oynama başarılarına sahip olan Çeklerin bu turnuvada onur listelerine bir yeni başarı daha ekleyip ekleyemeyeceklerini hep birlikte göreceğiz.

Czech Republic national football team - Simple English Wikipedia, the free encyclopedia

İskoçya

Çoğumuz William Wallace ismine öyle ya da böyle bir şekilde aşinayızdır. Kendisi Kral I. Edward’ın döneminde İngiltere’ye karşı yapılan direnişte vatandaşlarına önderlik eden İskoç şövalyedir. William Wallace’ın 13.yy’da ülkesi İskoçya’nın bağımsızlığı adına İngilizler’e karşı verdiği mücadele öylesine destanlaşmıştır ki hayat hikayesinin aynı zamanda meşhur Robin Hood karakterine de ilham kaynağı olduğu bazı kaynaklarda aktarılagelir. Kendisinin hayat hikayesi Mel Gibson’ın unutulmaz performansıyla 1995 yılında çekilen Braveheart – Cesur Yürek filmine de konu olmuş ve tüm dünyada bilinir hale gelmiştir. Elbette yazımın İskoçya’dan bahsedeceğim bu kısmında konuyu William Wallace ve İskoçya tarihiyle sınırlamak gayesinde değilim ancak futbol denince akla gelen tarihi ve ikonik rekabetlerden biri olan İskoçya – İngiltere eşleşmesinin bir Avrupa Şampiyonası gruplarına taşınıyor olması nedeniyle bu iki ülke arasında süregelen mücadelenin tarihsel boyutunu da anmadan geçmek olmazdı. İşin futbol boyutuna geçmek gerekirse İskoçya’nın 1998 Dünya Kupası’ndan sonra ilk kez bir büyük turnuvaya katılım hakkı elde ettiğini belirtmek gerekiyor. Buna ek olarak İskoçya Avrupa Şampiyonası’nda son kez mücadele ettiğinde ise takvim yaprakları 1996 yılını göstermekteydi. Yirmi yıldan fazla bir süre sonra gelen bu katılım hakkı umuyorum ki evrende bir yerlerde William Wallace’ın da ruhuna bir mutluluk vermiştir.

UEFA tarafından değiştirilen turnuva formatı neticesinde İskoçya Play-Off’ların C Yolu’nda hem yarı finalde İsrail’i hem de finalde Sırbistan’ı penaltı atışları neticesinde saf dışı bırakarak EURO 2020’ye katılım hakkı elde etti. Özellikle son yıllarda çıkardıkları üst düzey yeteneklerle milli takım seviyesindeki yükselişini hissettiren İskoçya’nın turnuva kadrosunda Premier Lig’in tepe takımlarının as oyuncuları olan Andrew Robertson, Kieran Tierney, Scott McTominay gibi yıldız isimlerin yanında Stuart Armstrong, Ryan Fraser, Che Adams ve John McGinn gibi İngiltere Premier Lig’de mücadele eden oyuncular da var. Ayrıca kişisel olarak da takip ettiğim ve “evlat” kategorisinden biraz torpil yaparak bahsetmek istediğim Celtic’te forma giyen Ryan Christie ve David Turnbull da takımın yetenek tavanını yukarda tutan isimlerin başında geliyor. Ancak kaleci ve defansın sol bek harici pozisyonlarında kadronun kalan kısmına göre oluşan kalite eksikliği de rahatlıkla gözlemlenebiliyor.  Teknik direktör Steve Clarke yönetiminde çıktıkları 5 maçta henüz mağlubiyet yüzü görmemiş olan İskoçya’nın bu serisini turnuvada sürdürmesi pek olası gözükmese de farklı bir motivasyonla sahaya çıkacaklarını düşündüğüm İngiltere maçı ilginç sonuçlara gebe olabilir. Rekabetin toplumsal boyutundaysa İskoçya’nın Birleşik Krallık bünyesinde kalıp kalmayacağının belirleneceği ikinci bir Bağımsızlık Referandumu yapılma ihtimali siyasi çevrelerde ciddi olarak dillendirilmeye başlandı. Bu durumun futbol sahası içine yansıması nasıl olur bilinmez ancak İskoçya’nın gruptan çıkma şansı adına diğer maçlar kadar İngiltere maçından alacağı sonuç da çok kritik bir önem arz edebilir.

Why I have stopped watching Scotland at football – West Highland Free Press – www.whfp.com

[1] Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998)

[2] Dalmaçya, Hırvatistan ve Karadağ Adriyatik Denizi kıyısında yer alan güney bölgesine verilen isimdir.

You may also like

Leave a Comment