“The Professor” Alain Prost, Formula 1’in gelmiş geçmiş en hızlı ve en başarılı pilotlarından biri. Unutulmaz anları, Ayrton Senna ile rekabeti, Ferrari ile yaşadığı sorunlar, 4 şampiyonluk, 51 galibiyet, 106 podyum, 33 pole pozisyonu ve 41 en hızlı yarış turu ile hafızalarımızda hiç silinmeyecek bir yer edindi.
Fakat profesör için kariyeri hep sınavlarla geçti ve bu sınavlar hiçbir zaman kolay olmadı. Patronlar, takım arkadaşları, şampiyonluk mücadelesindeki rakipleri hatta ülkeler bile Prost’un unutulmaz kariyerinde karşı karşıya geldiği sınavları oldu. İlk önemli sınavı ise kendi ülkesinin kendi takımında oldu…
Fransız İç Savaşı
Alain Prost, inişli çıkışlı çaylak sezonun ardından Mclaren’den ayrıldı. Takım ile anlaşamayan Fransız, ayrılık sonrası Renault ile üç yıllık sözleşme imzaladığında adeta bir “Fransız rüyası” oluştu. İki pilot (Alain Prost-Rene Arnoux), Fransız takımda buluşmuş ve iki şampiyonluğu da Fransa’ya getirmek için yola çıkmışlardı. Buradaki ilk sezonunda Fransa’da kazanarak rüyayı doruklarda yaşadılar. 1981 yılı Prost’un elinin altına rekabetçi bir araç verildiğinde neler yapılabileceğinin ilk gösterimiydi. 15 yarışlık sezonda sadece altı kez bitiş çizgisini görebilse de bitiş gördüğü her yarışı podyumda bitirmeyi başardı. İlk podyum, ilk galibiyet ve ilk pole pozisyonunu bu sezon kazanmayı başardı.
1982 yılında üretilen Renault RE30 harika bir sıralama turu aracıydı fakat dayanıklılığı çok zayıftı. Alain ve Rene, 16 yarışta beşer kez pole pozisyonunu elde etti. Ancak rakiplerine teknolojik konuda kaybetti. Elektronik yakıt enjeksiyon sistemi düzenli olarak araçların yarış dışı kalmasına neden oldu. Prost yedi kez, Arnoux ise dokuz kez yarışı bırakmak zorunda kaldı. Araç pist türü fark etmeden en hızlı araç olma kapasitesine sahipti fakat istenilen başarıya ulaşamadı.
1983 ise iç savaşa neden oldu. Takıma katıldığı günden beri Alain Prost ile anlaşamadığı söylenen Rene Arnoux takımdan ayrıldı. Prost ise şampiyon olması gereken sezonda son dört yarışın üçünde yarış dışı kalmış ve şampiyonluğu Nelson Piquet’ye kaptırmıştı. Prost ve Renault arasında ciddi bir gerilim yaşanmaya başladı. Kaçan şampiyonluk nedeniyle günah keçisi olduğunu düşünüyordu ve Renault’yu aracı yeterince geliştirmemek ile suçluyordu. Renault sezon bittikten sadece iki gün sonra Prost’u kovdu.
Titanlarla Çarpışma
Profesör, 1984 yılında döndüğü Mclaren ile bu sefer çok daha iyi bir ilişkisi oldu ve tam tamına altı sezon geçirdi. İlk sezonunda Niki Lauda ile verdiği şampiyonluk savaşını sadece yarım puanla kaybetti. Monaco’da yoğun yağmur altında yapılan yarışı durdurtmasıyla Senna’nın çaylak sezonundaki olası galibiyetini engellemişti. Kimileri bu kaçan şampiyonluğu o yarışın getirdiği bir karma olarak görür.
1985, en sonunda onun yılıydı. Lauda’nın fazlaca yarış dışı kaldığı sezonu kontrolünde götürdü ve 20 puan farkla şampiyonluğa ulaştı. 1986 ise Williams araçlarına karşı büyük bir savaş verdi. Nelson Piquet bir kez daha en büyük rakibiydi. Nelson’un takım arkadaşı Nigel Mansell önemli bir diğer tehditti. Genç Ayrton Senna üst sıraları zorluyordu. Bu altın grup tüm sezonu domine etmeyi de başardı. Senna’nın Lotus’u şampiyonluk için yeterli olmasa da 55 puan toplayarak şampiyonluk grubunu en yakından takip eden isim oldu.
Geri kalan üçlü son yarış olan Avustralya’ya şampiyonluk savaşı vermeye geldiler. Mansell 70 puanla avantajlıydı. Prost 64 ve Nelson ise 63 puan ile geldi. Yarış da Formula 1’e yakışan dramatik hikayeye sahip oldu. 63. turda Prost’un takım arkadaşı Keke Rosberg lider giderken yarış dışı kaldı. Sadece bir tur sonra Mansell, 290 km/s hızla giderken lastik patlattı ve şampiyonluğa veda etti. Williams, Nelson’u korumak için pite çağırdı ve liderliği Prost’a verdi. Nelson son 16 tur muazzam şekilde farkı kapatsa da yeterli olmadı ve Alain bir kez daha şampiyonluğa ulaştı.
Tarihin En Büyük Rekabeti
En büyük motivasyonu, ona o kadar odaklanmamış olsam bile, neredeyse sadece beni yenmekti. Bu nedenle 93’te emekli olduktan sonra Senna bir daha asla eskisi gibi olmadı. -Alain Prost
Senna ve Prost, Formula 1 tarihinin en sert, en çekişmeli ve en kişisel rekabetlerinden birinin iki farklı yüzüydü. Aslında her şeyi başlatan da Prost’dan başkası değildi. 1988 sezonundan önce Senna ile sözleşme imzalanmasını isteyen kişi kendisiydi. Dönemin en yetenekli iki pilotunun aracı da onlara yakışır seviyedeydi. MP4/4 ismiyle sahne alan Mclaren Honda aracı rakipsizdi. Piste çıktığı an ona yaklaşmak mümkün değildi. Üstelik bu aracın direksiyonu Senna ve Prost’a emanetti. Honda’nın ürettiği V6 turbo motor ile birlikte ortaya Formula 1 tarihinin en dominant araçlarından biri ortaya çıktı. Alain, muazzam geçen sezonda yedi galibiyet aldı. Fakat Senna, “Sen ne yaparsan ben daha iyisini yaparım” diyerek sekiz galibiyet aldı ve şampiyonluğu uzandı. İkili arasındaki ilk çatırdamalar, Lotus döneminde de Senna ile çalışan Honda mühendislerinin ona ayrıcalıklar vermesiyle başladı.
1989 ise dominasyon devam ediyordu fakat ikili arasında ilişki daha da kötü hale gelmeye başlamıştı. Prost, Ferrari’ye gideceğinin sinyallerini vermeye başlamıştı. İlk olay San Marino’da patlak verdi. Yaptıkları anlaşmaya göre ikiliden hangisi startta öne geçerse, diğeri Tosa virajında atak yapmayacaktı. 55. turda yarış ikinci kez start verildiğinde Prost startta liderliği almıştı. Fakat Senna anlaşmanın aksine Tosa’da atak yaparak liderliği aldı ve yarışı da kazandı.
Titana Saldırı
Japonya’da ise ikilinin en ikonik anlarından biri yaşandı. Senna’nın şampiyonluk iddiasını sürdürmek için kazanması gerekiyordu. Lider Prost’u uzun süre muazzam bir tempoda takip ettikten sonra R130 virajı sonrası 16. viraja doğru atağını yaptı, Prost kapıyı kapattı ve ikili çarpışarak durdu.
Var olan bir boşluğa girmiyorsanız, artık bir yarış pilotu değilsinizdir. -Ayrton Senna
Senna, inandığı gibi o boşluğu gördü ve saldırdı. Alain ise şampiyon olmak için kapıyı sonuna kadar kapattı. Temas sonucu Prost yarış dışı kaldı. Senna muazzam bir geri dönüşün ardından yarışı kazandı fakat kazadan sonra virajı kestiği için diskalifiye edildi ve Prost bir kez daha şampiyon oldu.
Bir yıl sonra roller değişmişti. Bu sefer Senna şampiyonluk için avantajlıydı. Prost bu sefer Ferrari ile galibiyeti engellemeye çalışıyordu. Senna pole pozisyonunu elde etti fakat aracı kirli taraftaydı. Bunu haksızlık olarak görüp değiştirilmesini talep etti ama kabul görmedi. Kafasına koymuştu. Startta, Prost yer avantajı ile onu geçerse kaza yapacaktı. Prost avantajı aldı, Senna dediğini yaptı ve şampiyon oldu.
Profesör’ün Politikası
Japonya’da üst üste yaşanılan iki olayın, Senna ve Prost dışında bir oyuncusu daha vardı. Dönemin FIA başkanı Jean-Marie Balestre. Balestre aynı zamanda Prost ile vatandaştı. 1989 yılında Senna’nın diskalifiye edilmesinde rolü oynadığı söyleniyordu. Autosport’un iddiası Balestre’nin, vatandaşı Prost’u koruduğu yönündeydi. 90’da Senna’nın temiz tarafa geçirilmemesinde de etkisi olduğu söylenmişti. Fakat Senna bilerek kaza yaptığında bu sefer ona ceza vermemişti.
Balestre, yıllar sonra 1989’da Prost’u koruduğunu itiraf edecekti. 90’da ise geçen senenin aksine kaza sonrası Senna’ya ceza vermedi. Böylece Brezilyalı, ikinci kez şampiyon oldu.
Şahlanan Attan Düşüş ve Final
1991 yılı ise hem Prost hem Ferrari için kabus gibi bir yıl oldu. Takım şampiyonluk savaşı vermekten uzaktı. Bu durum Prost ile Ferrari’nin arasını günden güne gerdi ve dayanılmayacak noktaya geldi. Son yarışı dahi beklemeden Ferrari, üç kez Dünya Şampiyonu Alain Prost’u kovdu.
Bir yıllık aranın ardından Prost dönemin dominant takımı olacak Williams ile anlaştı. Frank Williams’ın asıl planı Senna-Prost ikilisini yeniden Williams çatısı altında birleştirmekti. Fakat Prost’un kontratında Senna’nın takıma gelmesini engelleyen bir madde vardı. Profesör, elindeki gücü kullandı ve Senna’yı saf dışı bıraktı.
Bir korkak gibi davranıyor. -Ayrton Senna
Frank Williams çaresizdi. Planı ikisi ile birlikte başlamaktı. Ona bir yıl Prost ile yarışıp şampiyonluğu vermesini ve emekli etmesini sonraki yıl da Senna’yı getirmesini tavsiye ettim. Böyle de oldu. -Bernie Ecclestone
Bernie’nin söylediği gibi Frank Williams ve dominant aracı FW15C ile Prost şampiyonluğa uzandı. Yedi galibiyet ve 12 podyum ile bitime üç yarış kala şampiyonluğunu ilan etti. Sezonun final yarışında Senna, Prost’un birincilik basamağına çıkararak aralarındaki uzun süren savaşı da tatlı sonla bitirmiş oldu.
Başarısız Patron
Profesör’ün son sınavı, en başarısız olduğu sınav olacaktı. 97 yılında takım patronu olarak Formula 1’e geri döndü. “Prost Grand Prix” ismi ile beş sezon mücadele eden Alain, takımın iflasıyla birlikte 2002 yılında Formula 1’den seçildi. Daha sonra kendisinin de kabul edeceği gibi bu sınav en başından hatalıydı.
Sözleşmeyi imzalamadan iki gün önce artık yapmak istemiyordum. Peugeot ile bir planımız ve çok sayıda geliştirme ile ücretsiz motorları da içeren beş yıllık bir sözleşmemiz vardı. Sonra imzalamadan iki gün önce geri aradılar ve sadece üç yıllık oldu ve motorun parasını ödemek zorunda kaldım… En sonunda, bittiği için mutlu oldum. -Alain Prost
Alain, Formula 1 tarihinin en zeki ve başarılı pilotları arasına ismini silinmeyecek şekilde yazdırdı. Profesör her savaşında başarılı olamadı fakat son ana kadar mücadele etti. Sınırları zorladı yeri geldiğinde ise fazlasıyla aştı. Kariyerinin sonuna geldiğinde ise kiminin kahramanı, kiminin düşmanı oldu. Fakat kimsenin reddedemeyeceği şekilde bir profesör ve şampiyon olarak ayrıldı.