Euro 2021 görünümlü Euro 2020 geldi çattı. Hem koronavirüs salgını nedeniyle bir yıl ertelenmesi, hem de 11 farklı ülkede oynanacak olması sebebiyle alışılmışın dışında bir turnuva izleyeceğimiz kesin. Biz de Volante ekibi olarak 6 gruptaki 24 takımı sizler için kaleme aldık. İlk durağımız ise Türkiye’nin de bulunduğu A Grubu.
Türkiye
Son Avrupa Şampiyonası’nda yaşananlar halen dün gibi akıllardayken milli takımımız için şu an işler güllük gülistanlık görünüyor. Elemelerde alıştığımızın aksine işini şansa bırakmayan ve yakın zaman önce başlayan Dünya Kupası elemelerine de sağlam bir giriş yapan milliler, saha dışı faktörlerle uğraşmazlarsa turnuvada önemli işler yapma potansiyeline sahip.
Türkiye’de bir önceki turnuvada da kadroda yer alan sadece Ozan Tufan, Hakan Çalhanoğlu ve Burak Yılmaz bulunurken, takım 25 yaş ortalaması ile turnuvanın en genç takımı. Takımımızın muhtemel 11’ine baktığımızda ise Burak Yılmaz dışında 30 yaş üstü oyuncu bulunmuyor. Böylesine genç bir oyuncu topluluğunun üzerlerindeki baskıya karşılık verip veremeyeceği akıllarda yer etse de genç bir oyuncunun çalışabileceği belki de en iyi Türk teknik direktörle çalışıyorlar ve bu da geleceğe umutla bakmamızı sağlayan en önemli faktörlerden bir tanesi.
2002 Dünya Kupası’nda Türk futbol tarihinin en büyük başarısına imza atan ve aynı zamanda hakkının yeteri kadar verilmediğini düşündüğüm Şenol Güneş’e değinmeden de geçemeyeceğim. Güneş son 6 yılda önce Beşiktaş’ta, daha sonrasında da milli takımda önemli başarılara imza attı. Özellikle Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Şampiyonası elemelerinde kendi takımından güçlü ya da denk rakiplere karşı sahaya koyduğu planlar, bu turnuvada kendisine yakın güçte ekipler ile aynı grupta yer alan takımımız için belirleyici bir unsur olacaktır.
Saha içine baktığımızda ise hemen hemen hiçbir oyuncuya kafamızda soru işaretleriyle bakıyor olmasak da bana göre dört isim özel bir önem teşkil ediyor. Lille’de masalsı bir şampiyonluk yaşayan kaptan Burak Yılmaz, Serie A’da en fazla kilit pas veren oyuncu olan Hakan Çalhanoğlu, oyunun her iki yönünü de kusursuza yakın oynayan Ozan Tufan ve Premier Lig’in en iyi stoperlerinden birine dönüşen Çağlar Söyüncü; ortaya koyacakları oyunla takım arkadaşlarına da liderlik edecek ve onların performansını da şekillendirecek.
Sonuç olarak baktığımızda milli takımımız belki de ilk defa bir büyük turnuva öncesinde bu kadar umut vaat ediyor. Euro 2008 gibi grubun favorisiyle ilk maçta karşı karşıya gelecek olan milliler için İtalya maçı belki belirleyici unsur olmayacak ama olası bir iyi senaryoda ileriki aşamalar için güven verecektir. Fakat bu maçtan hangi sonuç alınırsa alınsın takımımızın İsviçre ve Galler karşısındaki şansı hiç da azımsanacak gibi değil. Bunun yanı sıra genç ve büyük şampiyona tecrübesi olmayan oyunculara sahip oluşumuz bir handikap gibi gözükse de teknik direktörlükten arta kalan zamanında filozofluk yapan ve bu konuda da oldukça başarılı olan hocamız Şenol Güneş’in de dediği gibi: “Yağmur yağdığı zaman şikayetçi olmak yerine, yağmur yağdığını bilmek ama gerekirse de söylemek lazım.”
İtalya
Grubun Avrupa şampiyonu apoletli tek takımı olan İtalya’da ışıltılı günler uzaklarda kaldı. Dünya şampiyonluğunun ardından geçen 15 yılda Euro 2012’de oynanan final dışındaki bütün turnuvalarda hayal kırıklığı yaşayan gök mavililer, 2018’de göreve gelen Roberto Mancini yönetiminde yeni bir yapılanma inşa etti.
Chiesa, Barella ve Locatelli gibi genç oyuncuları takıma adapte eden başarılı teknik direktör, bununla birlikte Chiellini ve Bonucci gibi takımın en önemli parçalarına görev vermeyi sürdürdü. Euro 2020 elemelerinde çıktığı 10 maçın hepsini kazanan İtalya; bu maçlarda 37 gol atarken kalesinde sadece 4 gol gördü. İtalya’nın bir önceki Avrupa Şampiyonası elemelerinde 17 gol atabildiğini de hesaba katarsak, savunma futboluyla ünlü bu takımın Mancini döneminde hücum anlamında epey bir yol kat ettiğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda İtalya’dan görmeye alışık olduğumuz üçlü savunma yerine 4-3-3 dizilişini kullanan Mancini, bu tercihiyle de kendisinden önceki teknik direktörlerden ayrılıyor.
İtalya’nın öne çıkan oyuncularına baktığımızda ilk olarak Gianliugi Donnaruma ile başlayabiliriz. 16 yaşında kalesine geçtiği Milan ile 200 maçı geçen ve Buffon’un rekorunu kıran genç kaleci, adaşı Gianliugi Buffon’un milli takımı bırakmasıyla kalenin tek sahibi oldu. 2020/21 sezonunun bitimiyle Milan’dan ayrılan Donnarumma’nın Avrupa’nın dev kulüplerinden birine imza atması olası görünüyor.
Kadroya genç oyuncuları adapte eden Mancini, Bonucci ve Chiellini gibi takımın iki bel kemiğini ise kadroda tutmayı tercih etti. Yıllarca Barzagli ile birlikte hem milli takımda hem de Juventus’ta büyük başarılar kazanan bu ikili, şu ana kadar birlikte 320 maç oynadı. Her ne kadar artık kariyerlerinin son dönemlerini yaşasalar da rakip hücumculara büyük zorluklar yaşatacakları kesin.
İtalya’nın turnuvada yapacağı yarı final ya da final ihtimali, ön bölgedeki oyuncularından ekstra alıp alamayacağına bağlı. Orta sahada Barella, Verratti ve Jorginho’nun birbiriyle uyumu; hücum hattında ise Chiesa, Bernardeschi, Immobile ve Insigne gibi milli takım seviyesinde kafamızda soru işaretleri barındıran oyuncuların ilk büyük sınavlarında neler yapacakları gök mavililer için hayati bir unsur olacak. Turnuvanın 3-4 büyük favorisinden biri olmasalar da bu oyunculardan alacakları olası bir yüksek performans sonucunda kendilerini yüksek bir noktada bulabilirler.
İsviçre
Son dönemdeki turnuvaların adeta kombine sahibi ülkesi olan ama ileriki turları görme konusunda zorlanan İsviçre, Euro 2020 ile birlikte son 9 büyük turnuvanın 8’ine katılmış olacak. Bir dönem Samsunspor’u da çalıştırmış olan Vladimir Petkovic’in göreve gelmesinin ardından 2016 Avrupa Şampiyonası ve 2018 Dünya Kupası’nda son 16’ya yükselme başarısı yakalayan İsviçre; Yann Sommer, Xherdan Shaqiri ve Granit Xhaka gibi tecrübeli oyuncuların yanına Manuel Akanji ve Breel Embolo gibi isimlerin de eklenmesiyle hiç de yabana atılmayacak bir takım hüviyetine büründü.
İsviçre, Euro 2020’de başarılı olacaksa hiç şüphesiz bunu Shaqiri olmadan yapması mümkün görünmüyor. Hücum hattında Seferovic ve Embolo ile birlikte yer alması beklenen Shaqiri, her ne kadar geçtiğimiz sezon yeteri kadar forma şansı bulamamış olsa da tecrübesiyle takımına liderlik edecek. Forvette ise Benfica ile sezonu 22 golle tamamlayan Seferovic en önemli gol silahı.
İsviçre’nin yaşayacağı olası problemlerin hücumdan ziyade savunmada olabileceğini söyleyebiliriz. Oynaması beklenen isimlerden Niko Elvedi ve Manuel Akanji sahip oldukları yüksek pas tekniği ile takımın geriden oyun kurmasında önemli rol almalarına karşın, sıklıkla yaptıkları pozisyon alma hataları ile kendilerine sorun çıkarabilirler. Nitekim son oynanan ABD karşılaşmasında bu açıdan iyi sinyaller vermediler. Oynaması beklenen bir diğer isim olan Fabian Schar ise sezonun büyük bir bölümünü sakat geçirdi ve Şubat ayından beri sadece 35 dakika süre alabildi. Yine sol bölgede de Ricardo Rodriguez ve Steven Zuber’in sezonu kısıtlı süreler ile geçirmesi önemli bir sorun teşkil edebilir.
İsviçre’nin gruptan çıkma yolunda en önemli rakibinin Türkiye olacağını söyleyebiliriz. 2005’te İstanbul’da yaşananlar halen aklımızdayken bu karşılaşmanın da sert geçmesi muhtemel ve bu kez Alpay Özalan’ın ruhunun Merih Demiral’ın bedeninde tezahür ettiğini görebiliriz.
Şampiyonaya Galler maçıyla başlayacak olan Petkovic’in öğrencileri, kazanarak başlayabilirlerse iyi bir ivme yakalayabilirler. Fakat işlerin tam tersi yönde seyretmesi pek sürpriz olmayacaktır.
Galler
2016’da tarihinde ilk kez katıldığı Avrupa Şampiyonası’nda yarı final gören Galler, turnuvanın en büyük sürprizine imza atmıştı. Arada 2018 Dünya Kupası’nı kaçırsalar da Euro 2020 elemelerinde iyi bir iş çıkararak grubu Hırvatistan’ın ardından ikinci sırada tamamladılar. 2018’den beri takımın başında olan Ryan Giggs ise iki kadına saldırdığı için yargılanmasının ardından Nisan ayında görevden alındı.
Tabii ki Galler’in turnuvada ileriki turlarda yer alabilmesi için anahtar faktör Gareth Bale’ın performansı olacak. Eşsiz yeteneğine rağmen futboldan daha çok golf sahalarında gördüğümüz Bale’ın canı istediğinde nasıl bir oyuncu olduğunu hepimiz biliyoruz ve eğer isterse bu turnuvaya damga vurabilir. Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada turnuva sonrasında kariyerinde atacağı adıma karar vereceğini ve emekliliğin de ihtimaller arasında yer aldığını söyleyen Bale için Euro 2020 bir “last dance” olabilir.
Galler’in hücum hattında Bale’ın yanı sıra Daniel James ve Harry Wilson’ın yer alması bekleniyor. Oyunu kendi yarı alanında kabul edip hızlı hücumlarla gol aramayı kendine felsefe edinen Galler’de, ileride görev alacak bu üç oyuncu hızlarıyla fark yaratabilir. Aynı zamanda orta sahada yer alan Aaron Ramsey’in ceza sahasına yaptığı koşularla tehlike yaratması da muhtemel görünüyor.
Savunmada ise Ben Davies ve Joe Rodon gibi isimlere sahip olmaları oyun planları için önem teşkil ederken Galler için esas sorun geriye düşüp ana planlarından çıktıklarında başlıyor. Elemelerde geriye düştükleri hiçbir maçı kazanamadılar ve attıkları 10 gol ile hücumda kısır bir takım olduklarını gösterdiler.
Galler’in gruptan çıkabilmesi için mutlaka savunmada sıfır hataya yakın oynaması gerekiyor. Maçlar 0-0 gittiği sürece şansları gidecek artacaktır fakat geriye düştüklerinde durumu lehlerine çevirmeleri pek mümkün görünmüyor. Yine de birbirine yakın güçte olan takımların yer aldığı bu grupta alacakları bir galibiyet üçüncülüğün de yetebileceği bir ortamda kendilerini bir anda üst turda bulmalarını sağlayabilir.
Ne Olur?
A Grubu’nda İtalya’nın diğer üç takımdan birkaç adım önde olduğunu söylemek doğru olacaktır. Büyük bir sürpriz olmazsa İtalya’nın lider çıkması beklenen grupta diğer üç takımın yakın bir mücadeleye girişeceğini bekleyebiliriz. Zayıf halka diyebileceğimiz herhangi bir ekibin olmamasıyla A Grubu’ndaki karşılaşmaların çok sert geçeceği kesin gibi. İkincilik koltuğu için Türkiye ve İsviçre’nin çekişmesi beklense de son turnuvanın yarı finalisti Galler bir sürpriz yapabilir. Veya açılış maçında gelebilecek bir Türkiye galibiyeti planları tamamen alt üst edebilir. Özetle A Grubu her sonuca gebe olan yapısıyla tabiri caizse “çarşı pazarın karışacağı” bir grup hüviyetinde duruyor ve son maçların ardından hiç tahmin etmediğimiz bir tablo ile karşılaşmamız da olası.
