‘Profesör’ Ralf Rangnick, özgün fikirleriyle Alman futbolunda çok şey değiştirdi. Topu kaybettikten sonra hızlı presle geri kazanmak, geçişi iyi oynamak ve oyuncuların zihinsel anlamda oyunun içinde olmalarını sağlamak onun temel prensiplerinden en önemli olanları. Hoffenheim, Schalke, Ulm başta olmak üzere birçok yerde bu felsefe ile başarılı oldu. Tuchel ve Klopp gibi antrenörlerin futbol anlayışlarına fazlasıyla etkiledi. Uzun süredir oyunun idari tarafında görev yapan ‘Profesör’, kulübeye Manchester United ile geri dönüyor. Rangnick, adeta ateşten bir gömlek giyecek ve başarıya giden yolda birçok şeyi değiştirmesi gerekecek. Ralf Rangnick’in teknik direktör olarak sözleşmesi sezon sonuna kadar, sonraki iki yılda danışman olarak çalışacak.
Manchester United, son zamanlarda çok fazla kötü sonuç aldı. Bunun neticesinde oyuncuların moral durumu da iyi gözükmüyor. Solskjaer yerine göreve getirilen Rangnick’in kadrodaki muhtemel çözümü futbola bakışında yatıyor: Konsantrasyon. Rangnick; pres, alan savunması vb. metotlarla yan yana anabileceğimiz bir antrenör fakat kendisini bu kadar ileri götüren şey onun işin zihinsel kısmına bu kadar fazla kafa yorması. Oyuncuların oyuna yüksek konsantrasyonla maksimum katkı vereceğinin farkında olan Rangnick, United yıldızlarıyla da bunu yapmak zorunda. Guardiola’lı Manchester City, Klopp’lu Liverpool’un yüksek seviyede oynadığı oyuna kısa vadede yetişebilmek için öncelikle konsantrasyon seviyelerinin artması gerekiyor. Bu metot kullanıldıkça United sonuç almaya başlayacak ve özgüven kazanacaktır. Rangnick, The Coaches’ Voice sitesine yazdığı yazıda bu konuyla alakalı şu cümleyi kuruyor: “Oyununuzun hızını arttırmak istiyorsanız, hızlı ayaklar yerine hızlı zihinler geliştirmeniz gerekecek.”
Rangnick’in vermesi gereken en ciddi sınavlardan biri takımın yıldızları ile olan ilişkisi olacak. Güçlü bir iletişime sahip olan Ralf Rangnick’in oyuncularla aynı paydada buluşacağını tahmin ediyorum. Red Bull projesindeki katkılarından da anlaşılacağı üzere genç futbolculardan ne beklediğini, ne yapmaları gerektiğini onlara çok net aktarabiliyor. Jadon Sancho, Mason Greenwood başta olmak üzere birçok kişiyle bu anlamda çok iyi anlaşabilir ama yine de takım performansı adına Ronaldo, De Gea, Pogba, Varane, Maguire gibi yıldız isimlerle arasındaki iletişim çok ama çok önemli. 2018’de United ile sözleşmesi feshedilen Jose Mourinho’nun ‘başarısız’ olmasının sebeplerinden biri belki de soyunma odasını kaybetmesiydi. Bu sezonda da oyuncuların Solskjaer’den memnun olmadığına dair çok sayıda duyum vardı. Anlayabileceğiniz üzere Manchester United gibi büyük kulüplerde bu konu daha da büyük anlam ifade ediyor.
Ralf Rangnick’in futbol anlayışının şekillenmesine katkıda bulunan kişilerden biri Dinamo Kiev’in efsanevi teknik direktörü Valeriy Lobanovski’ydi. Onun agresif baskıyla oynayan ve 4-4-2 dizilişiyle sahada yer alan takımı, Rangnick’in adeta ufkunu açmıştı. Aynı zamanda benzer anlayışa sahip olan ve 90’lı yılların ortasında Avrupa futboluna damga vuran Arrigo Sacchi’yi de detaylı izleyip örnek aldığı biliniyor. Bunun bir uzantısı olabilecek şekilde Rangnick takımları da topu kaybettikten sonra karşı presle kısa sürede topu kazanmayı amaçlayan ve geçiş oyununu iyi seviyede oynayan takımlar. Bu oyun tarzını United ile farklı dizilişlerle bize göstereceğini düşünüyorum.
Dörtlü savunma kullandığı dizilişlerde Wan-Bissaka, Varane, Maguire, Shaw dörtlüsünü bozacağını zannetmiyorum. Manchester City, Liverpool, Chelsea gibi takımlara karşı orta sahada direnci ve sayısal olarak rekabet edebilmek adına taktiğe bağlı olarak üç ya da dört orta saha oyuncusu kullanabilir. Herkesin sağlıklı olduğu bir ortamda Ralf Rangnick’in Pogba, McTominay, Van de Beek, Bruno Fernandes dörtlüsünü daha fazla ana kadroda kullanacağını düşünüyorum. 4-3-3 ile sahaya çıkarlarsa Pogba, Van de Beek, McTominay orta sahasıyla United’ın hem rakibe karşı baskıyı daha iyi yapabileceğini hem de oyunu iki yönde de daha iyi oynayabilir. Pogba ve McTominay oyunu daha iki yönlü oynayabilecek isimler ve fiziksel olarak rakiplere karşı üstünlük yaratabilirler. 2019 Ajax’ından da hatırlanabileceği üzere Donny Van de Beek, hücuma ciddi katkıları olan ve ceza sahasına attığı koşularla önemli goller atmış bir oyuncu. Rangnick, bu üçlü ile orta saha hakimiyetini kazanabilir.
İleri üçlü; sağda Sancho, solda Rashford ve santrforda Ronaldo ile şekillenecektir. Özellikle geçiş hücumlarında Van de Beek ve Shaw’un da katılmasıyla oluşacak bir hücum beşlisi ile genişlik sağlanabilir. Ronaldo’nun üst düzey bitiricilik ve teknik becerileri, Sancho’nun hem geniş hem dar alandaki yeteneği ve Rashford’un kanat-santrfor arası roldeki katkısıyla Ragnick hücum verimliliğini de yukarı çekebilir. Bruno Fernandes’i bu sisteme dahil edecek olursak klasik bir 4-2-3-1, 4-3-1-2 ya da baklava 4-4-2 bir seçenek olacaktır. Bruno Fernandes’in üst düzey oyunu yönetme becerilerinin de devreye gireceği bu seçeneklerle United, kısa sürede kendisine gelebilir ama yine de oyuncular ve Rangnick’in ne kadar ortak paydada buluşacağına bağlı. Aynı zamanda konsantrasyon sorunu yaşayan Pogba, çok eleştirilen Harry Maguire, Fred gibi isimleri de kazanması gerekecek.
Eğer sezon sonunda başka bir gelişme olmazsa Rangnick, kulübeden tribüne geçecek ve kulübe danışmanlık yapacak. Uzun vadeli Manchester United yapılanması için doğru adres kesinlikle Ralf Rangnick. Liverpool’da Michael Edwards ve Manchester City’de Txiki Begiristain önderliğinde oluşan çok başarılı olmuş yapılar var. Elbette United’da kötü bir yapı var diyemeyiz ama istikrar ve performans açısından geride gözüktükleri aşikar. Dolayısıyla dünya futbolunun en iyi futbol akıllarından Rangnick’i ekibe katmak gayet mantıklı bir hamle.
2012-2015 yılları arasında Red Bull projesinin iki takımı Red Bull Salzburg ve Red Bull Leipzig’in sportif direktörlüğünü yapan Rangnick, üç yılda çok fazla şey değiştirdi. Öncelikle o, kulübün iyi döneminde de kötü döneminde de inanması gerektiği bir oyun sistemi olması gerektiğine inanıyor. Takımdaki oyuncular, teknik ekip bu amaca göre düzenledi. Oyuncular, becerilerinden takım içi uyumuna kadar her şeyiyle scout edildi. Takım yaşını daha aşağıya çekmek adına daha genç oyunculara yönelindi. Planlandığı gibi takım olma kavramı net bir şekilde oturtuldu ve bu iki Red Bull takımı bugünkü durumlarına ulaştı.
Haaland, Adayemi, Werner, Upamecano, Sabitzer ve Mané gibi isimler dünya çapında isimlerini duyurdular. Salzburg ve Leipzig takımlarını duyunca aklımıza net bir oyun tarzı geliyor. Rangnick’in bu tecrübesinden yararlanarak Manchester United’a nasıl bir danışmanlık yapacağını anlayabiliriz. United’ın geleceğine yönelik oluşturulacak sisteme uygun oyuncular transfer edilecek ve kulübün rekabetçi kalması sağlanmaya çalışılacaktır. Kendisinden sonra gelecek teknik direktörle birlikte oyun tarzı daha da oturacak ve United, yeniden üst seviyede adından daha fazla söz ettirecektir. Belki de Rangnick kulübede kalır, kim bilir?
1998’de Alman televizyonlarında, liberosuz bir 4-4-2 sistemini anlattığı programda kendisiyle dalga geçilmişti ancak bugün futbol dünyasındaki herkes tarafından saygı gören elit bir figür. İstikrarı Sir Alex’ten beri arayan ve birçok teknik direktörle o günlere dönmeye çalışan United için doğru fırsat Ralf Rangnick olabilir. ‘Profesör’, kariyerinin en büyük sınavlarından biri için İngiltere’ye geldi. Bu yolda dünyanın en iyi menajerleriyle -ne tesadüftür ki Klopp ve Tuchel kendisini çok yakından tanıyor- yarışacak. Belki 1998’deki kötü anıları tekrarlanacak, belki de oyun tarzını oturtana kadar çok kez baskıyla karşı karşıya kalacak ama onun fikirleri ile United, muhtemelen ileri gidecek. Kendisinin bir konferansta söylediği bu cümleyle yazımı bitirmeliyim: “Öğrenmeyi istemediğimi anladığım gün, her şeyin bittiği gündür.”
Kaynaklar: [1]