DANİMARKA
1992 Avrupa Şampiyonasının efsane takımı. Futbol oyun kurallarını yeniden sorgulatan bir finalle, çok farklı bir hikayeyle şampiyonayı kazanmış takım. Yine farklı bir hikayeyle, “tekinsiz” turnuva daha başlamadan tavrını formasıyla ortaya koydu. “Yasın sahadaki gölgesi ve Danimarka…”
“Biraz Mütevazi, Biraz Favori.”
Katar’da bu ay düzenlenecek olan Dünya Kupasının D grubunda Avustralya, Tunus ve Fransa ile mücadele edecek olan Danimarka, Euro 2020’ye hepimizi derinden üzerek başlamıştı. İlk maçta Christian Eriksen’in geçirdiği kalp krizi sonrası benim için turnuva tüm anlamını yitirmişti. Oyuncuların yaşadığı travma, turnuvaya yönelik beklentilerini de uzağa çekmişti. Ancak, Danimarka ruhsal anlamda felaket başladığı turnuvaya mütevazi bir oyun anlayışıyla yarı final sığdırarak, turnuvanın belki de en iyi takımı izlenimini yaratmıştı. En azından benim hislerim o yöndeydi. Belki de bu turnuvada da grubunun favorisi olabilir, neden olmasın?
“Çekinceli Fransa…”
Turnuva öncesi eleme aşamalarında genel anlamda başarılı bir performans sergilese de, sahip olduğu gücün ve potansiyelin farkındalığı genel olarak anlaşılmasa da grubunu birinci sırada tamamlama ihtimali var gibi görünüyor. Bu tahmin üzerinde durmamın sebebini de Fransa’yı UEFA Uluslar Ligi’nde iki maçta da bozguna uğratmasıyla ve Fransa’nın son dönemki gol problemiyle açıklamak isterim.
Kasper Hjulmand’ın Kadro Tercihi
Dünya kupasına altıncı kez katılacak olan mütevazi takımın bu turnuvaya nasıl bir kadroyla gideceği de az çok netleşmiş gibi görünüyor. Kadroda öne çıkan isimlere bakacak olursak;
Kasper Hjulmand’ın ilk tercihi olacak isim, adaşı Kasper Schmeichel. Tecrübeli kaleci bu turnuvada da yüksek ihtimal deneyimini ortaya koyacak isim konumunda. İkinci kaleci de Hertha Berlin filebekçisi Oliver Christensen.
Defansif tercihlerini varyasyonlu bir temele oturtan Hjulmand, Joachim Andersen, Andreas Christensen ve takımın kaptanı ‘’özel oyuncu’’ Simon Kjaer ile stoper tandemini oluşturması bekleniyor. Galatasaray’ın 23 yaşındaki stoperi Victor Nelsson ise diğer opsiyonu olarak göze çarpıyor. Sağ bekinde Rasmus Kristensen yer alırken, sol bekinde ise Atalantalı oyuncu Joakim Maehle görev alacak.
Geçirdiği rahatsızlığı atlatan ve hızlı bir şekilde toparlayan Christian Eriksen Danimarka’nın orta saha konusunda Pierre- Emile Hojbjerg’le birlikte şüphesiz en öne çıkan isimler olarak muhtemelen ilk 11’de yerini alacak. Orta sahanın göbeğinde ise Sevilla’nın tecrübeli oyuncusu Thomas Delaney ve Frankfurt’ta bu sezona iyi başlayan Jesper Lindstorm’da diğer bir tercih olarak öne çıkıyor.
4-2-1-3 dizilişinin ön kısmında öne çıkan isimler Skov Olsen, Mikkel Damsgaard ve Kasper Dolberg olarak gözüküyor. Burada Skov Olsen’e ayrı bir parantez açarak turnuvanın kendisi için önemli olduğunu söylemek gerekiyor. Club Brugge’lu futbolcu bu turnuvada da grubu ve takımı için sürpriz bir isim olacağını düşünüyorum. Öte yandan, Andreas Cornelius gibi tecrübeli bir forveti, Kasper Hjulmand’ın sahaya süreceği alternatif bir forvet olarak düşünebiliriz.
Turnuvanın başlamasına az bir süre kala benim en merakla beklediğim maç sanırım Fransa Danimarka kapışması… Grubun ikinci maçında karşı karşıya gelecek bu iki takım, belki de kimin lider olacağının belirleneceği maç olarak karşımıza çıkacak. Turnuva başlamadan önce formalarını tanıtan Danimarka milli takımı forma sponsoru Hummel, Katar’ın göçmen işçilere yönelik tavrı ve insan hakları konusundaki tutumundan dolayı protesto niteliğinde renksiz ve sadeleştirilmiş forma üreterek politik anlamda tavrını göstermiş oldu.
Danimarka bu turnuvaya sessiz ve renksiz bir şekilde gidiyor. Bu sebeptendir “Yasın sahadaki gölgesi…”
Yazar: Nusret TONGARLAK
TUNUS
Kartaca Kartalları zorlu gruptan çıkabilecek mi?
Bir Kuzey Afrika ülkesi olan Tunus, tarihinde altıncı kez dünya kupası gruplarında mücadele edecek. Dünya sıralamasında otuzuncu sırada yer alan Kartaca Kartalları, Dünya Kupası’nın 2022 edisyonunda zorlu D grubunda bulunuyor. Grubun ağır topları olan son dünya şampiyonu Fransa ve birçok kişinin “underdog” olarak gördüğü Danimarka’nın bulunduğu D grubu, Almanya ve İspanya’nın bulunduğu E grubu ile birlikte net iki favorinin bulunduğu iki gruptan birisi olarak dikkat çekiyor.
Birçok oyuncusu Avrupa’da top koşturan Tunus A Milli Futbol Takımı, Doha’ya Afrika’nın belirlediği “tuhaf” eliminasyon sistemi nedeniyle oldukça uzun ve yorucu bir yoldan geliyor. Üç aşamalı bir eleme sistemiyle Dünya Kupası’na katılacak olan takımları belirlen Afrika Futbol Federasyonu (CAF), kıta ülkelerini oldukça seçici bir eleme sistemine sokmakta ve “hak edenin” katıldığı bir konsept oluşturma peşinde olduğunu belirtmekte.
İşte bu sistemde oldukça başarılı bir dönem geçiren kırmızı beyazlı ekip, mücadeleye başladığı ikinci turdan itibaren altı maçtan 13 puan çıkararak grubunu lider bitirerek üçüncü yani eleme turu maçını oynamaya hak kazandı. Eleme turunda ise rakibi, kıtanın güçlü ekiplerinden Mali idi. İki maç üzerinden oynanan eleme maçlarında rakibini 1-0 ve 0-0’lık sonuçlarla turnuva dışına iten Tunus, 2018 Rusya’dan sonra bir kez daha futbolun en büyük turnuvasında boy göstermeye hak kazandı.
Gelelim Kartaca Kartalları’nın gruptaki şansı bence ne kadar olduğuna. Yakın zamanda teknik direktör değişikliğine giden Afrika temsilcisinin, kadrosunda bulunan ve Avrupa’da top koşturan oyuncuları ile özellikle Fransa’ya zorluk çıkarabileceğini düşünüyorum. Kazanabilir mi bilinmez fakat iyi bir maç olacağına inanıyorum. Eski gücünden oldukça uzak görünen ve kâğıt üzerinde zayıf bir takım olarak görünen Avustralya karşısında favori görünen Tunus’un formda ve yükselişte olan Danimarka’ya karşı ise şansı olduğunu düşünmüyorum.
Kadrosunda parlak çok fazla oyuncu barındırmayan kırmızı beyazlı ekibin en dikkat çeken oyuncusu bu yıl Bundesliga’da iyi bir sezon geçiren Ellyes Skhiri. Oyuncu, Almanya’nın köklü ekibi Köln FC’de bu yıl tüm kulvarlarda 18 maça çıkarken(*) 7,0 civarında bir puan ortalaması** yakalamış durumda. İngiltere Championship’ te Birmingham City’de top koşturan 19 yaşındaki genç hücumcu orta saha Hannibal Mejbri, takımın ön plana çıkan başka bir oyuncusu konumunda. Manchester United radarına da girmeyi başaran Mejbri, bu sezon maç başına 6,7 puan ortalaması tutturmuş durumda. Piyasa değeri 6.3 Milyon € seviyesine kadar yükselen Hannibal da Tunus’ta dikkat edilmesi gereken oyuncular arasında.
Dünya kupalarının en güzel yönlerinden biri de radarımızda bulunmayan fakat sürpriz yapabilme potansiyeline sahip bazı milli takımların yazdığı hikayeler. Tunus bunlarından biri olabilir mi bilinmez fakat D grubuna renk katacakları kesin.
*29.10.2022 itibariyle oynanmış maç sayısıdır.
** Puan ortalaması verileri Sofascore’ dan alınmıştır.
FRANSA
Kaplumbağa Terbiyecisi
Dünya Kupası tarihinin en “sıkıcı” oyunlarından biriyle Rusya 2018’in kazananı olarak Katar’a gelen son şampiyon Fransa’nın turnuvanın en büyük favorilerinden biri olduğu aşikâr. Gelin, Maviler’ in Dünya Kupası öncesi son durumuna birlikte göz atalım.
Fransa hiç şüphesiz ki, futbol tarihinin milli takımlar düzeyinde en başarılı ülkelerinden birisi. 1998 ve 2018 yıllarında kupayı iki kez müzesine götüren Avrupa’nın gururu, her alanda olduğu gibi bu alanda da Almanya ve İtalya ile birlikte Kıta Avrupa’sının lokomotifi pozisyonunda. Yetiştirdiği sayısız yetenekleri, tüm Kuzey Avrupa’yı kapsayan “scouting başarıları” ile Maviler bir kez daha futbolun en büyük organizasyonunda adından söz ettirmeye hazırlanıyor.
Tüm dünyada başlayan futbol sezonunun tam ortasında düzenlenecek olan 2022 Katar Dünya Kupası, takvimdeki yeri nedeniyle Fransa A Milli Futbol Takımı’nı komutansız olarak sahaya çıkmaya itti. Takımın orta sahasındaki en önemli iki oyuncu olan N’golo Kante ve Paul Pogba’yı sakatlığa kurban veren Fransızlar, bu iki büyük oyuncunun yerini Real Madrid’in genç yıldızı Aurélien Tchouaméni ve kadroda kendine takımın tecrübeli abisi kontenjanından yer bulan AdrienRabiot ile doldurmak zorundalar.
D Grubu’nda sırasıyla Avustralya, Danimarka ve Tunus ile karşılaşacak Maviler’in en büyük silahı ise şüphesiz ki hücum hatları ve -her ne kadar kâğıt üstünde daralmış görünse de- kadro derinlikleri olacak. 2022 yılı BallonD’or sahibi Karim Benzema, yıldızlar dönemi sonrası futbolun emanet edileceği düşünülen Kylian Mbappe ve çok muhtemel kariyerinin son turnuvasını oynayan Anthoine Griezmann Avrupa’nın kültür merkezi Fransa’nın bir kez daha umudu olacaklar. Takımın idaresinden sorumlu Fransız efsane Didier Deschamps’ın çokça eleştirildiği bir dönemde turnuvaya gelen Fransa A Milli Futbol Takımı oyuncuları, belki de teknik direktörlerinin bu pozisyondaki kaderini de bu turnuvada çizecekler.
Adı her zaman tutku ve skandallar ile anılan Fransa, bu turnuvaya oldukça sakin bir ortamda hazırlanarak gelirken, Didier Deschamps’ın en büyük sınavı hiç şüphesiz ki Kylian Mbappe olacak. Paris Saint-Germain’de sezona fırtına gibi giren genç yıldız, Lionel Messi ve Neymar ile yaşadığı problemleri takımın üst yönetimine şikâyet etmek ve bir nevi takım arkadaşlarını yarı yolda bırakmak gibi ithamlarla yüzleşirken öte yandan Fransa halkının kupa umudu olduğunun bilincinde olduğunu belirten açıklamalar da yapmakta.
Büyük eksikler ile Doha’nın yolunu tutan takım, 2018’de kendilerine başarıyı getiren formasyondan da bu nedenle vazgeçmek zorunda kalacak gibi görünüyor. Dörtlü bir savunma hattı ve önlerinde üç orta saha ile oynamayı planlayan Deschamps, ileri uçta Benzema-Griezmann-Mbappe üçlüsünün uyum içinde oynayabileceğini düşünüyor.
Gruptan lider olarak çıkacağını düşündüğüm Fransızların final yolu ise oldukça zorlu potansiyel eşleşmeler barındırıyor. Yarı finalde Messi’nin sürükleyeceği Arjantin, her turnuvada sürpriz yapabilme potansiyeline sahip Hollanda veya EURO2020 finalisti İngiltere ile eşleşme ihtimali bulunan Maviler orta sahalarındaki büyük kayıplar nedeniyle unvanını koruyamayacak gibi görünüyor.
Yazar: Taylan KURTOĞLU
AVUSTRALYA
Tarihinde altıncı kez Dünya Kupası’na katılma hakkı elde eden Avustralya, Katar 2022’ye oldukça uzun ve zorlu bir yoldan geldi. Elemelerde Kuveyt, Ürdün, Nepal ve Tayvan’ın olduğu gruptan namağlup lider olarak çıkan Kangurular, üçüncü turda Suudi Arabistan, Japonya, Umman, Çin ve Vietnam ile mücadele etti. Dördüncü turda Birleşik Arap Emirlikleri’ni ardından Kıtalararası Play-Off’ta Peru’yu mağlup eden Avustralya 2022 Dünya Kupası’nda oynama hakkı kazandı.
Daha önce katıldığı beş turnuvada en büyük başarısı son 16 olan Kangurular bu turnuvalar boyunca toplam 13 gol atıp kalesinde 31 gol gördü. 2022 Dünya Kupası Avustralya’nın üst üste katıldığı beşinci turnuva olacak. Sınırları içerisindeki birincil sporun futbol olmamasına rağmen beş turnuvadır finallerde kendisine yer bulan Avustralya takdiri hak eden bir konumda.
D grubunda son şampiyon Fransa, Danimarka ve Tunus ile aynı grupta mücadele edecek olan Kanguruların üst tur şansı pek kolay değil. 2018 Dünya Kupası’nda da Fransa ve Danimarka ile aynı grupta mücadele eden Avustralya galibiyet alamadan evine dönmüştü. İlk maçın kupanın son sahibi Fransa’yla olacak olması psikolojik anlamda zor bir test olacaktır. Sonrasında Danimarka ve Tunus da oldukça yıpratıcı rakipler Avustralya için. Son 16 ihtimali çok düşük olsa da futbol geçmişten bugüne sayısız mucizeye sahne olmuş bir spor.
Takımın dört yıldır teknik patronluğunu üstlenen Graham Arnold takımının oyuncu yapısını göz önünde bulundurarak genelde duran toplardan ve geçiş hücumlarından skor üretme üzerine bir oyun kurguluyor. Avrupa’nın üst düzey liglerinde oynayan oyuncusu olmasa bile gelecek vadeden birkaç topçusu olan Kangurular bu isimlerden Garang Kuol’u yakında Premier Lig’e gönderebilir. Adı Newcastle United ile anılan 18 yaşındaki genç yetenek takımı için gol arayışına girişecek isimlerden biri. Her şeye rağmen dört yıldır takımın başında olan 59 yaşındaki teknik adamın rakiplerine kolay lokma olmadığını göstereceğini düşünüyorum.