2014 Japonya Grand Prix haftasına katılmasından beri adından söz ettiren Max Verstappen, spordaki yedinci yılında RB16B’si ile şampiyonluğa sezonun son turunda ulaştı. Formula 1’de bulunduğu ilk günden itibaren tartışılan Max, şampiyonluğunu da tartışmalı kararların bol olduğu bir sezonda aldı. Sebastian Vettel’le dört sene üst üste şampiyon olan takım, turbo hibrit çağında sporun en tepe noktasından uzaktı. Red Bull, Orange Army‘sini arkasına alan Verstappen’le sekiz sene sonra pilotlar şampiyonasını kazandı. 24 yaşındaki Hollandalı pilotun yarış kariyeri ve özel hayatı ile ilgili bir yolculuğa çıkalım.
“Max, iki buçuk yaşından beri dört tekerlekli bisiklet sürüyor. Hızı ve onu nasıl yönlendireceği hakkında deneyimi vardı. Onu ilk defa karta (ufak yarış arabasına) bindirdiğimde daha dört yaşındaydı. Küçük bir karttı. Birkaç turdan sonra pistte düz gittiğini hatırlıyorum ve bunun ardından hemen gidip daha büyük bir kart aldım.”
Max’ın dört tekerle tanışmasını babası bu şekilde anlattı. Aslında babasının planlarında onun kart sürmesi için belirlediği yaş altıydı. Bir röportajında Max “Yakın arkadaşlarımın birinin üç yaşında kart sürmeye başladığını gördüm. Babama, benim de sürmek istediğimi söyledim. Altı yaşıma kadar beklememi söyleyince günlerce durmadan ağladım ve annem babamı arayarak bana bir kart almaları gerektiğini söyledi.” demecini verdi. Max’ın babası Hollandalı eski bir Formula 1 pilotu, annesi de Belçikalı bir karting sürücüsüydü. Normal bir çocuk için iki buçuk yaşında bisiklet, dört yaşında kart sürmesi ilginç gelir ama büyük veya küçük yarış aracı süren bir anne-baba çocuğu olarak doğmuş birinin, bu kadar erken yaşta dört tekeri sürmesi şaşkınlığımızı az da olsa düşürebilir.
1997 yılında doğan Max, ilk düzenli karting sürüşlerine 2003 yılında Belçika’nın Genk kentinde başladı. Tam bir mini-karting sezonuna, 2005’te katıldı ve 21 yarışın 21’ini de kazanarak Mini Belçika Şampiyonasını kazandı. 2007’de Hollanda Minimax Şampiyonasını kazandı. 2010 yılına kadar yerel karting yarışlarını domine etmeye devam eden Max, bu yılda uluslararası kartinge adım attı. 11–15 yaş arası en iyi sürücülerin yarıştığı KF3 Dünya Kupasında Hollandalı pilot, ikinci oldu. Birinci olan isim, Max’ın 2020 sezonunda takım arkadaşı olduğu, adeta nefes aldırmadığı ve performansının yetersiz görülmesine neden olduğu Alexander Albon’du. Karting kariyeri 2013 yılına kadar süren Hollandalı pilot, KZ1 Dünya Şampiyonluğunu elde etti. Aralık ayında F3 aracını ilk defa test eden Max, bu araçları kullanan pilotlardan daha hızlı olduğu gözlemlendi ve Florida’da düzenlenen Florida Kış Serisine katılarak açık tekerlekli araçlara adım attı. Max Verstappen, Avrupa (KF ve KZ) ve Dünya (KZ) karting şampiyonluğunu elde edip katıldığı Florida Kış Serisinde 12 yarışta 2 yarış galibiyeti ve 5 podyum topladı. Bu seneye kadarki kariyer sayılarını aşağıdaki görsel, Hollandalı pilotun üst seviyeden hemen hemen hiç uzaklaşmadan bitirdiğini gösteriyor.
Karting kariyerinde CRG (kart şasisi üreten bir üretici) ile yarışan Verstappen Formula 3’ü, babasının da yarıştığı Van Amersfoort Racing’le 2014’te üçüncü sırada bitirdi. O yaz, babasının önem atfettiği Zandvoort Masters F3 yarışını pol’den başlayarak kazandı. Max bu başarısını “F3 aracına bu kadar hızlı uyum sağlamayı beklemiyordum.” diyerek en başta kendisinin de beklemediğini belirtti.
Bu başarıların ardından Max, ağustos ayında Mercedes’ten gelen teklifi reddederek Mercedes’in 2021 sezonunda ana rakibi olan Red Bull Racing kampına dahil oldu. Teklifi reddetmesinin sebebi ise Red Bull kampı, Hollandalı pilota bir sene Toro Rosso takımında yarışma teklifiyle gelirken Mercedes yedek pilotluk teklif etmişti. Çünkü o dönem gridin en iyi aracı olan Mercedes’in iki pilotu, şampiyonluk için yarışan Nico Rosberg ve Lewis Hamilton’dı. Red Bull’a katılmasının ardından hafta dolmadan 2014 Japonya Grand Prix’sinde, Formula 1 severlere ilk sürüşünü Scuderia Toro Rosso’nun STR9’u ile yaptı. Ehliyet alma yaşı çoğu ülkede 18’dir. Ancak Hollandalının daha 18’sini doldurmadan gridin olmasa da dünyanın en hızlı arabalarından birini kullanması bir sükse yarattı. Bir Formula 1 grand prix haftasında sürüş yapan en genç pilot (17 yaş) oldu. Formula 2’de yarışmadan Fomula 1’e adım atması da tartışılan konulardan biriydi. Red Bull sürücü akademisinin başı olan Helmut Marko onun için “Ayrton Senna’ya çok benziyor. 10 yılda bir gelen olağanüstü bir yetenek.” dedi. Şu an Scuderia AlphaTauri takımının teknik patronu ve o dönem Toro Rosso’da aynı görevi yapan Franz Tost ise genç pilot hakkında “Max’in sürüş yeteneği çok küçük yaşta kart kullanmasına ve babasının onu eğitmek için harcadığı zamandan geliyor. İlk defa Formula 1 aracını bu kadar genç yaşta kullanacağı duyulunca çoğunluk ‘yapamazsınız’ dedi. Bunu demelerinin sebebi Max’in yaşıydı. Ancak onun sürüşü 22–23 yaşındaki bir pilotu andırıyordu.” dedi.
Bu kadar olgun sürmesinin sebebi yeteneği kadar o zamana kadar olan deneyimlerinden geldiği yadsınamaz bir gerçek. Bu gerçeklikte en büyük paylardan birini, babasının -yaptıkları tasvip edilmese bile- zor ve “tam doğrucu” bir yapıda olmasına verebiliriz. Max, babasıyla katıldığı bir röportajda “Bir yarışta aceleci davrandım, yarış dışı kaldım ve şampiyonluğu kazanamadım. Eve giderken karavanda babamla konuşmak istedim ama benle konuşmadı. O da üzgündü, ben de. Bir benzin istasyonunda durduk ve bana arabadan inmemi söyledi. Ben indim ve o yola devam etti” demecini verdi. Babası ise “Annesinden çok uzakta değildi. Bütün yol onla konuşmadım. Hatasını anlamasını istedim. Acıyı hissetmesini istedim ve işe yaradı. Bir sonraki sezon her şeyi kazandı. Olanlar, onu daha iyi bir sürücü yaptı.” dedi.
2015’te ilk tam Formula 1 sezonunu geçiren Verstappen, 2021 sezonunda yedinci tam sezonunu tamamladı. Bu sezonlardan akılda kalan bazı olaylara, Verstappen’in adından söz ettirdiği anlara ve Hollandalı pilot için önemli sayılara bir göz atalım. O halde 2015’ten başlayalım.
Anlar ve Sayılar
2015
Scuderia Toro Rosso ile 2014 Japonya Grand Prix’isine çıkan Hollandalı pilot, akabindeki yıl takımın iki pilotundan biri (diğeri günümüzde Ferrari pilotu olan Carlos Sainz Jr.) oldu. Avustralya Grand Prix’sine çıkan çaylak pilot, 17 yaşla bir yarışta start alan en genç pilot oldu. Verstappen’den sonra FIA, yeni bir kural koyarak F1 aracına oturmak ve bir grand prix hafta sonuna katılmak için 18 yaş sınırı getirdi. Sözgelimi, bu kural değişmedikçe bu iki rekor kırılamayacak. Avustralya GP’de Max, bir rekoru daha kıracaktı. Bu, bir yarışta puan alan en genç pilot rekoruydu. Ancak puan potasındayken mekanik arızayla yarış dışı kaldı. Ardından gelen sezonun ikinci yarışında Malezya’da, Hollandalı çaylak pilot bu rekoru kırdı. Babası Jos “Bugün yaptıklarından dolayı çok memnunum. Yarışı bitirdiği için mutluyum, bunu hak etti. Gurur duyuyorum” dedi. Bu yarışın ayrı bir kayda değer verisi, o sezon Ferrari’ye geçen eski Toro Rosso ve Red Bull sürücüsü Alman pilot Sebastian Vettel’in yeni takımıyla aldığı ilk yarış galibiyetiydi.
2015 Macaristan Grand Prix’i umulmadık ve heyecan dozu yüksek bir yarış oldu. Macaristan, şampiyonada üstte yer alan takımlara pek yaramadı. Mercedeslerin ceza aldığı ve lastik patlattığı, Ferrari’de Raikkonen’in motor sorunlarından dolayı DNF olduğu, Williams pilotu Bottas’ın lastik patlattığı yarış; en çok Red Bull cephesine yaradı. Kvyat ve Ricciardo podyum görürken Verstappen 4. sırada kendine yer buldu. Ancak Verstappen’in ‘asıl şovunu’ göstereceği pist Spa-Francorchamps’tı. Annesi Belçikalıydı ancak Verstappen kendini Hollandalı hissediyordu. Yine aynı yıl bir röportajında Hollandalı pilot “Aslında, Belçika’da sadece uyumak için yaşadım, gün boyunca Hollanda’ya gittim ve orada arkadaşlarım da vardı. Hollandalı bir insan olarak yetiştirildim ve Hollandalı hissediyorum.” dedi. Belçika Grand Prix’si cumartesi günü iyi geçmedi. Güç ünitesinden dolayı Red Bull cephesi o sezon çok sıkıntı çekti. Grid cezası bu yarış Verstappen’e vurdu. Ancak harika bir yarış çıkartan Verstappen’in, Blanchimont’ta (start düzlüğü öncesindeki şikana giden yol) Sauber Ferrari sürücüsü Felipe Nasr’ı geçişi, sezon sonu “Yılın Hareketi” ödülünü aldıracak kadar üst düzeydi. Yaptığı çaylak hataları ise (Raikkonen’e karşı Kemmel düzlüğünde frenlemeyi kaçırması gibi) görmezden gelinebilirdi bu yarış için.
Singapur Grand Prix’i mental ve fiziksel açıdan pilotları en çok zorlayan pistlerden biri. Üstüne bir de cadde pisti olması hatayı affedilmez kılıyor. O yılın yarışında Max, Q3 gördüğü Cumartesi gününün ardından startta arıza yaşadı ve araç ilerlemedi. Daha sonra pit alanına çekilen araç çalıştırıldı ve çaylak pilot 1 tur geriden yarışa başladı. Çıkan güvenlik araçları sayesinde kaybettiği turunu geri aldı ve yarışı takım arkadaşı Sainz’ın önünde 8. bitirdi. Takım emriyle Sainz, taze lastikleri olduğu için önüne geçirilmek istendi ama Max izin vermedi. Bu yarış ayrıca, V6 turbo hybrid çağında Mercedes motorlu bir aracın pole pozisyonunda başlamadığı ilk yarıştı.
O sezonun Amerika Grand Prix’i değineceğimiz son Pazar günü. Verstappen; Hamilton, Rosberg ve Vettel’in ardında 4. oldu. Güvenlik araçlarının stratejileri etkilediği yarışta Verstappen’in, Red bull pilotlarını arka arkaya geçtiği bir sekans yaşandı. Hatta bir güvenlik aracı sonrasında Vettel’in önünde üçüncüydü ancak aracın nefesi yetmedi ve yerini kaptırdı. Bu yarış ayrıca, Lewis Hamilton’ın idolü Ayrton Senna ile şampiyonluklarını eşitlediği yarıştı. Verstappen sezonu 49 puanla 12 sırada tamamlarken takım arkadaşı Sainz 18 puanla 15. tamamladı.
2016
Bu yıl Verstappen ve Red Bull ikilisi açısından önemli yıldı. Red Bull takım patronu Horner, Verstappen’i takımda istiyordu. Ancak bunun için iki pilotundan birinden vazgeçmeliydi. Rus pilot Kvyat, ara ara iyi performanslar sergileyen, hızlı diyebileceğimiz ama istikrarsız bir pilottu. Ricciardo ise yetenekli, lider ve istikrarlı bir pilot olmasının yanında, 2014’te 4 kez dünya şampiyonu olmuş Vettel’i mağlup eden pilottu. Takımda daha eskiydi. Bu iki pilotu aynı kefeye koyduğumuzda Ricciardo tarafı daha ağır bastı ve Horner, Kvyat’ı alt takıma yollayabilmek için bahane vermesini bekledi.
Sezonun açılışı Avustralya’daydı. Hollandalı’nın, Toro Rosso STR11’le sezonun ilk sıralama turlarında Mercedes ve Ferrari pilotlarının ardında 5. olması ilgi yarattı. Ancak yarışta takım arkadaşının ardında 1 puan alabildi. Verstappen, takımını yapılan taktikten dolayı basın önünde sert eleştirdi. Bu sert eleştirilerden dolayı Max, ağır eleştiriler aldı. Ardından Max özür diledi. Rusya yarışında, Verstappen yarışın yarısını geçtikten sonra motor probleminden dolayı yarıştan çekildi. Ancak bu yarış Verstappen’nin, Toro Rosso takımı ile son yarışı oldu. Yarışta ilk ve üçüncü virajda arkadan 2 kere Vettel’e vuran Kvyat’ın 10 saniyelik dur-kalk cezası, Red Bull takım patronu Christian Horner’ın Verstappen-Kvyat değişikliği yapmasına mazaret verdi.
İspanya’da Verstappen ilk kez, Formula 1’de yarış kazanabilecek bir araca oturdu. Sıralama turlarında Mercedeslerin ve Ferrarilerin arasında 3. ve 4. olan Red Bull’ları yarışta bir sürpriz bekliyordu. Daha ilk turda, 4. virajda, birbirleriyle çarpışan Mercedesler yarış dışı kaldı ve yarış artık Red Bull ve Ferrari arasındaydı. Galibiyet için iki sürücüsüne iki farklı strateji belirleyen Red bull’da, Ricciardo’nun yarışın ilerleyen turlarında lastik patlatması onu gerilere düşürdü ve yeni takımıyla ilk yarışına çıkan genç Hollandalı’nın, yarışı Ferrariler ile sürdürmesine neden oldu. Verstappen podyumun ilk sırasını bırakmadı ve yarış kazanan en genç pilot, podyuma çıkan en genç pilot, yarışta bir tura liderlik eden en genç pilot rekorlarını; podyumun 3. basamağındaki eski Red Bull sürücüsü Vettel’den aldı.
Yaz arasından sonra koşulacak yarış hafta sonunun ilgi odağı Verstappen’di. Annesinin memleketine, Belçika’ya, gelmişti. Gümüşlerden ve Kırmızılardan daha çok ilgi çekiyordu. Yarış kazanmış tek Hollandalı pilot için pek de iyi bir hafta sonu geçmedi. Ancak Macaristan’da olduğu gibi burada da Kimi Raikkonen’le girdikleri mücadelede yarış çizgisinde kalmayıp, Fin pilotun yarış çizgisine ‘dalması’ özellikle Raikkonen’in tepkisini çekti. Macaristan’da “Bir daha böyle bir şey yaparsa ona çarparım.” diyen Fin pilot bu yarış sonunda “Sert yarışları severim. Ancak düzlükte 340 km/s hızla giderken birine çarpmamak için fren yaparsam bu noktada bir sorun var demektir. Hakemler, ‘sorun yok’ dediler. Bazı şeylerin daha iyi anlaşılması için kazaya ihtiyaç var demek ki” dedi.
Brezilya gerek takvimdeki konumu olsun gerek iklim şartları olsun unutulmaz yarışlara ev sahipliği yapan bir ülkedir. Turbo hibrit çağında, şampiyonluk yarışı son düzlüğe kadar sürmediği için genellikle şampiyon pilot ve takım belli şekilde yarış koşuldu. O senenin yarışı genç bir sürücü için hayran seslerinin yükseldiği bir yarış oldu. Kırmızı bayraklar, sarı bayraklar, yarışı başlatan ve birçok kez piste giren güvenlik aracı… Yoğun yağmur altında geçen yarışın yıldızı genç Hollandalıydı. Üst düzey bir performans gösterdiği yarışta yeteneğini gösterdi ve Rosberg’e, yağmurdan dolayı diğer pilotların kullanmadığı çizgiyi kullanarak yaptığı atak tek kelimeyle harikaydı. Efsane pilotların repertuarında muhakkak bulunan yağmur sürüşü, genç Verstappen’in de repertuarında vardı. Aracın kontrolünü kaybettikten sonra toparlaması da es geçilmemeli.
2017
Malezya’daki yarışa kadar 14 yarışta Verstappen silik bir iz bıraktı. Bunun sebepleri olarak Renault’nun şampiyonluk yarışı için dayanaksız güç ünitesi, Max’in hatalı sürüşlerinden kaynaklı yarış dışı kalmaları ve hızlanan Ferrari ile Mercedes’in şampiyonluk mücadelesi gösterilebilir. Bu yarışta; grid cezasıyla son sıradan başlayan Vettel, yarışın başında turbo problemi yaşayan Raikkonen ve buraya gelirken art arda 3 galibiyet alarak şampiyonluk rüzgarını arkasına alan Hamilton’ın çok zorlamaması, Max’in yarışın başlarında Hamilton’ı geçerek yarışı kontrol altında götürmesi Hollandalı pilota kariyerindeki ikinci Formula 1 galibiyetini getirdi. Kariyerindeki 3. galibiyet, Vettel-Hamilton temasından ağır yara alan iki pilottan sıyrılarak baskın yarıştığı Meksika’da geldi
2018-2019-2020
Bu yıldan itibaren Max’in, Red Bull Racing’teki etkisi çok arttı ve kendisini takımın merkezine yerleştirdi. Formula 1’de bazı takımlarda 1. ve 2. pilot ayrımı yoktur (2020 Mclaren), bazı takımlar sezonun gidişatına göre 1. ve 2. pilotlarını belirler (2019 Ferrari), bazı takımlardaysa net bir şekilde 1. pilot vardır. 2018 sezonunun sonunda Red Bull artık tamamen Max Verstappen’in etrafında şekillenen bir takım oldu. Bu durumun açık açık belli olduğu yarış, Azerbaycan yarışıydı. O yarışta yaşanan kazada Max, %100 hatalıydı ve takım ‘net’ bir şekilde Ricciardo’nun yanında durmalıydı ancak durmadı. Ricciardo gibi şampiyonluk kumaşı olan ve şampiyon olmak isteyen bir pilot için bu durum kabul edilemezdi.
2018 sezonunun Macaristan yarışında Max, güç ünitesi arızasıyla yarış dışı kaldı ve Renault’nun güç ünitesine bir takım ağır sözler söyledi. O seneye kadar sıkça güç ünitesi sorunu yaşayan Red Bull takımı, güç ünitesi aldığı üreticiyi değiştirme niyetindeydi. 2015 ve 2017 yılları arası McLaren’e güç ünitesi sağlayan Honda, McLaren ile yolları ayırmış ve Red Bull’un alt takımı olan Toro Rosso’ya güç ünitesi sağlıyordu. O sene, güç ünitesinden müzdarip bir takımdı Red Bull.
Hollandalı pilot 2018’de genel klasmanda Hamilton ve Ferrarilerin ardında 4. oldu ve 6. olan takım arkadaşını geçti. Ayrıca 2 yarış galibiyeti, 11 podyum ve 2 en hızlı tur elde etti. Podyumlarından biri olan Brezilya yarışında, yarışı lider götürürken tur bindirdiği Ocon ile temas yaşadı ve olası bir yarış galibiyetini kaçırdı. Yarış sonu Force India sürücüsü Ocon’la yüksek tansiyonlu bir tartışma yaşadı.
2019 yılı, sıradan bir Mercedes dominasyonuyla geçti. Yaz arasına geldiğimizde şampiyona fiilen bitmişti. Her sporda olduğu gibi şampiyonun erkenden belli olması zirvedeki heyecanı kaçırsa da sezonun heyecanlı kısımlarını da yabana atmayalım. Red Bull ve Verstappen özelinde, sezon bitirilebilecek en üst yerde bitirildi. Pilotlar ve takımlar şampiyonasında 3. oldular. Sezon başı Toro Rosso’dan Red Bull’a yükseltilen Pierre Gasly, Verstappen karşısında zor zamanlar geçirdi. Motorsporlarında çoğu zaman doğru olan “en büyük rakibin takım arkadaşındır” algısı; Verstappen, Schumacher, Alonso gibi sürücülerin takım arkadaşları için adeta geçilemez bir sınav. Verstappen, bu sene gerek sıralama turlarında olsun gerek yarışlarda olsun Gasly’i süpürdü. Hatta sezonun 13. yarışı olan Belçika Grand Prix’sinde Gasly, Toro Rosso’ya gönderildi ve o takımda yarıştı. Takım içi rekabette kesin bir galibiyet alan Max, takım dışı rekabette de 3. olarak Ferrariler ile Mercedeslerin arasında sezonu bitirdi. Sezonun en akılda kalıcı yarışlarından biri olan Avusturya’da Verstappen-Leclerc rekabeti, F1’in gelecek 10 yılında konuşacağımız rekabetlerden birinin ilk büyük anlarından biriydi. Sezonu 3 yarış galibiyeti, 9 podyum, 2 pol pozisyonuyla bitiren Max Verstappen, Brezilya’da en iyi sürüşlerinden birini gerçekleştirdi. Dominant şekilde yarışı götürdü ancak pit yolunda Williams’la yaşadığı sekans, pitte Hamilton’ın arkasına düşmesine sebep oldu. Yarışın ilerleyen anlarında güvenlik aracı periyodunun sonunda Hamilton’a atak yaptı ve liderliği sımsıkı tutundu.
2020 yılında şampiyona yaz arasına kalmadan fiilen bitti. Tarihin en komple araçlarından birini üretmiş Mercedes, ‘hileli’ motordan dolayı hatırı sayılır bir güç kaybetmiş Ferrari ve tur zamanlarında geriye düşmüş bir Red Bull vardı. Orta gruptan üst gruba sıçrama yapan takım da olmayınca şampiyonu tahmin etmek zor değildi. Ancak Red Bull’un dengesiz aracını sezon boyunca hata yapmadan sürmesi (İstanbul’daki yarışta denediği geçiş hamlesini hata olarak görmek doğru olmaz. Önceki gün havanın kurumasıyla hızlanan Racing Point’e pol kaptırdı ve yarışta “hava yağmurluyken geçelim” şeklinde bir plana sahip olabilir Red Bull), onu podyumun düzenli 3’lüsünden biri yaptı. Sezonu 3. sırada bitiren Verstappen, Red Bull’un da 2. sırada bitirmesinde ana faktör oldu. Takım arkadaşı Albon, sene ortasında yeri gelince Q3 göremedi, bazen yarışlardan puan çıkaramadı. Sorun Albon’da mıydı, RB16’da mı tartışılır ama Verstappen’in araçtan beklenti üstünde verim aldığı tartışılmaz. Yarış dışı kaldığı Avusturya ve 3 İtalya yarışı, ikincilik ve şampiyonanın daha uzun sürmesi şansını yok etti. Sezonun ve karakterinin özeti, Mercedeslere 2020 sezonunda ilk mağlubiyeti tattırdığı 70. yıl yarışındaki telsiz konuşmasıydı. Sezonu 2 yarış galibiyeti, 11 podyum ve 1 polle bitirdi.
2021
Tarihi sezon… Sene boyunca şampiyonluk için yarışan Max ve Lewis arasındaki puan farkı en fazla takvimin dokuzuncu yarışı olan Avusturya yarışından sonra görüldü (32). Sezonun büyük bölümünde puan farkı bir yarış galibiyetini geçmedi. Yıl içerisinde birçok kırılma noktası yaşandı ama son yarışa iki pilot da aynı puanla gittiler. İki pilotun pist üstü mücadelesi kadar, belki de daha fazla, yarış direktörü Michael Masi’nin kararları etkili oldu. Daha ilk yarış Bahreyn’de pist sınırları ihlali ile başlayan tartışmalı kararlar Abu Dabi’deki yarışın son turuna kadar devam etti. İki pilot sezon içinde birçok kez yan yana geldiler ve bazılarında temas yaşadılar. İngiltere’de, İtalya’da, Brezilya’da, Suudi Arabistan’da yaşadıkları temaslar haftalarca konuşuldu. Rusya’da Verstappen, Brezilya’da Hamilton grid cezaları aldıkları için yarışa gerilerden başladılar. Ancak iki pilot da bu yarışları ilk ikide bitirdi. Avusturya’dan sonra rüzgar Verstappen’e dönmüşken Macaristan’dan sonra momentum Hamilton’dan yana gibi gözüktü. Rüzgar Meksika’dan sonra Verstappen’e döndü. Hatta Meksika Mercedes’e uygun bir pist gibi gözükürken Max ve Red Bull’un güçlü gözükmesi “sezon bitti” dedirtti. Ardından son dört yarıştaki Hamilton ve Mercedes şampiyonluğu son tura kadar gitmesini sağladı. Sezonun her yarışının önemi ayrıydı ancak iki pilot arasındaki kırılma noktaları şöyle sıralanabilir: İngiltere’de yaptıkları kazı sonrası Verstappen’in yarış dışı kalması, Rusya’da Verstappen’in sonlardan gelip ikinci olması, Meksika’yı Verstappen’in domine etmesi, Brezilya’da Hamilton’ın toplam 25 sıra grid cezası yiyip birinci olması. Şampiyonluğun kaybedilmesi halinde Hamilton, Bakü’de “magic” tuşuna basması ile çöpe attığı puanları, Verstappen ise İngiltere’de yarış dışı kalmasından dolayı kaybettiği puanları arayacaktı. Arayan Hamilton oldu. Alonso’nun Macaristan’da Hamilton’a karşı yaptığı savunma da Verstappen’e şampiyonluğu getiren etkenlerden biriydi. Pit duvarlarının “laf dalaşları”, Max-Lewis’in inanılmaz mücadelesi, FIA yarış direktörünün rezalet kararları ile geçen sezonda ilk şampiyonluk mücadelesini veren Hollandalı Max Verstappen, şampiyonluğu 7 kez dünya şampiyonu Hamilton’a bırakmadı.
Red Bull’a etkisi, Orange Army, Honda, Leclerc
Red Bull 2007 Mark Webber’le olan imzadan 2021 Sergio Perez’le olan imzaya kadar hep kendi akademisinden sürücülerle yarıştı. Red bull, bu süre zarfında takıma çıkaracağı sürücüyü önce Toro Rosso’da pişirir, istenilen gelişim ve potansiyel görülürse takıma çıkarırdı. 2014 yılı sonunda Vettel’in ayrılışı, Ricciardo’nun yanındaki koltuğu boşalttı. O dönem Jean Eric Vergne’nün yükseltilmesi beklenirken Daniil Kvyat, ana takıma yükseltildi. Bu beklenmeyen değişiklik genç sürücülerin, Red Bull sürücü akademisine olan güvenini sarssa da asıl bu akademinin repütasyonuna zarar verecek transfer 1.5 sene sonra gerçekleşti. 18 yaşındaki Verstappen’i ana takıma çıkarmak, takımı ona göre şekillendirmek ve gelecek yıllarda değişmeyen bir 1. pilot yapmak; Red Bull’un 2021 için kendi sürücü akademisinden sürücü çıkaramamasına neden oldu. Bunun aksine, 2021’de yarışan 20 pilotun 6’sı Red Bull akademisindendi.
Verstappen spora girdikten sonra çıkan “yaş” tartışmalarından bahsetmiştik. Hollandalı spora girdikten sonra getirilen “Verstappen kuralı” ile kırdığı rekorların bir daha kırılması zor görünüyor. Ek olarak, 2020 Eifel Grand Prix’isinde 41 yaşındaki Raikkonen “en çok start alan pilot” rekorunu kırdı. Bu rekorunda en büyük potansiyel kırıcısı 23 yaşındaki Verstappen gibi gözüküyor. Kimi’nin 349 startına karşılık Max’in 141 startı var. Takvimdeki yarış sayısının da gelecek yıllarda tavana çekileceği düşünülürse Verstappen bu rekoru “uçuk” bir yere götürebilir.
Red Bull’un bir pilota yoğunlaşma politikasından dolayı Hollandalı pilotun, takım içinde pek fazla siyaset yapmasına gerek kalmıyor. 2018’de Renault güç ünitesi hakkında ağır eleştiriler yapılmasından sonraki sene Boğalar, Honda güç ünitesi kullanmaya başladı. Honda’nın güç ünitesi, McLaren zamanından farklı olarak güçlü olması, sürücüyü daha rekabetçi yaptı. Her ne kadar güç ünitesi değişikliği yapılıp Red Bull’un “müşteri takımı” durumundan çıkması pozitif etki ettiyse de Max’in hatalarını azalttığını es geçmemeliyiz. 2016 ve 2019 Belçika Grand Prixlerinde değiştirdiği çizgisinden ve olmayan deliğe kafasını soktuğu için eleştirilmişti. 2019 Meksika’da, sıralamalarda sarı bayrak altında attığı hızlı turu, grid cezası yemesine neden olmuştu. 2020’de böyle hatalar yapmadığı gibi telsizden pit tarafıyla “muhabbet” eder kıvamda konuşmaları, sene içinde takım patronu Horner’ı da memnun etti. 2021 sezonundaysa yıllar sonra Red Bull’u şampiyonluk yarışına dahil etti.
Verstappen, geniş bir hayran kitlesine de sahip. Yarışlarda izleyicilerin bir bölümü turuncu giymişse muhtemelen Verstappen’i desteklemeye gelmişlerdir. Bu destek en çok Belçika ve Avusturya yarışlarında belli oluyor. Ayrıca, Verstappen ve OrangeArmy dalgası ile 1985’ten beri yarış yapılmayan Zandvoort pisti güncellenip takvime dahil edildi. 2020’de pandemi dolayısıyla iptal edilen yarış, 2021 yılında koşuldu ve senenin en ‘görkemli’ yarışlarından biriydi.
İsmini tarihe yazdırmak için rakibinin de senin kadar yetenekli ve eşit şartlarda yarışmasını kimse reddetmez. Senna-Prost, Schumacher-Hakkinen gibi ikililer uzun süre birbirleriyle çok farklı olmayan şartlarda yarıştılar. Ancak teknolojinin ilerlemesi ile F1 daha da hızlandı ve para çok daha büyük bir faktör oldu. Alonso gibi bir pilotun 2 şampiyonlukta kalma sebeplerinden birinin doğru zamanda doğru yerde olmadığı hep söylenir. Başka bir örnek vermek gerekirse güncel olarak gridten örnek verelim, Ricciardo’nun “şampiyon olabilecek” potansiyeli var ama kariyerinin ilerlemesine karşın zirveden uzakta. Doğru yerde olmak kadar tecrübe de önem teşkil etmektedir. 2007’de Hamilton son iki yarışa 17 puan farkla lider girerken (1.ye 10 puan veriliyordu) yaptığı hatalardan dolayı son iki yarış 2 puan almış, şampiyonluğu 1 puan farkla Raikkonen’e kaptırmıştı. 2020 Türkiye Grand Prix’sinde “Neden ekstra pit stop yapmadın?” sorusuna Hamilton “2007’de şampiyonayı pit yolunda kaybetmiştim” dedi. Şu ana kadar Verstappen’in, ana rakibi gibi gözüken akranı Charles Leclerc’in 4 senelik bir F1 kariyeri varken Max’in 7 senelik kariyeri var. Bu, şüphesiz Max’in bir avantajı ancak Leclerc de hızlı öğrenen bir pilot. Vettel-Hamilton kuşağı spordan ayrıldığı zaman bu ikiliye George Russell, Lando Norris gibi isimler de eklenebilir. Ancak, hiç kuşkusuz, şu an genç kuşaktan rekabet etmeye en müsait ikili Max ve Charles. Bu ikilinin rekabeti, çok su kaldıracağa benziyor. Bu rekabette Max, bu sene aldığı şampiyonlukla şu an net şekilde önde görünüyor. Turbo hibrit çağında Hamilton-Mercedes ikilisini yenmek imkansız gözükürken aracının suyunu çıkararak ilk dünya şampiyonluğunu kazandı. Rakibinin de araçtan maksimumu çıkardığını unutmamak gerek. Büyük regülasyonlar eşliğinde gireceğimiz 2022 sezonunda her takımın zirveye çıkma ihtimali varken her takımında dibe gitme ihtimali var. “En büyük hedefim şampiyonluktu ve onu kazandım. Artık başardıklarım bonus olacak.” demecini verse de yarış sonunda “bunu 10-15 sene daha yapabilir miyiz?” demeci Max Verstappen’in 2022 için aç olduğunu gösteriyor.