Liverpool, futbol tarihindeki en tutkulu, en sadık taraftar kitlesinden birine sahip. Muazzam atmosfere sahip Anfield stadyumu, her maç öncesi söylenen “You’ll never walk alone”, sizi saha içinde ve dışında her zaman destekleyen taraftarı ile bırakıp gitmesi çok zor bir kulüp. Merseyside doğumlu Jamie Carragher için de buradan ayrılmak bir seçenek olmadı.
Çocukluk
“Carra” aslında her zaman bir Liverpool taraftarı değildi. Tam aksine Merseyside’in diğer tarafının yani Everton’ın taraftarıydı. Hatta Liverpool’da eğitim alırken okula Everton’lı Graeme Sharp forması ile gidecek kadar destekliyordu. Fakat Jamie ve onun gibi Everton taraftarı ailesi, Jamie’nin futbol kariyeri için daha iyi bir altyapı ve yetiştirme sistemine sahip olan Liverpool’u tercih etmişlerdi. Carragher da böylece kariyerini adayacağı kulübüne gelmişti. Tıpkı tuttuğu takım gibi oynadığı bölgede zaman içerisinde bir çok değişime uğradı. İlk takıma girdiğinde Carragher forvet olarak oynuyordu. Fakat bu pozisyonda antrenörleri etkilemeyi başaramadı. Ne A takımda ne de B takımda kendisine yer bulamadı. Bu yüzden pozisyonunu değiştirip kendisini orta saha yaptı ve daha rahat hissetmeye başladı. Performansı arttı ve bu sayede Liverpool B takımında kendisine bir yer buldu.
İlkler
Ultra rekabetçi ve muhtemelen tanıdığım en azimli futbolcu. -Jamie Redknapp
1996 yılında Michael Owen’nın da kadrosunda olduğu Liverpool ile FA Gençler Kupasını kazandılar. Turnuvada ise bir kez daha pozisyon değişimi yaşadı ve ilk kez savunmacı olarak görev yaptı. 97 yılında ise ilk kez kırmızılar adına A takımda görev aldı. İlk şansını lig kupası çeyrek final maçında Middlesbrough karşısında oyuna sonradan girerek yakaladı. Üç gün sonra ise ilk kez Premier League maçına çıktı ve West Ham United karşısında 45 dakika süre aldı. Bir hafta sonra ise bir ilke daha imza atarak ilk kez ilk 11’de yer alacaktı. En başta stoper olarak görev alması planlanırken son dakika değişiklikleri ile orta sahada görev aldı. İyi de bir performans gösteren Carra, 3–0 kazanılan maçta Kop tribünü önünde golünü atmayı başardı. Bu muazzam başlangıca rağmen geri kalan sezonda görev alamadı.
Baharat Oğlanlar
1998 yılına kadar Carragher takım için bir jokerdi. Yeri geldiğinde bek, yeri geldiğinde stoper veya defansif orta saha olarak görev yaptı. Bu dönemde takımda beklentiler oldukça yüksekti fakat hiçbir şekilde karşılanmıyordu. Bunun sorumlusu olarak ise takım içinde “Spice Boys” olarak adlandırılan grup sorumlu tutuluyordu.
Robbie Fowler, Steve McManaman, Jason McAteer ve Jamie Redknapp’ın başına çektiği grup 90’larda çok başarılı olmayan ve devamlı hayal kırıklığı yaratan Liverpool’un baş kahramanları oldu. 1998 sezonu sonunda Gérard Houllier’in takıma katılmasıyla işler değişti. Houllier’in beş yıllık yapılanma planlamasında ilk işi bu grubu dağıtmak oldu. Bu grubu dağıtmaya başlarken bir yandan da gençleşmeye karar verdi. Jamie Carragher, Michael Owen ve Steven Gerrard bu gençleşmenin kapak yüzleri oldular.
Houllier ve Başarılar
98–99 sezonu Carra’nın artık bir as takım oyuncusu olmaya başladığı yıldı. O sezon toplam 44 maça çıktı ve Kırmızılar’da yılın oyuncusu seçildi. Bu dönemde genel olarak stoper olarak oynasa da sonraki sezon bu durum değişti. 3-2 kaybedilen Manchester United maçında kendi kalesine iki gol attı. Houllier, bu maçtan sonra onu sağ bek pozisyona çekti.
2000–2001 sezonu ise hem Carragher hem de Liverpool için muazzam bir yıldı. Carragher, bu sezon sol bek pozisyonuna geçiş yaptı. Houllier önderliğinde Liverpool muazzam başarılı bir sezon geçirirken Carra da 58 maçta görev aldı. FA Cup, League Cup, UEFA Cup, Community Shield ve Super Cup olmak üzere sezona beş kupa sığdırmayı başardılar. Carra, Kırmızılar ile ilk kupalarını da kazanmış oldu.
Bu kadar genç yaşta onun tavsiyesi ve rehberliği olmasaydı, sahip olduğum kariyere sahip olabileceğimi sanmıyorum. Hayatımda asla ve asla bir kişiye ‘en büyük’ etki olma unvanını vermem ama her zaman beni ve kariyerimi şekillendirenlere baktığımda üç veya dört kişi olacak. O da bunların arasında ve benim için yaptıklarını asla unutmayacağım. -Jamie Carragher, Gerrard Houllier hakkında
İstanbul Mucizesi
Sonraki birkaç yıl Carragher için sakatlıklarla geçti. Fakat 2004–2005 sezonu onun kariyerinin en özel yıllarından biri olacaktı. Takımın başına Rafa Benitez geldi ve onu stoper pozisyonuna yerleştirdi. Carragher, bu pozisyona tamamen alıştı ve ligin en iyi stoperlerinden biri olmaya başladı. O sezon toplam 56 maçta görev aldı. Fakat en özeli sezon sonunda Şampiyonlar Ligi finalinde oldu. İstanbul’da oynanan finalde Liverpool, Milan karşısında 3–0’dan tarihi bir geri dönüşe imza atarak kupaya uzandı. Bu muhteşem başarıya bir Süper Kupa başarısı daha ekledikten sonra Liverpool’da sezonun en iyi oyuncusu seçildi. 2005 yılının sonunda ise Ballon d’Or ödülüne aday gösterildi.
Sonraki sezonda başarılar devam etti. Carragher ve Liverpool, Avrupa’daki başarılarını yerel kupalara da yansıttı. Liverpool 2005–2006 sezonunda bir kez daha FA Cup şampiyonu oldu. İki ay sonra da FA Community Shield kupasını kucakladı.
Son Yıllar ve Emeklilik
2007 ve sonrası ne Liverpool ne Carragher için pek parlak değildi. Takımın formdan düşmesi, kazanma kültüründen uzaklaşması gibi etmenlerle başarısız yıllar geçirdi. 2006 yılında kazanılan FA Community Shield kupasından sonra tam altı yıl boyunca Liverpool kupa kazanamadı. 2007’de bir kez daha Şampiyonlar Ligi finaline çıktı. Fakat Milan bu sefer kırmızıları devirmeyi başardı. 2009 yılında çok beklenen Premier League şampiyonluğu dört puan ile kaçırdı. 2010 ve 2011 yılları her anlamda hayal kırıklığı oldu. 2012 yılı da bu yolda gidiyordu fakat kazanılan League Cup şampiyonluğu ile takımın en azından kupa hasreti sona ermiş oldu.
Carragher ise bunca yılda bireysel başarılar yakaladı. 24 Şubat 2011’de Sparta Prag karşısında 137. kez bir Avrupa kupası maçına çıktı ve en çok Avrupa maçına çıkan İngiliz oyuncu oldu. 2011 yılında Liverpool adına 666. maçına çıkarak kulüp tarihinin en çok maça çıkan ikinci oyuncusu oldu. Son ve 737. maçına, 19 Mayıs 2013’de Queens Park Rangers karşısında çıktı ve futbol sahalarına veda etti.
Bu büyük kulüpte bulunduğum sürece bu kulübü temsil etmek bir ayrıcalık ve onur oldu ve dokuz yaşımdan beri bunu yapmaktan büyük gurur duyuyorum.
Milli Takım Sorunları
Carragher’ın milli takım kariyeri çok istikrarlı olmadı. 2002 Dünya Kupası’nı sakatlık nedeniyle kaçırdı. 2004 yılındaki Avrupa Şampiyonası’nda kadroda yer alsa da ilk tercih değildi. 2006 Dünya Kupası’nda da ilk tercih değildi fakat Gary Neville’ın sakatlığı sonrası as takım oyuncusu görevine yerleşti.
Çeyrek finalde Neville’in iyileşmesi sonrası yeniden yedeğe düşmüştü. Portekiz karşısında maç penaltılara gitmek üzereyken 119’da penaltı atması için oyuna girdi. 4. atıcı olarak gelip penaltıyı gole çevirdi ama hakem düdük çalmadan vurduğu için tekrar ettirdi ve bu sefer direğe vurdu, İngiltere elendi.
2007’de ise milli takımı bırakacağı söylentileri ortaya çıktı. Carragher da bir radyo programında bunu doğruladı. Daha sonra yazdığı otobiyografide bu durumu birçok nedene bağladı. Carra, en başta Liverpool’u milli takıma tercih etmişti. Bunun yanında milli takımın düzenli bir oyuncusu olmaması canını sıkıyordu. Ayrıca ailesi ve çocuklarına ekstra vakit ayırmak istiyordu. Üç yıl boyunca milli takıma gelmedikten sonra 2010 Dünya Kupası kadrosuna çağrıldı. Sakatlıklardan çeken İngiltere’ye destek olmak için Güney Afrika’ya gitti ve iki maçta görev aldı.
Emeklilik Sonrası
Emeklilikten hemen sonra yorumcu olarak çalışmaya başladı. Uzun zamandır ekranlarda yer alıyor ve bir zamanlar ezeli rakibi olduğu Gary Neville ile birlikte çalışmaya devam ediyor. İkili hem iyi analizler yaparak hem de eğlenceli halleriyle izleyicilere keyifli anlar yaşatıyor. Çalışma hayatının yanında birçok yardım kuruluşuna yardım etti ve yer aldı. Merseyside’da yaşayan gençlere yardım etmek için 23 Vakfı’nı kurdu.
Carra, uzun yıllar görev aldığı ve kaptanlığını da yaptığı Liverpool için çok özel bir isim. O Kırmızılar’ı, Kırmızılar da onu çok sevdi. Tarihe de adını bir Liverpool efsanesi olarak yazdırdı.